- Çünkü bugün burada olmasını ona söyledim. Sebebi bu. | Open Subtitles | لأنني قلت له أن يكون هنا اليوم، هذا هو السبب |
Aslına bakarsanız, şu an burada olmasını dilerdim. | Open Subtitles | و الأقوياء في الحقيقة، كنت أتمنى أن يكون هنا |
Ve istediğim şey onunla gösteriş yapmak değildi, sadece onun burada olmasını istedim. | Open Subtitles | وليس لهذا،أردت أن أخفـيه أردتـه فقط بأن يكون هنا |
Pazar günü Güneybatının 6:00'da burada olmasını istiyorum lütfen. | Open Subtitles | الأحد.أريد كل المختصين بالجنوب الغربى التواجد هنا فى الساعة 6: 00 من فضلكم |
Kader, kocamın bugün burada olmasını engellemesine rağmen ki bu proje kendisinin en önemli projesiydi biliyorum ki şu an bizi izliyor ve manen bu tarihi antlaşmanın imzalanması hususunda bizlere yol gösteriyor. | Open Subtitles | ورغم أنّ القدر منع زوجي من التواجد هنا اليوم في ذروة عمل حياته فأنا أعلم أنه يراقبنا الآن، ينظر إلينا ويرشدنا |
Bu yüzden Muhammed Ali'nin bugün burada olmasını bekledim. | Open Subtitles | وبسبب هذا قد توقعت محمد علي أن أكون هنا اليوم. |
Şunu biliyorum, nasıl türde bir adam olduğunu ve neye karşı olduğumuzu düşününce... hâlâ burada olmasını dilerdim. | Open Subtitles | بمعرفة طراز الرجل الذى أعرفه و معرفة ما كنا نواجه كنت أتمنى لو كان هنا الآن |
O oğlun bir profesyonel. burada olmasını sen istedin. | Open Subtitles | إن ابنك ذاك أكثر مهنية أنت أردته أن يكون هنا |
Evet, çıkacağınızı biliyordum. burada olmasını beklemiyordum sabah bizim evde. | Open Subtitles | نعم, لقد عرفت أنكم ستتواعدون ... أنا فقط لم أتوقع أن يكون هنا |
Bay Mackey'e bu gece burada olmasını sen mi söyledin? | Open Subtitles | هل السيد ماك سوف يكون هنا الليله |
Ona burada olmasını söylemiştim. | Open Subtitles | لقد طلبتُ منه أن يكون هنا أيضاً |
- Rowdy burada değil henüz. - Beş gibi burada olmasını söyledim ona. | Open Subtitles | ـ (راودي) ليس هنا ـ اخبرته ان يكون هنا عند الخامسة |
Sanırım burada olmasını isterdin. | Open Subtitles | انتِ تتمنين ان يكون هنا الان |
Ama burada olmasını istiyorum. | Open Subtitles | لكن رغبته أن يكون هنا |
Tanrım! Bunun burada olmasını istemiyorum. | Open Subtitles | أوه يا الهي - أنا لا أريد التواجد هنا من أجل ذلك - |
Yatıştırıcı rasyonel zihninin burada olmasını engelliyor. | Open Subtitles | التخدير يمنع دماغه من التواجد هنا |
Ayrıca, aslında burada olmasını seviyorum. | Open Subtitles | كما أنني أجب التواجد هنا |
Cüzdanından, bu saatte burada olmasını bildiren bir not çıktı. | Open Subtitles | كان هناك ملاحظة داخل محفظته أن قال أن أكون هنا في هذا الوقت كان اسمك عليها |
Jay, burada olmasını istemiyordum bile. | Open Subtitles | ياجي , أنا لا أريد أن أكون هنا |
Onun bilgeliğini benimle paylaşmak için burada olmasını isterdim. | Open Subtitles | أتمنى لو كان هنا ليشاركني حكمته |
Sadece şu an burada olmasını dilerdim. | Open Subtitles | أتمنى فقط لو كان هنا اليوم |