neredeyse projeyi geri çeviriyordum. Çünkü burada bir şey inşa etmek, insana kendisini suçlu hissettiriyor. | TED | وكنت على وشك رفض المشروع لأنك تشعر كأنك مجرم لفعلك أي شيء هنا. |
burada bir şey olursa sana güvenebilir miyim? | Open Subtitles | إن حدث أي شيء هنا هل يمكنني الإعتماد عليك؟ |
burada bir şey yapma yoksa ikimiz de ölürüz. | Open Subtitles | لكنك لن تفعل به شيئاً هنا وإلا فإننا سنقتل معاً |
Bugün burada bir şey oldu... ama eğer bütün bu olanları size açıklayabilecek kişinin ben olduğumu düşünüyorsanız, o halde, | Open Subtitles | لقد حدث شيء ما هنا اليوم لكن اذا كنت تعتقد اننى من سأقوم بإيضاح هذا لك. |
- Sanırım burada bir şey buldum. - Ne buldun? | Open Subtitles | ّ أعتقد أنني وجدت شيئا هنا ّ ماذا وجدت ؟ |
Bu, burada bir şey olmayacak anlamına gelmiyor. | Open Subtitles | ذلك الأحمق لا يعني أي شيء هنا أيّها اللاعب |
Bence başka yerlere de bakmalıyız. burada bir şey bulamadık. | Open Subtitles | أعتقد أنه ينبغي لنا أن نبحث في مكان آخر لن نجد أي شيء هنا |
Kimse yıllardır burada bir şey izlememiş. | Open Subtitles | يبدو أنهم لم يروا شيئاً هنا منذ زمن بعيد |
burada bir şey yapmaya çalışıyoruz. Ve sokaktan içeri dalan adamlar ağırlayamayız. | Open Subtitles | نحن نحاول أن ندير شيئاً هنا و لا يمكن أن تسير الناس حولنا |
- burada bir şey yok. - Bak David, bir bot daha. | Open Subtitles | لا يوجد شيئاً هنا أنظر يا "ديفيـد" , حذاء آخر |
burada bir şey çözmeye çalıştığı açık. | Open Subtitles | أعني ، من الواضح أنها كانت تحاول الوصول إلى شيء ما هنا |
Amirim burada bir şey bulduk. | Open Subtitles | سيدي، أعتقد أننا عثرنا على شيء ما هنا |
Pekâlâ, burada bir şey söylemek zorundayım! | Open Subtitles | حسناً, علي فقط أن أقول شيء ما هنا |
Ne demek istediklerini anlamıyorum, burada bir şey göremiyorum. | Open Subtitles | لا أفهم ماذا يعنون لا أرى شيئا هنا |
Peki, biz için kullanılan çok daha ince olduğu, ama ben bize bir iksir yapmak için burada bir şey bulabiliriz emin. | Open Subtitles | حسناً ، إنه أنحف بكثير مما اعتدنا عليه لكنني متأكدة من أننا سنجد شيئاً ما هنا ليساعدنا في صنع جرعة |
Dean sanırım biz burada bir şey bulduk. | Open Subtitles | انظر يا (دين)، أعتقد أننا ربما نجد شيئًا هنا |
Eminim burada bir şey bulabilirim. | Open Subtitles | حسناً، انا متأكدة بأنني سأعثر على شيء هنا |
burada bir şey bulamazsın. | Open Subtitles | أنت لن تجد أي شئ هنا |
burada bir şey yapmayacaksın, ve kesinlikle şimdi değil. | Open Subtitles | أنت لن تقوم بشيء هنا وبالتأكيد ليس الآن |
Jen hayatım, burada bir şey yok. | Open Subtitles | جين، والعسل، لا يوجد شيء هناك. ماذا؟ |
burada bir şey yok. -Kitap oku. | Open Subtitles | لا يوجد لدي شيء هنا إقرأ له كتاباً |
burada bir şey var, Kaptan. Bir şey bizi izliyor. | Open Subtitles | هناك شيئا ما هنا , كابتن شيئا ما يلقي بظلاله علينا |
Tamam. burada bir şey var. Cep telefonuna benziyor. | Open Subtitles | حسناً ، يوجد شئ ما هنا يبدو مثل الهاتف الخلوي وتم ربطه بأسلاك |
Neden olmasın Yüzbaşı? Bizim için burada bir şey yok. | Open Subtitles | لا أرى المانع يا كابتن لا يوجد شيء هنا لنا |