Ama Burada işlerin nasıl yürüdüğünü öğrendikten sonra, bu değişecek. | Open Subtitles | لكن هذا سيتغير قريباً عندما تجد كيف تسير الأمور هنا |
Ne var ki, Burada işlerin nasıl yürüdüğünü öğrenmeni... ve diğerlerine örnek olmanı istiyorum. | Open Subtitles | ومع ذلك فأنا أطلب منك أن تتعلم كيف تسير الأمور هنا وتحاول أن تكون قدوة للرجال الآخرين |
Yaşananlardan ötürü ben de üzgünüm, ama Burada işlerin nasıl yürüdüğünü bilirsin. | Open Subtitles | أنا مستاء ايضاً من كل ما يحدث ولكنكِ تعرفين كيف تدار الأمور هنا |
Burada işlerin nasıl yürüdüğünü tahmin edersin. | Open Subtitles | تعرفين كيف يتم العمل هنا |
Burada işlerin nasıl yürüdüğünü göster ona. | Open Subtitles | أرشده على كيفية سير العمل هنا |
Burada işlerin bu şekilde yürümediğini biliyorum. | Open Subtitles | اعرف ان هذه ليس الطريقة التي تسير عليها الامور هنا |
Burada işlerin nasıl yürüdüğünü bilen birine, şahitlerle ve yerel jüriyle bir bağı olan birine ihtiyacımız var. | Open Subtitles | أحتاج لشخص يعرف كيف يقود الأمور هنا شخص ما يشهد وهيئة محلفين محلية ذات صلة معه |
Burada işlerin nasıl yürüdüğünü biliyorsun. Bu dergiden nasıl bir parça edinebilirim? | Open Subtitles | تعرفين كيف تجري الأمور هنا كيف سأحصل على مقالة بالمجلة؟ |
Burada işlerin nasıl gittiği hakkında hiç endişelenme çünkü her şey harika. | Open Subtitles | لا تقلقى ولو للحظة على كيفية سير الأمور هنا لأن كل شىء يمضى على ما يرام |
Matron, Burada işlerin nasıl yürüdüğünü size özetlememi söyledi. | Open Subtitles | لقد أمرتني السيدة أن آخذكم في جولة لأريكم كيف تسير الأمور هنا |
Devam et, bana Burada işlerin nasıl yürüdüğünü söyle. | Open Subtitles | هيا اخبرني أريد أن اعلم كيف تسير الأمور هنا من فاسد؟ |
Burada işlerin nasıl yürüdüğünden haberin yok sanırım sana bir iyilik yapıp olayı netleştireyim. | Open Subtitles | يبدو أنك لا تعرف ،كيف تسير الأمور هنا لذا سأفعل لك معروف . وأوضّح لك الأمور |
Kız arkadaşına Burada işlerin nasıl yürüdüğünü anlat yoksa atarım. | Open Subtitles | أخبر خليلتك كيف تسير الأمور هنا وإلا ستطرد. |
Güneşte fazla kalmış kerhanecinin teki bu sabah kasabaya geldi, ben de ona Burada işlerin nasıl yürüdüğüne dair bir ders vermek üzereyim. | Open Subtitles | عزيزتي، ثمة واحد أحمق جاء إلى البلدة هذا الصباح وأنا على وشك أن ألقنه درسًا حول كيف تجري الأمور هنا. |
Burada işlerin nasıl yürüdüğünü anlamaya çalışıyorum. | Open Subtitles | لا أقصد التدخل في شؤون الآخرين، فقط أحاول أن أعرف كيف تسير الأمور هنا. |
Belki bu yüzden Burada işlerin nasıl yürüdüğünü unutmuşsundur. | Open Subtitles | ربما هذا سبب نسيانك كيفية سير الأمور هنا |
Geri döndüğünde sen ve amirin, ki bu ben oluyorum Burada işlerin nasıl yürüyeceğiyle ilgili uzun bir konuşma yapacağız. | Open Subtitles | لذا، عند عودتك، أنت والرئيس أي أنا سنجري محادثة طويلة بشأن كيفية حصول الأمور هنا |
Burada işlerin nasıl yürüdüğünü tahmin edersin. | Open Subtitles | "تعرفين كيف يتم العمل هنا" |
Adamlarına Burada işlerin nasıl yürüdüğünü anlatmaya çalışıyordum sadece. | Open Subtitles | أنا مجرد محاولة لمساعدة الناس على فهم كيف تسير الامور هنا. |
Pekala, bu faşist diktatöre Burada işlerin nasıl yürüdüğünü göstermek için ilk gidecek kişiyi sizin kararınıza bırakıyorum. | Open Subtitles | حسناً, لنُرىَّ هذا الدكتاتور الفاشى كيف تجرى الامور هنا... سأدعكم تقررون من اول من سيغادر... |