ويكيبيديا

    "caddeler" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الشوارع
        
    • شوارع
        
    • شوارعنا
        
    • والشوارع
        
    Ve tören alayının yürüyeceği bütün caddeler, merkezde, yani buradaki büyük meydanda birleşiyor. Open Subtitles وجميع الطرق تلتقي هنا في الساحة الكبيرة حيث الاستعراضات تجرى هنا في الشوارع
    Bir zamanlar hareketli olan caddeler şimdi erkenden sessizliğe gömülüyor. Open Subtitles الشوارع المزدحمة سابقاً أصبحت هادئة ومخيفة ،كما هرب معظم الناس
    Normalde kalabalık olan caddeler, ölen Başkan'a sadık olan öfkeli askerlerin dışında bomboş. Open Subtitles الشوارع النشطة عادة يَهْجرُ الآن بالكامل. ماعدا جنود غاضبينِ، موالي إلى الرئيس السابقِ.
    Bir lagunun üzerine kurulu ve burada üzerinde alışveriş yapılan dükkanlar olan caddeler yok, çünkü dükkan size geliyor. TED إنها مبنية على البحيرة، وليس هناك أية شوارع حيث يمكن أن يكون هناك متاجر للتسوق وبالتالي فإن المتجر يأتي إليك
    Bütün caddeler genellikle düz bir çizgi olarak algılanır ve caddelerin yaptığı küçük viraj ve dönüşleri adeta gözardı ederiz. TED كل طريق يفهم بصورة عامة على أنه عبارة عن خط مستقيم نقوم عادة بإهمال الالتواءات والاستدارات التي تكونها الشوارع
    Çünkü caddeler ve halka açık mekânlar, yiyeceklerin alınıp satıldığı tek yerlerdi. TED لأن الشوارع و الساحات العامة هي الأماكن الوحيدة التي يباع فيها الغذاء و يشترى.
    caddeler gerçekten katillerle dolu. Ve kendilerini iyi hissediyorlar. Open Subtitles الشوارع حقا مليئة بالقتلة، وهم يشعورن بالراحة
    Bu çok daha iyi. Temiz hava, bütün caddeler benim. Open Subtitles هكذا أفضل، هواء نقي، لدي الشوارع كلها ملكي
    İyi ki annem dinleniyordu çünkü caddeler heykellere ve anıtlara bakan insanlarla hıncahınç doluydu ve bu insanların bazıları gürültücü ve saldırgandı. Open Subtitles جيد ، إن أمي كانت ترتاح لأن الشوارع كانت تعج بالناس ينظرون للتماثيل والنصب التذكارية
    İyi ki annem dinleniyordu çünkü caddeler heykellere ve anıtlara bakan insanlarla hıncahınç doluydu ve bu insanların bazıları gürültücü ve saldırgandı. Open Subtitles جيد، أن أمى كانت ترتاح لأن الشوارع كانت تعج بالناس ينظرون للتماثيل والنصب التذكارية
    politik bir hareket, bir başkaldırışken, caddeler boyunca yürüyüşler bundan fazlasıydı neredeyse bir devrimin başlangıcıydı." Open Subtitles الإضراب ذاته كان نشاط سياسي أو أعمال تمرد لكن مسيرات الشوارع كانت جرم أكبر، كانت أشبه بإشعال فتيل ثورة
    caddeler geniş değildi artık. Open Subtitles الذي كان المكان الوحيد لدي في العالم الآن الشوارع ليست واسعة كما كانت
    Ayrılıktan sonra, merkez caddeler, kafeler günün her anı yasak bölge gibidir. Open Subtitles بعد الانفصال , بعض الشوارع , وبعض المواقع .. حتى اوقات اليوم تكون خارج الحدود
    Bronzlaşma izi yok, yani yaşadığı sokaklar ve caddeler güneş almıyor. Open Subtitles لا أثر للاسمرار إلا إن كانت تلك الشوارع داخل المباني
    caddeler Buğday biti kaynıyor, birdenbire ortaya çıktılar. Open Subtitles الشوارع تعج بالويفيل ، لقد ظهروا من العدم
    caddeler dolusu hayatta kalmaya çalışan insan çaresizdi. Open Subtitles وامتلأت الشوارع بالدماء حيث تقاتل الناس من أجل الحياة
    Kuzey güney caddeler rakamla doğu batı caddeler harflerle işaretlendi. Open Subtitles الشوارع من الشمال إلى الجنوب مُرقمة، والشوارع من الشرق إلى الغرب مزودة بحروف.
    Singapur'da inşaat hâlinde, yine orta gelirliler için evler, bahçeler, halka açık caddeler ve parklar vesaire. TED وفي طور البناء في سنغافورة، من جديد، سكن ذوي الدخل المتوسط، حدائق شوارع عامة، متنزهات، الخ.
    Büyük kişiler,büyük davalar büyük caddeler ve binalar Open Subtitles شخصيات مهمة . شوارع فخمة مناقشات رائعه . مبان ضخمة
    Daha güvenilir caddeler. Daha iyi okullar. Semt bekçiliği. Open Subtitles شوارع أكثر أماناً ، مدارس أفضل أنظمة مراقبة للأحياء
    caddeler kontrolümüzden çıktı, memurlarımız yetersiz kalıyor. Open Subtitles شوارعنا ممتلئة المسؤولون المحليون عديمي الفائدة
    Nasıl da o kanallar, köprüler, parke taşlı caddeler ve o kiliseler, tüm o güzel peri masalı şeyler, tüm bunlar nasıl, biri için önemsiz olabiliyor? Open Subtitles كيف يمكن لكل هذه القنوات والكباري والشوارع المرصوفي بالحجارة والكنائس ـــ وكل هذه الأشياء الأسطورية الجميلة ــ كيف يمكن لهذا كله ألا يكون ما يحبه الإنسان؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد