bunu yaparsan, sahanın kenarında bekler... küçük oyun panonu tutar ve yaptıklarımı izlersin. | Open Subtitles | إذا فعلت ذلك, بامكانك الوقوف على جنب حاملاً لوح كتابتك ومشاهدتي وانا اعمل |
bunu yaparsan bu gece evde hiçkimseyi uyutmam. | Open Subtitles | لو فعلت ذلك ، سيظل كل من في المنزل مستيقظاً الليلة |
Hayır, bunu yaparsan, Müfettiş Meadows, yanlış adamı tutuklamış olacaksın. | Open Subtitles | لو فعلت هذا يا مفتش ميدوز, فسوف تتهم الشخص الخطأ |
Ama eğer bunu yaparsan, sana aşkın bütün mükemmelliğini göstereceğim. | Open Subtitles | و لكن اذا فعلت هذا الشئ لى فسوف ترى منى كمال المحبة |
Sıkıcı bir iş ama, benim için bunu yaparsan, | Open Subtitles | أعلم أنه سياسي قليلاً ، لكن لو فعلتِ هذا لأجلي سيجعلني هذا سعيداً جداً |
Ama ancak bunu yaparsan, ve yardımı dokunursa. | Open Subtitles | لكن فقط ان قمت بذلك فعلا و فقط فيما لو كان هذا مفيداً |
bunu yaparsan biraz falan olmaz. | Open Subtitles | لو فعلتَ ذلك ، فلن تكون فترة راحة قصيرة. |
bunu yaparsan, onları kimse kontrol edemez. | Open Subtitles | و لو فعلت ذلك لن يمكن لأحد السيطرة عليهم |
bunu yaparsan hayatın boyunca pişman olacaksın. | Open Subtitles | لو فعلت ذلك ستقضي بقية حياتك تأمل أنك لم تفعل |
Çünkü eğer bunu yaparsan, sonunda birinin orospusu olup çıkarsın. | Open Subtitles | لأنك لو فعلت ذلك, سينتهى الأمر بك بأن تكون عاهرة أحدهم |
Hop, hop! Bir daha bunu yaparsan, bir puanını alırım, duydun mu beni? | Open Subtitles | إذا فعلت ذلك ثانية ، سأخصم منك نقطه ، أتسمعنى؟ |
Hop, hop! Bir daha bunu yaparsan, bir puanını alırım, duydun mu beni? | Open Subtitles | إذا فعلت ذلك ثانية، سأخصم منك نقطه، أتسمعني ؟ |
Eğer bunu yaparsan seni kovalar başına silahı doğrultur ve tetiği çekerim. | Open Subtitles | ان فعلت ذلك سأطاردك ,واضع المسدس براسك وسأهددك بسحب الزناد ان لم تاخذ الترياق |
Ve bunu yaparsan, geceleri şişe kendiliğinden dolar. | Open Subtitles | واذا فعلت هذا كل يوم سوف يعاد ملئها مرة اخرى |
Ama eğer bunu yaparsan, hayatın boyunca bununla yaşamak zorunda kalacaksın. Ne yani, Manny yanlış mı anladı? | Open Subtitles | و لكن إذا فعلت هذا , ستقتل شخصاً و ستعيش مع هذا لبقية حياتك |
Çünkü bunu yaparsan ona daha sıkı sarılacaktır. | Open Subtitles | , لانك اذا فعلت هذا . ستتمسك بموقفها العنيد |
Ama bunu yaparsan referansın olmadan gidersin! | Open Subtitles | لكن لن يحدث ذلك من دون توصية إذا فعلتِ هذا |
Bunu bir daha yüzüme vurmayacağına yemin edeceksin. Çünkü bunu yaparsan asla karşılaşmak istemediğin kötü ruhları serbest bırakmış olursun. | Open Subtitles | لأنه إذا قمت بذلك ستطلق عنان الشيطان الذي لا تريد لقائه |
bunu yaparsan, bir daha seni rahatsız etmeyiz. | Open Subtitles | لو فعلتَ ذلك لن نزعجكَ مرة أخرى |
bunu yaparsan bir daha benim salonuma uğrama. | Open Subtitles | افعل هذا و لن تعود إلى صالتي الرياضية مجدداً أبداً |
Sen benim için bunu yaparsan ben de matematik ödevini yaparım. | Open Subtitles | إذا فعلتي هذا لأجلي , ســـ سأحل لكِ واجب الرياضيات , |
bunu yaparsan asla evine, kendi geleceğine dönemezsin. | Open Subtitles | افعلي هذا ولن تعودي ابداً الى بيتك ومستقبلك |
Hayır, bunu yaparsan, dostum, gruptan sonsuza dek atılırsın. | Open Subtitles | لا لا لا لا إفعل هذا وستكون خارج الفرقة للأبد |
Willow, bunu yaparsan Warren'ın seni de mahvetmesine izin vermiş olursun. | Open Subtitles | ويلو , لو فعلتي ذلك فستسمحين لوارين بأن يدمرك أنتِ أيضاً |
Henüz bilmiyorum ama bunu yaparsan işler daha da kötüleşecek. | Open Subtitles | لا أعلمُ بعد لكن إذا فعلتَ هذا سيجعل الأمورَ تزيدُ سوءًا فقط |
bunu yaparsan, insanın doğasında ortaya çıkan bir şey sana olan nefretini azaltıp saygısını artırır." | Open Subtitles | و عندما تفعل ذلك فأنت تثير شيئا في الطبيعة البشرية يجعل كراهيته لك تقل و احترامه يزيد |
bunu yaparsan, babana yaptığım gibi sana da arka çıkarım. | Open Subtitles | قومي بذلك وأنا سأدعمكِ كوريثة لوالدكِ هنا، |
- Rachel, bunu yaparsan söylüyorum bak, onu mahvedeceksin ve Mike'la olan bütün hayatını riske atacaksın. | Open Subtitles | -حينما قمت بخيانته، وسأقوم .. -ريتشل)، إذا قمتِ بذلك) صدقيني، فذلك سيصنع فجوةً في عقله وستخاطرين بحياتكِ مع (مايك) |
bunu yaparsan ölürsün kadın. | Open Subtitles | افعلي ذلك وستكونين امرأة ميتة. |