Alında, burunda, sapan kemiğinde ve burun konkasında... - ...hasar olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أكن أدري أنّنا وجدنا إصابات على تجويفات الجبهة، الأنف أو المِيكَعة. |
burunda mükemmel iş çıkarttın Biraz resim çektirelim. | Open Subtitles | عمل رائع فى الأنف يا شباب لنأخذ بعض اصور |
burunda veya ağızda belirgin kan sızıntısı ya da toplanması yok. | Open Subtitles | لا وجود لسائل مصلي دموي أُخرج من الفم أو الأنف |
Chloe ve Papi, birbirinizi, iyi günde ve kötü günde ıslak burunda ve kuru burunda, ölene kadar seveceğinize ve onurlandıracağınıza yemin ediyor musunuz? | Open Subtitles | كلوي وبابي ، هل تأخذان بعضكما البعض للحب والشرف في السراء والضراء ، في الأنف الرطب والأنف الجافة ، طالما كنتما على قيد الحياة؟ |
Başında travma yarası, burunda kanama var. | Open Subtitles | انظر هنا,جيثرو الصدمة إلى جانب رأسه، والنزيف من الأنف |
- Cinayet davamız oldu. - Dudakta ve burunda pembe köpük var. | Open Subtitles | لقد حصلنا على جريمة قتل رغوة وردية حول شفتيها و الأنف |
burunda daha önce bulduğumuz kırıkları yeniden değerlendirdim. | Open Subtitles | حسناً، الآن، أعدتُ فحص الأسنان المتشققة وكسور عظام الأنف التي وجدتها سابقاً. |
Gözler sulanır, ağız ve burunda köpürme başlar ve birkaç dakika içinde de kasılmalar, felç ve ölüm gelir. | Open Subtitles | عيون دامعة، رغوة في الأنف والفم تشنجات,شلل و الوفاة في غضون دقائق |
Kusma, ishal, ağızda, burunda ve dişetlerinde kanamalar baş gösterir. | Open Subtitles | والنزف من الأنف والأذنين واللثة |
Daha çok ıslık gibi. Üst solunum yollarında. burunda. | Open Subtitles | صفير تقنياً المجاري العلوية، الأنف |
Doğru seçim: Eller burunda. | Open Subtitles | الخيار الصائب هم اليدان على الأنف |
Ağızda ve burunda bulunan maddeler: | Open Subtitles | -ووجدت؟ -المادة التي وجدت في الفم والأنف هي |
Yani, gözlerde ve burunda benzerlik görüyorum. | Open Subtitles | أعني، أرى تشابهاً في العينين والأنف |