Bunu size getirmem... | Open Subtitles | . . إسمع , إذاً , قالوا لي أن أحضر لك هذا , لذا |
Elektrikli araba kullanan hoş bir bey uğrayıp Bunu size bıraktı. | Open Subtitles | شاب لطيف يقود سيارة كهربائيه تسكع وترك لك هذا |
Bunu size şahsen teslim etmemin sorun olup olmayacağını Harold'a sordum. | Open Subtitles | هيتشين: سألت هارولد إذا كان يود إذا سلمت هذا لك شخصيا. |
- Zaten öpmeni beklemiyordum. - Bunu size Christine Vole mu yaptı? | Open Subtitles | لا أعتقد أنك تريد - هل فعلت كريستين فول هذا بك ؟ |
Bunu size anlatmamın lüzumu yok. Bazıları rüşvet alır. | Open Subtitles | لست مضطراً لأن أقول لك ذلك القليل منهم يتعاطون الرشاوى |
Şimdi Bunu size göstereceğim canlı bir gösterim var. | TED | الآن قد حصلت على عرض حي هنا لإظهار هذا لكم. |
- Eminim klinikteki doktorlar Bunu size açıklar. | Open Subtitles | وأنا واثق أن الطبيب في العيادة شرح لك هذا |
Umuyorum ki, Troy'u sahaya sürerek Bunu size telafi edebilirim. | Open Subtitles | حسناً,على أمل أنني يمكنني أن أعوض لك هذا |
Bunu size söyleyen Arap, sizinle yolculuk edecek mi? | Open Subtitles | العربيّ الذي قال لك هذا أيخطّط للسفر معك؟ |
Bunu size söylemekten esef duyuyorum... ama bence onun şu durumunun sorumlusu büyük oranda sizsiniz. | Open Subtitles | آسفة أن أقول هذا لك لكني أعتقد أنك مسئول بشكل كبير عن حالتها العقلية الحالية |
Bunu size söylediğim için kusura bakmayın ama karınızı ben kaçırmadım. | Open Subtitles | آسف أنّ عليّ قول هذا لك لكنني لم أختطف زوجتك |
Bunu size verebilirim. | Open Subtitles | يمكنني تشويشهم جميعاً استطيع اعطاء هذا لك |
Resimdeki adamlara bakmanı Bunu size yapan adamı görüp görmediğini söylemeni istiyorum. | Open Subtitles | اريدك ان تنظري للرجال في الصورة وتخبريني ان رايت الرجل الذي فعل هذا بك |
Sizin yardımınızla Bunu size yapan adamı bulabiliriz. | Open Subtitles | بمساعدتك.. يُمكننا إيجاد الرجل الذي فعل هذا بك |
Bunu size kimin yaptığına dair bir fikriniz var mı? | Open Subtitles | هل لديك أي فكرة من فعل هذا بك ؟ |
Kadın buraya geldi ve gitti. Onunla. Ama Bunu size anlatmayacaktır. | Open Subtitles | لقد دخلت وخرجت عنده ولكنه لن يقول لك ذلك |
Bunu size istasyondan ayrılmadan önce söylemeye çalıştım. | Open Subtitles | حاولت ان اقول لك ذلك قبل مغادرتنا محطة القطار |
Bunu size söylemekten nefret ediyorum fakat durum düşündüğümüzden daha kötü görünüyor. | Open Subtitles | , أكره أن أقول هذا لكم يارفاق , لكن هذا أسوأ حتى مما أعتقدناه |
İçgüdülerim bana diyor ki, Bunu size anlatmak zaman kaybından başka bir şey olmayabilir. | Open Subtitles | ولكن حدسي يقول أن توضيح ذلك لك قد يكون نوع من تضييع الوقت ، لذلك |
Alın, Bunu size geri vereyim. | Open Subtitles | خذي ، سأعيد هذا إليك |
Taşınıyorsunuz. Neredeyse Bunu size iletemeyecektim. | Open Subtitles | أنتي تقومين بالإنتقال أنا لم أكن قادر علي توصيل هذا لكِ |
Bunu size kimin yaptığını öğrenmek istiyoruz. | Open Subtitles | نريد معرفة من فعل هذا بكِ. اخرجا. |
Bunu size yaptığımı hayal edin, yüzünüzün 5 santim yakınına geldiğimi. | TED | تخيل لو فعلت هذا معك, واقتربت من وجهك بمسافة إنشين. |
Ama Bunu size söyleseydim on beş tane getirirdiniz. | Open Subtitles | لكن، إذا قلت لكم ذلك كنتم ستحضروا خمسة عشر |
Ve Bunu size anlatmak için bu araştırmayı yaparken karşılaştığım altı karakter ile tanıştırmak istiyorum. | TED | و أنا أريد أن أوضح لكم هذا عن طريق تعريفكم بست شخصيات قابلتهم عندما كنت أعمل على هذا البحث. |
Bayan Spalding Bunu size söyleyen ben olmak istemezdim ama ablanızın eli yemek pişirmeye pek yatkın sayılmaz. | Open Subtitles | سيدة سبالدنج أكرهُ أن أكون الشخص الذي يقول لكِ هذا لكن أختكِ لا تمتلك موهبة الطبخ |
Memur Jung sabah ilk iş olarak geldi ve Bunu size bıraktı. | Open Subtitles | لقد جاء الضابط جونغ أول شيء في الصباح، وترك لك هذه. |
Ve sonra sizi yine terketti.Bay Chelios Bunu size kaç kez yaptı acaba ? | Open Subtitles | والأن أنت مسجونة لتفقدي زهرة شبابك لمدى الحياة بسبب السيد شيليوس |