Amerika ekonomisi onun sayesinde ciddi şekilde büyüdü. | TED | قد تم نمو الإقتصاد الأمريكي بشكل كبير نتيجة التنوع. |
Hayır, hayır, hayır. Şimdiden, Apple ve Microsoft'un yazılım tasarımına ciddi şekilde farklı yaklaşımları olduğunu görüyoruz. | TED | لا، لا، لا. يمكننا رؤية إن مايكروسوفت و ماكنتوش مختلفان بشكل كبير في تصرفهم مع تصميم البرامج. |
Bence, ciddi şekilde sorunlu bir kız çocuğumuz var. | Open Subtitles | أعتقد أن لدينا أبنة شابة مورطة بشكل كبير |
St Kitts : Bu topluluk, bahsedilen öneriyi ciddi şekilde düşünmelidir. | Open Subtitles | هذا المجلس عليه أن يدرس الاقتراح المُقدّم بجدية |
Ama programa daha ciddi şekilde devam etmen şartıyla. | Open Subtitles | لكن الوسيلة الوحيدة لكي نفعل هذا هي أن تعمل بالبرنامج بجدية أكثر |
Sosyal farkındalığı, işlerin üstesinden gelme yeteneği ciddi şekilde zarar görmüş durumda. | Open Subtitles | ادراكها الاجتماعي وقدرتها على التحمل هما بالتأكيد ضعيفان بشكل كبير |
Doğal olarak, düşünmenin özünü ciddi şekilde değiştirebilecek başka değişiklikler, muazzam sonuçlara sebebiyet verebilirdi. | TED | والنتيجة الطبيعية، في الواقع، هي أن أية تغييرات أخرى قد تغير بشكل كبير في ركيزة التفكير ومن المحتمل أن يكون لها عواقب كبيرة. |
Radyasyon yalnızca iki dakika sürer ama bu tür bir sürecin, psikoloji bakımdan seni ciddi şekilde etkileyebileceğini unutmamalısın. | Open Subtitles | -الاشعاع يستغرق دقيقتين ولكن لاتقللي من شأن بساطة العملية هذه العملية قد تأثر عليك نفسيا بشكل كبير |
O itiş kakışta korumalardan biri ciddi şekilde yaralandı. | Open Subtitles | احد الحراس اصيب بشكل كبير |
Beyni bu aralar ciddi şekilde yorulmuş durumda. | Open Subtitles | -حسناً، دماغه قد أرهق بشكل كبير . |
Bence kendini bu mesleğe adayıp adamadığını ciddi şekilde düşünmen gerek. | Open Subtitles | أعتقد أن بحاجة للتفكير بجدية من حيث ألتزامك أو عدمه بهذه المهنة |
Hikayeniz doğru çıkarsa insanların ciddi şekilde etkileneceğini anlıyorsunuzdur. - Yani, Kuzen Matthew mi? | Open Subtitles | بالتأكيد أنت تتفهم بأن الناس سيتأثرون بجدية من كون قصتك حقيقية |
Her neyse, eğer Jennifer'la tekrar evlenmeyeceksen ki evlenmelisin, o zaman Kate'in namusunu kurtarmayı ciddi şekilde düşünmelisin. | Open Subtitles | وانا انصحك بذلك عليك أن تنظر بجدية لتجعل من كيت امراة شريفة |
Amerikalılar tedaviyi dağıtmak için ciddi şekilde çalışıyordu. | Open Subtitles | الأمريكان كانوا يستعدّون بجدية لـ تسليم العلاج |