Bak, her halükarda onu Camden'a götürelim. Biraz kahve veririz. | Open Subtitles | اسمع، سنأخذه الى كامدن بأية حال سنجعله يشرب بعض القهوة |
Yüzbaşı Wenthworth bu notu Camden Place'e, size götürmemi istemişti. | Open Subtitles | كابتن وينتورث طلب مني إيصال هذه الرساله لك في كامدن |
Ernie Belcher'ın kayboluşunu anlamak için, önce Camden kasabasını anlamanız gerekir. | Open Subtitles | لتفهم تماماً إختفاء إيرني بيلتشر أولاً, يجب عليك فهم مدينة كامدن |
Birincisi, Kraliyet Darphanesi, kağıdı Camden Kağıt Fabrikası'ndan aldı. | Open Subtitles | ان الخزانة الملكية تشترى اوراقها من مصنع كامدين للورق |
O zamanlar Camden, New Jersey Amerika'daki en tehlikeli şehirdi. | TED | الآن، في ذلك الوقت، كانت كامدن في نيوجرسي، أكثر مدينة خطرة في أمريكا. |
Camden'ı Amerika'nın en tehlikeli şehri olmaktan çıkardık. | TED | لقد أزلنا كامدن من أعلى القائمة كأخطر مدينة في أمريكا. |
Camden Yolu'na kadar gelir ve size talimatları veririm. | Open Subtitles | سوف أذهب على طريق كامدن وأعطيك التعليمات |
Camden Kağıt Fabrikası'ndan aldı sonra da hırsızlığı örtbas için, yaktı kül etti. | Open Subtitles | حصل عليه من مصنع كامدن للورق وحرق المكان تماما ليغطى على السرقة |
Camden'da bir kaçağı yakalamaya çalışırken öldürüldü. | Open Subtitles | قتل في كامدن .. و هو يحاول امساك احد الهاربين |
Yardımcı olup Nestor'un neden canına kıydığını söyler misin, Camden? | Open Subtitles | ما يمكنك أن تساعديني به يا كامدن هو إن أخبرتني لمَ قد يقتل نيسترو نفسه؟ |
Camden yaptığının yanlış olduğunun farkında... | Open Subtitles | ما فعلته كامدن كان خاطىء, و هو أمر تعرفه |
Hiç aklına geldi mi kulübeye ilk gittiğimizde Camden McCallum'un yaşıyor olabilir diye? | Open Subtitles | وهل فكرت انها يمكن كامدن كان حي في المرة الأولى التي ذَهبنَا إلى تلك الكابينة؟ |
Camden Kasabası Polis Departmanı çocuk kaçırıcının adını Earl Hickey olarak belirledi. | Open Subtitles | تعرّف قسم شرطة كامدن على الخاطف بأنه ايرل هيكي |
Darnell'in hayatı dramatik bir şekilde dönüş yapmıştı ve Camden Kasabası'na taşınmak zorunda kalmıştı. | Open Subtitles | واضطر الى الانتقال للعيش في مقاطعة كامدن حالما تنزل من هذه الشاحنة المقفلة تصبح دارنيل ترنر |
Bizim bilmediğim şey ise, her yıl Camden Kasabası'nda havaii fişek gösterisi yapılırdı. | Open Subtitles | ماكنا نجهله أن سنوياً تجري مقاطعة كامدن عرضاً للألعاب النارية |
Herneyse, Camden'a gidip kızınızı görmek konusunda ne düşünürsünüz? Eminim ki en az yirmi bira içmiştir. | Open Subtitles | بأية حال، ما رأيك في الذهاب الى كامدن لمقابلة ابنتك؟ مؤكد أنه احتس 20 زجاجة جعة اليوم |
Gwen'in babasını Camden'a götürmek tam bir belaydı | Open Subtitles | اتضح أن اعادة أب غوين الى كامدن كان مزعجاً جداً |
Camden ve Charles Town'daki zaferleri mükemmeldi. | Open Subtitles | إنتصاره على كامدين و تشارليز تاون كان رائعاً رائعاً. |
Öyleyse gece vardiyasından Camden'a verin. | Open Subtitles | ثمّ وَضعَ كامدين عليه مِنْ الليالي. هو صلبُ. |
Joy bize Camden County'den, fakirleri giydirdiği, beslediği ve yıkadığı yerden, selam gönderiyor. | Open Subtitles | ترجع جوي الى مقاطعة كامدين حيث تتمتع باطعام والجاء وتنظيف الفقراء |
Bir bilgisayar korsanını Camden'a götürmeni istiyorlar. | Open Subtitles | يريدون الإمساك بأحد قراصنة الكمبيوتر في كاندين |
Geçmişte, Joy'la ben, Camden'in itiş-kakışından uzaklaşmak istediğimizde bulduğumuz gölün kenarındaki tatil yerimize giderdik. | Open Subtitles | في الماضي ، عندما أردنا أنا وجوي الابتعاد عن صخب كادمن وجلبتها |
Randall Doo Hickey Camden kasabasında... yanlışlıkla sualtında doğan ilk bebekti. | Open Subtitles | راندال دوو هيكي, حالة الولادة تحت الماء الوحيدة بكامدن التي لم تكن إختيارية |