Burada çok çok önemli olan şey ilk insanların ekvatoral Afrika'da yüksek UV ortamında evrilmiş olmaları. | TED | الشئ المهم جداً جداً هنا أن الإنسان الأقدم نشأ في بيئات عالية الأشعة فوق البنفسجية، في خط الإستواء في أفريقيا. |
Bizi bilgilendirdiğin için sağ ol. Yoksa Burada çok büyük bir hata yapıyor olacaktık. | Open Subtitles | شكرا لتزويدنا بالمعلومات كان يمكن ان نرتكب خطأ كبيرا جداً هنا |
Biz Burada çok mutluyuz, Amy. Virgil'in hiçbir şeye ihtiyacı yok. | Open Subtitles | نحن سعداء جدا هنا يا إيمي فيرجيل لديه كل ما يحتاجه |
Ben Burada çok rahatım ama biliyorsun, onun arkası yara olacak. | Open Subtitles | ،أنا مرتاح جدا هنا ولكن، أنت تعلم، حتى لا يتأذى ظهره |
Yakında Burada çok şey olacak. Sen bunun için kaygılan. | Open Subtitles | قريبًا سيكون هنالك أحداث كثيرة هنا فقط أقلق بخصوصها |
Seni incitmek istemiyorum, fakat Burada çok mutlu olmuyorum. | Open Subtitles | لا أريد جرح مشاعرك، لكن لم أكن سعيدة للغاية هنا. |
Burada çok satış yapacaksınız, burada geçen sene 1 milyorluk yapıldı. | Open Subtitles | يجب أن تبيعي الكثير هنا لأن هذا الفرع جنى العام الماضي أكثر من مليون دولار |
Burada çok kalmayacaksın. | Open Subtitles | حسنا، لا تتعلق به كثيراً لن تبقى هنا كثيراً |
Yıllar önce teklifler çığ gibiyken bırakmam gerekirdi ama Burada çok rahattım ve... | Open Subtitles | ربما كان عليّ أن أغادر منذ سنوات عندما كانت العروض تنكب عليّ لكن المكان مريح جداً هنا لقد رفضت عروض عمل رائعة |
Evet, ben sürpriz unsuru Burada çok önemli olduğuna inanıyorum. | Open Subtitles | أجل ، أنا حقاً أصدق أن عنصر المفاجأة مهم جداً هنا |
Burada çok açık bir dersi anlayamıyorsunuz. | Open Subtitles | أيها الأصحاب لقد أخطأتم في فهم درس واضح جداً هنا |
Sezgilerim, Burada çok önemli bir şey yakaladığımı söylüyor. | Open Subtitles | وكل غريزة لدي تقول لي أنا على شيء مثير جدا هنا. |
Bak Burt, Burada çok iyi iş yapıyoruz. | Open Subtitles | النظرة، بورت، نحن نجعل بعض الصفقة الجيدة جدا هنا. |
Burada çok büyükler. Mantar gibi bitiyorlar. Her hafta yeni bir tane açılıyor. | Open Subtitles | إنها كبيرة جدا هنا زرت بورتوريكو من قبل ؟ |
Bir dakika, duyamıyorum. Burada çok gürültü var. | Open Subtitles | لحظة لا يمكنني السماع هناك ضوضاء كثيرة هنا |
Bak... Burada çok iyi bir iş çıkardın... böyle sona erdiği için üzgünüm. | Open Subtitles | أنظرى لقد قضيت عملا متميزا للغاية هنا و أنا آسف على إنتهائها على هذا النحو |
Burada çok şey başardık, ama şimdi Atlantis'in yardımına ihtiyacı var. | Open Subtitles | أنجزنا الكثير هنا لكنهم الآن يحتاجونك في أتلانتس |
Karısı o yangında öldükten sonra Burada çok vakit geçirir oldu. | Open Subtitles | إنّه يأتي إلى هنا كثيراً منذ أن توّفت زوجته في ذلك الحريق |
Dinle. Burada çok kalamayacağım. Beni buraya getiren sihrin etkisi uzun sürmeyecek. | Open Subtitles | أسمع أنا لن ابقي هنا طويلاً التعويذة التي جلبتني لن تدوم |
Burada çok stratejik bir pozisyondayım. | Open Subtitles | انا في وضع استراتيجي تماماً هنا |
Söylediğim gibi, biz Burada çok mutluyduk eminim siz de olursunuz. | Open Subtitles | وكما قلت كنا سعداء جدًا هنا, وأنا متأكدة أنكم ستكونون كذلك أيضا |
İyi öğren, dostum. Burada çok ihtiyacın olacak. | Open Subtitles | تذكر هذا الأمر جيداً لأنه سيفيدك كثيراً هنا |
- Bir sürü güzel araba. - Burada çok mutlu olmalı. | Open Subtitles | الكثير من السيارات الجميلة، لابد أنّه سعيد جدّاً هنا. |
Söyler misiniz doktor, sizce de Burada çok fazla ipucu yok mu? | Open Subtitles | هل خطر ببالكم أن هناك العديد من الأدله فى هذه الغرفه ؟ |
Fakat Burada çok potansiyel var, bir çok .... oda var. | Open Subtitles | ولكن يوجد هنا الكثير من الإمكانيات وهناك العديد من .. الغُرف |
Burada çok büyük bir risk alıyorum. O yüzden şunu 2,000 yapalım. Neyden bahsediyorsun sen? | Open Subtitles | إنني أخاطر مخاطرة كبيرة هنا لذا، سيصبح الإتفاق 2000 دولار |
Burada çok daha mutlu olurum. Ablamın evine dönemem. | Open Subtitles | أنا سأكون أسعد كثيرا هنا لا أستطيع العودة إلى أختي |