Kartta da Jeff'i yendiğime göre Burada yapacak bir şeyim kalmadı. | Open Subtitles | منذ أن هزمت جيف في اللعبة فلم يعد هناك ما أفعله هنا |
Burada yapacak işlerim var. İster benim tarafımda olun, ister Rossum'un tarafında ama ikimiz için de oyun oynama vakti geçti. | Open Subtitles | أيتها السيدة، لو أردتُ التواجد في مكانٍ آخر لكنت هناك، لكن هناك عملٌ يجب أن أفعله هنا |
Pekâlâ. Ben de Burada yapacak bir şeyler bulurum. | Open Subtitles | حسناً،لكني سأجد شيئاً أفعله هنا |
Burada yapacak işimiz kalmadı. | Open Subtitles | لا يوجد لدينا المزيد لنفعله هنا |
Burada yapacak çok şey var. Mater çok eğlenecektir ama. | Open Subtitles | لدي ما يكفي لأفعله هنا كعمدة للمدينة |
Üçüncü kurban bulunana kadar Burada yapacak bir şey kalmadı. | Open Subtitles | لا يُوجد شيء أخر يُمكنُنا القيامُ به هنا حتى نُحْضِرَ الجُثة الثَالثة |
Burada yapacak hiçbir şey yok. Senin stilini değiştirebilirim. | Open Subtitles | لا يوجد شئ نفعله هنا يمكن أن اعطيك تغيير |
Burada yapacak çok işim var ve... | Open Subtitles | لديّ، لديّ الكثير من العمل هنا .. لذا لايمكنني أن أذهب معكم .. |
Burada yapacak hiç bir şey yok. | Open Subtitles | لا يوجد آي شيء يخصني أفعله هنا |
Burada yapacak için daha fazla bir şeyim yok. | Open Subtitles | لا يوجد شيء آخر بالنسبة لي أفعله هنا |
Burada yapacak bir işim yok zaten. | Open Subtitles | لا يوجد شيء أفعله هنا بكل الأحوال |
- Burada yapacak iş yoktu, efendim. | Open Subtitles | - لم يكن هناك شيء أفعله هنا يا سيدي - |
Burada yapacak bir işim kalmadı. İşiniz var. | Open Subtitles | ليس لدي شيء أفعله هنا |
Burada yapacak pek bir şey olmadığını sanmıştım. | Open Subtitles | لم أكن أعلم أن هناك الكثير لنفعله هنا |
Burada yapacak hiçbir şey yok. | Open Subtitles | لا يوجد شئ لنفعله هنا |
Burada yapacak pek bir şey yok. | Open Subtitles | لنفعله هنا |
Burada yapacak bir şeyim kalmadı,teşekkürler. | Open Subtitles | لا يوجد شئ لدى لأفعله هنا لذا , شكرا لك |
Burada yapacak bir işimiz var ve onu halledeceğiz. | Open Subtitles | لدينا عمل علينا القيام به هنا وسنرى مايمكن عمله |
Burada yapacak çok işim var. | Open Subtitles | على فعل ذلك مع فيجاس في عطلة نهاية الأسبوع هذه لدي الكثير لأقوم به هنا |
Araç kullanılamaz haldeyse, bizim de Burada yapacak bir şeyimiz kalmamış demektir. | Open Subtitles | لذلك إن لم تدور هذه المدرعة فليس لدينا ما نفعله هنا. |
Burada yapacak bir şeyimiz yok. | Open Subtitles | لا يوجد شئ آخر نفعله هنا |
Burada yapacak çok işim var. | Open Subtitles | لديّ الكثير من العمل هنا لأعمله |
- Burada yapacak çok işim var. | Open Subtitles | عندي الكثير من العمل هنا. |