Eğer arkadaşın burada olsaydı, Eminim ki oda seni kurtarmaya gelirdi. | Open Subtitles | أنا واثقةّ من أنّ صديقك كان ليأتي لإنقاذك إن كان هنا |
Şu an burada olsaydı, Ona aklımdan bir parça vermek isterdim. | Open Subtitles | بروك: لو كان هنا الآن، أود أن يعطيه قطعة من ذهني. |
Şimdi burada olsaydı gerçeklerin sana asla zarar vermeyeceğini söylerdi. | Open Subtitles | ولو كانت هنا الآن، لأخبرتكِ أنّ الحقيقة لن تُؤذيكِ أبداً. |
Riley burada olsaydı şerefime iyi bir kadeh kaldırırdı. | Open Subtitles | مع شخص إضافي على قائمة الحضور لو كانت رايلي هنا لكانت على الأرجح قدمت نخبا نابعا من القلب |
Ve eminim ki eğer burada olsaydı annen de aynısını söylerdi. | Open Subtitles | وأَنا متأكّدُ إذا هي كَانتْ هنا الآن، أُمّكَ تُخبرُك نفس الشيءِ. |
Ama eğer burada olsaydı sana aynı şeyi söyleyeceğinden eminim. | Open Subtitles | ولكني أعلم أنه لو كان هنا كان سيخبرك الشيء ذاته |
O burada olsaydı böyle konuşamazdın. Sen bir ödleksin! | Open Subtitles | إذا كان هنا لما جرؤت على قول ذلك ، أنت جبان |
burada olsaydı yaşamama izin verir miydi? | Open Subtitles | هل تعتقد انه سيتركني لأعيش لو انه كان هنا و المسدس كان بيده |
Ve eğer burada olsaydı gözlerinden çıkan ateş toplarıyla İngilizleri kül ederdi. | Open Subtitles | ولو كان هنا فقد يفني الإنجليز بكرات نار من عينيه |
Bir düşün. burada olsaydı Albay O'Neill ne yapardı? | Open Subtitles | فكر في الأمر، ماذا كان ليفعل الكولونيل أونيل إن كان هنا الآن؟ |
Sanırım, eğer şu an burada olsaydı muhtemelen ona şunu söylerdim: | Open Subtitles | لكني أعتقد أنه لو كان هنا الآن كنت لأخبره حتماً ان كل شيء نجح |
Diledim ki, ben ölseydim, o burada olsaydı, senin kucağında, gülümseseydi. | Open Subtitles | أتمنى بأنني كنت ميت وهي كانت هنا , في ذراعيك تبتسم |
Bugün burada olsaydı bizlere Bükücülük'ün dünyaya denge getirdiğinden bahsederdi. | Open Subtitles | و إن كانت هنا ستخبركم بأن التحكم يجلب التوازن للعالم |
Bayan Shaw burada olsaydı, bahsi ikiye katlardı Vanessa'nın tehdit olduğunu söylerdi. | Open Subtitles | السيدة شو كانت هنا ، وأرادت المراهنة على أن فانيسا هي الخطر |
O cimri anneniz burada olsaydı küçük bir parça tuvalet kağıdı katlayıp selobantla yapıştırmaya çalışırdı. | Open Subtitles | لو ان امكما الرخيصة كانت هنا لكانت طوت قطعة صغيرة من ورق الحمام والصقته بشريط لاصق |
Eğer burada olsaydı, yüzüme vurur dururdu. | Open Subtitles | إذا هي كَانتْ هنا الآن، هي تَعدُّه سميكة. |
Keşke yarın burada olsaydı çünkü yapılacak çok can sıkıcı bir iş var. | Open Subtitles | يا ليته يكون هنا غداً لأنني بصدد مهمة صعبة. |
Bunu özel bir olay için saklatıyordu ama... eğer o burada olsaydı buna içilir... diyen ilk kişi olurdu. | Open Subtitles | ...جعلنا نحفظها من أجل مُناسبة خاصة لكن إذا كان هُنا و فسيكون أول من يقول حان الوقت |
Yardımcım burada olsaydı çıkışa kadar sana eşlik ederdi. | Open Subtitles | لو كانت مساعدتي هنا كانت ستوصلك الي الخارج |
Eğer Karen burada olsaydı o da aynı şeyi söylerdi. | Open Subtitles | لو كانت كارين هنا لقالت بأنني لست عائلتها |
- Keşke şimdi burada olsaydı. | Open Subtitles | -الآن . -أتمنّى لو كان واقفًا هنا الآن . |
Ama bu gece burada olsaydı ona ne söylemek isterdin? | Open Subtitles | لكن لو أنه هنا اليلة ما كنت لترغب في قولة له |
Şu an burada olsaydı günahlarının bedelini ödetirdim. | Open Subtitles | لو أنّه هنا الآن لجعلتُه يدفع ثمن ذنوبه |
- Keşke Kara Şövalye burada olsaydı. | Open Subtitles | - لَو الفارس الأسود كَان هنا. |