ويكيبيديا

    "cezalandırmak" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • معاقبتي
        
    • معاقبتك
        
    • معاقبته
        
    • العقاب
        
    • تعاقب
        
    • تعاقبني
        
    • معاقبتها
        
    • عقاب
        
    • معاقبتهم
        
    • مُعاقبة
        
    • أعاقبك
        
    • يعاقبني
        
    • لمعاقبتي
        
    • لتعاقب
        
    • لمعاقبتك
        
    Beni cezalandırmak yerine İmparatoru düşünmen gerekmiyor mu? Open Subtitles أليس من المفترض ان تفكر بالإمبراطور بدلاً من معاقبتي ؟
    Nedendir bilmem seni ne kadar cezalandırmak istesem de olmuyor. Open Subtitles ،لا أفهم ما يحدث لكن كلما حاولت معاقبتك أفشل
    Ama eğer onu cezalandırmak istiyorsan, onun yerine beni cezalandır Open Subtitles و لكن إذا كانت مشيئتك معاقبته فأنزل على العقاب بدلاً منه
    Bu adamı cezalandırmak için emir aldınız ölene kadar kırbaçlamak için değil. Open Subtitles هذا يكفى لقد كانت الأوامر أن تعاقب هذا الرجل لا أن تجلده حتى الموت
    Bunu beni cezalandırmak için yapıyor. Nedeni bu, öyle değil mi? Open Subtitles .إنها تفعل ذلك كي تعاقبني هذا كل ما في الأمر, أليس كذلك؟
    Onu cezalandırmak istemeni anlıyorum ama sence de bu rutin biraz eskimedi mi? Open Subtitles افهم انك تريد معاقبتها لكن هذا الروتين قديم نوعاً ما الا تعتقد هذا؟
    AIDS'in zencileri ve geyleri cezalandırmak için gönderilmesi bir örnek. Open Subtitles ولهذا يكون الإيدز هو مثال حي على عقاب الرب للسود واللوطيين
    Ben işimi onları cezalandırmak ya da affetmek olarak görmüyorum fakat hapishanede dahi anlamlı ve düzgün bir hayata sahip olabileceklerini düşünüyorum. TED لا أرى عملي معاقبتهم أو مسامحتهم، لكن أعتقد أنهم يستحقون حياة كريمة وذات معنى حتى في السجن
    Evet anladım. Büyük idealin herkesi cezalandırmak, suçlu olsun ya da olmasın? Open Subtitles أجل، لقد فهمت أنت تُفكّر في مُعاقبة الجميع
    Sen de hırsızlık gibi aşağılık bir şeye başvurarak beni cezalandırmak mı istedin? Open Subtitles لذا قرّرت معاقبتي باللجوء إلى السرقة التافهة؟
    Evet, çünkü o kişiseldi. Beni cezalandırmak istedi. Open Subtitles أجل , لأنّ الأمر كان شخصياً لقد أراد معاقبتي
    Belki yemek teklifi yapmadığım için beni cezalandırmak istiyorsundur. Open Subtitles ربما بأنك تريدين معاقبتي لأنني لم أسألكِ حول العشاء
    Bak, Jack'in yeni bir oyuncu alma kararına kızgın olduğunu biliyorum ve beni cezalandırmak istiyorsun. Open Subtitles في البحث عن ممثل وتودّين معاقبتي. معاقبتك ؟
    Ruslar seni cezalandırmak isteyecek, ama sadece hayatta kalmaya devam edersen. Open Subtitles الروس سيريدون معاقبتك ولكن فقط ما دمت حيا
    İki yüzlülük! Ama bir sorun var! Şu rehine, sürücü senin cezalandırmak istediğin son kişi. Open Subtitles لكن هناك مشكلة, هذه الرهينة, السائقة, هي آخر شخص تود معاقبته
    Fonksiyonel işkence bilgi almak ya da cezalandırmak için yapılır. Open Subtitles التعذيبْ الوظِيفي يُستخدم لإنتزاع المعلومات أو العقاب.
    Kendini cezalandırmak istemedikten sonra, neden idamlık bir suçu üstlenesin ki? Open Subtitles ولما أيضاً قد تعترف بجريمة شنيعه إلا إن أردت أن تعاقب نفسك؟
    Dürüst olmak gerekirse, Bernadette'in seni seçme sebebinin beni cezalandırmak olduğunu düşündüm. Open Subtitles كي أكون أميناً ، لقد ظننت أن بيرناديت" إختارتك كي تعاقبني"
    Onu tekrar cezalandırmak, büyük ihtimalle işe yaramayacaktır. Open Subtitles حسناً , من المحتمل أن معاقبتها ثانية لن يفلح
    Dünyada doğal afetler yaşandığında, Yunanlılar bu afetlerin Zeus tarafından kötü insanları cezalandırmak için gönderildiğine inanmışlardır. Open Subtitles عندما تحدث كوارث طبيعية في العالم فإن الإغريق يظنون أنها عقاب من زيوس للناس الأشرار
    Evet, şöyle ki; iki krallıkta insanları bir yere götürmek kurban vermek ya da cezalandırmak istediklerinde örneğin göl gibi büyük törensel yerlere gelemezlerdi. Open Subtitles نعم، المغزى هو أنه إذا أرادت المملكتان جلب الناس إلى مكان ما ،للتضحية بهم معاقبتهم فلن يأتوا إلى أماكن مثل البحيرة
    Belli ki sınırlı gücünüzü kullanıp hız sınırını yok saydığım için beni cezalandırmak istediniz. Open Subtitles حسناً ، من الواضح أنك شعرت بالحاجة إلى مُمارسة سُلطاتك المحدودة ، مُعاقبة الأشخاص لتجاوز السرعة المُحددة
    O yüzden açık sözlülüğünden dolayı seni cezalandırmak zorundayım. Open Subtitles . لذا ، يجب أن أعاقبك . لصراحتك تعاقبنى ؟
    Beni cezalandırmak için öyle söyledi. Biliyorum. Open Subtitles قد اختلق ذلك حتى يعاقبني ، أعلم أنه فعل ذلك
    Hatta beni cezalandırmak için, bizi lanetlediğini bile düşündüm. Open Subtitles إعتقدت لربّما هي كانت وضع اللعنة علينا لمعاقبتي.
    Bence ellerinin yaptığı şey yüzünden tırnak etlerini yiyerek kendini cezalandırmak istiyorsun. Open Subtitles اتريد حقا ان تعرف بما افكر؟ اظن انك تقضم رؤوس اصابعك لتعاقب نفسك
    Eğer benim elimde olsaydın, seni cezalandırmak zorunda kalırdım. Open Subtitles إذا كنت أنت موضوعي كنت سأكون مجبراً لمعاقبتك

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد