Valla, bu çok cömert bir teklif, ama itiraf etmeliyim ki bir konu kafamı kurcalıyor. | Open Subtitles | هذا عرض سخي للغاية لكن لكنّي مُشوشة حيال شيئاً واحداً |
cömert bir teklif ama intikamımdan fazlası için buradayım. | Open Subtitles | عرض سخي ولكن أنا هنا لشيء أكثر من مجرد إنتقام |
- Bu çok cömert bir teklif. - Birçoklarının ilki, umarım. | Open Subtitles | إنه عرض كريم - أتمنى أن يكون الأول من الكثير - |
Bu çok cömert bir teklif, Binbaşı, ve başka koşullar altında olsaydık bu teklifi kabul edebilirdik. | Open Subtitles | هذا عرض كريم مايجور، وتحت ظروف أخرى كان من الممكن أن نقبل |
Şey, çok cömert bir teklif. Tekrar görüşürüz. | Open Subtitles | حسناً,إنهُ عرض مغري جداً سوف نكون على إتصال |
Bu çok cömert bir teklif ama kardeşinden gelmeliydi. | Open Subtitles | مساعدتنا ان لا نموت انه عرض سخي ولكنه يجب ان يكون من اختك ايضا |
Çok cömert bir teklif Dedektif ama annenizi yine de adaleti engellemekten tutuklayacağımız gerçeğini değiştirmez. | Open Subtitles | صحيح أنه عرض سخي أيها المحقق، إلا أنه لا يغير واقع أنه ما يزال بإمكاننا اعتقال والدتك بتهمة عرقلة العدالة |
cömert bir teklif için oldukça bencil bir yol bu. | Open Subtitles | تلك طريقة أنانية للتعبير عن عرض سخي. |
Michael, bu görüşmeleri hızlandırmak için sana çok cömert bir teklif sunuyoruz. | Open Subtitles | لكي نتمكن يا (مايكل) من تعجيل هذه المفاوضات، نحن على استعداد لنقدم لك عرض سخي. |
Bu çok cömert bir teklif, | Open Subtitles | هذا حتماً عرض سخي |
- Yardımı olursa tabii... - Çok cömert bir teklif bu, Doktor Cooper. | Open Subtitles | هذا عرض سخي يا دكتور كوبر |
Son derece cömert bir teklif verdiklerini düşünen insanların önünde Washington'da sizlerden yana taraf olmak hiç de kolay olmadı. | Open Subtitles | كان الامر صعباً جداً لاعادة التفاوض مع واشنطن من اجلكم مع رجال يؤمنوا بانه كان عرض كريم لكم |
Greyhound'un gittiği yere gidiş-dönüş bileti almış olman çok cömert bir teklif ama teşekkür ederim. | Open Subtitles | وبطاقة سفر إلى أيّ مكان تذهب إليه الحافلة عرض كريم لكنني بخير |
cömert bir teklif, efendim, ama sadece hastane masrafları... | Open Subtitles | إنه عرض كريم يا سيدي، --ولكن فواتير الأدوية وحدها |
- Evet. Bu çok cömert bir teklif ama bazı şeyleri de uzatıp duruyor. | Open Subtitles | ،إنه عرض كريم جداً لكنه يمهّد لشيءٍ ما |
Wanda, çok cömert bir teklif. Ve şey... Merhaba koç. | Open Subtitles | نحنُ فريق 303 ، شكراً لكم واندا " هذا عرض كريم للغاية " |
Stajınızı yaptığınız Manhattan'daki Landman Zack'ten çok cömert bir teklif almış olmanıza rağmen. | Open Subtitles | رغم حصولكما على عرض مغري للغاية من (لاندمان وزاك) في (مانهاتن) حيث عشتما |
Oldukça cömert bir teklif, teşekkürler. | Open Subtitles | شكرا لك هذا كرم منك. |
Hepinizin yüklü miktardaki borçlarını dikkate alırsak bu oldukça cömert bir teklif. | Open Subtitles | ونأخذ في الاعتبار ديونك الكبيره هذا كرماً لحداً ما |
Ben size çok cömert bir teklif yaptım - çok cömert - ve sen beni saçma sapan hayali bir fiyat söyleyerek beni aşağıladın. | Open Subtitles | .. انا اقدم لك عرض كبير عرض سخى و انت تهيننى بهذا الهراء الخيالى |
Fısıltı gazetesi Martin Cutler'ın sana cömert bir teklif yaptığını söylüyor. | Open Subtitles | الكلام المُتداول يقول أن مؤسّسة (مارتن كاتلر) قدّمت لكَ عرضاً سخيّاً |