En azından Buradan çıkmayı bir kez daha denemeye yetecek kadar. | Open Subtitles | على الأقل غاضبة بما يكفي لتحاول لأخر مرة الخروج من هنا. |
Buradan çıkmayı başarsak bile ilaç yapmak için Henry'nin elinde o mor maddeden yok. | Open Subtitles | حتى لو نجحنا في الخروج من هنا هنري ليس لديه المادة البنفسجية لصنع العلاج |
Buradan çıkmayı beklerken ne yapmalıyız biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعرف ماينبغي ان نفعله بينما نحن في انتظار الخروج من هنا |
Telefonumu düşürdüm, eşyalarımı kaybettim. Buradan çıkmayı denedim ama çok acıyordu. | Open Subtitles | فقدت هاتفي و جميع معداتي لقد حاولت الخروج من هنا لكن الألم لا يُطاق |
Yasal bir şekilde Buradan çıkmayı her zaman umut ettim. | Open Subtitles | اسمعوا، أنا دائما كان أملي الوحيد معقود في الخروج من هنا .. على إيجاد ثغرة ما في الإجراءات |
Buradan çıkmayı herkesten çok istiyordun. | Open Subtitles | كنت تريد الخروج من هنا أكثر من أي شخص أخر؟ |
Buradan çıkmayı başarabilirsem, seni de yanımda götürürüm. | Open Subtitles | اذا أستطعت الخروج من هنا سأخذك معي أعدك |
Buradan çıkmayı başarabilirsem, seni de yanımda götürürüm. Sözüm söz. | Open Subtitles | اذا أستطعت الخروج من هنا سأخذك معي أعدك |
Eğer Buradan çıkmayı umuyorsan onu bana göstereceksin. | Open Subtitles | ستُريني لو كنت تأمل الخروج من هنا. |
Buradan çıkmayı başaramazsak... | Open Subtitles | إذا فشلنا في الخروج من هنا ... |
Gidiyorum. Amanın. Çilli Buradan çıkmayı benden daha çok istiyormuş. | Open Subtitles | .ذاهبة اه, (فريكلس) يريد الخروج من هنا اكثر مني |
Buradan çıkmayı düşün. | Open Subtitles | نفكر في الخروج من هنا. |
Buradan çıkmayı çok isterim. | Open Subtitles | سأود الخروج من هنا. |
Ne olursa olsun Robert Buradan çıkmayı ne kadar isterse istesin, ki kesin isteyecek izin vermeyeceğiz. | Open Subtitles | روبرت) يريد الخروج) ...من هنا... وسيريد نحن لن نتركه |
Buradan çıkmayı tercih ederim. | Open Subtitles | ...أفضل الخروج من هنا |