Sonuçta, Cinayet aleti hâlâ birinin çantasına gizlenmiş olabilir. | Open Subtitles | و على أي حال يمكن أن يكون سلاح الجريمة مخبأ بحقيبة أحدهم |
Cinayet aleti ellerinde ve üzerinde parmak izin var. | Open Subtitles | و قد حصلوا على سلاح الجريمة و عليه بصماتك. |
Üçlü kanıta ihtiyacımız var Bones, fiziksel kanıt, Cinayet aleti, suç mahali. | Open Subtitles | علينا أن نقسَم الأمر لثلاثة أجزاء يا كتلة العظام الدليل المادي, سلاح الجريمة مسرح الجريمة |
Öyleyse Cinayet aleti, tek kenarı keskin tırtırlı bir bıçak. | Open Subtitles | مما يعني أن سلاح الجريمة يجب أن يكون سكين مسنن بطرف حاد واحد |
Sen patlamak üzeresin ve ben 148 el yapımı Cinayet aleti inceliyorum. | Open Subtitles | أنتِ على وشك الولادة، وأنا أنظر إلى 148 سلاح قتل منزليّ الصنع. |
Yani Cinayet aleti bildiğimiz silindir gibi bir şey mi? | Open Subtitles | سلاح القتل كان نوع من الخرسانة الإسطوانية ؟ |
Karnına sivri bir cisimle darbe almış. Muhtemelen Cinayet aleti o. | Open Subtitles | إصابة حادة في البطن، مما يجعل هذا سلاح الجريمة المحتمل. |
Cinayet aleti ne olabilir? | Open Subtitles | هل لديك أي فكرة ماذا قد يكون سلاح الجريمة ؟ |
Yani Cinayet aleti kafasını delip dişine mi çarptı? | Open Subtitles | هل تقولين بأن سلاح الجريمة إنتقل كل المسافة من رأسها ؟ |
Size Cinayet aleti taşımadığımı söyledim. | Open Subtitles | لا، أخبرتُك أنا لم أكن أضع سلاح الجريمة. |
Cinayet aleti eriyip gitmiş olabilir ama ardında, imzan olan bronzlaştırıcı spreyi bırakmışsın. | Open Subtitles | سلاح الجريمة لربما ذاب، لكنكِ تركتِ ورائكِ توقيعكِ دبغ الرذاذ. |
Polis cinayetin aydınlanması için bölgeden bazı delilleri götürdü Cinayet aleti hala bulunamadı. | Open Subtitles | قد اخذت الشرطة بعض الادوات للأدله سلاح الجريمة لو يوجد بعد |
Hepimiz biliyoruz ki Cinayet aleti hâlâ olay yerinde olabilir. | Open Subtitles | وكل ما نعرفه أن سلاح الجريمة ربما ما زال في مسرح الجريمة |
Cinayet aleti bu olabilir. | Open Subtitles | كما تعلمون تلك يمكن أن تكون سلاح الجريمة |
Eğer bulduğunuz şey bir tanecikse Cinayet aleti bir bowling topu olamaz. | Open Subtitles | إذا وجدتم رقائق فهذا يعني أن سلاح الجريمة ليس كرة البولنغ |
Ayırıcı bir özellik yani Cinayet aleti seçeneklerini daraltmak uzun sürmemeli. | Open Subtitles | انها مميزة، لذلك الامر لن يستغرق وقتاً لتحديد سلاح الجريمة. |
Şu kütükteki eksik bıçak Cinayet aleti olabilir. | Open Subtitles | سكينة مفقودة في المنطقة قد تكون سلاح الجريمة " عمل جيد " راين |
Kocanızın cesedinin yanında bulduğumuz Cinayet aleti. | Open Subtitles | هذا سيدة " ماكلين " هو سلاح الجريمة الذي وجدناه بجانب جثة زوجك |
Cinayet aleti olabilir. | Open Subtitles | أجل بالتأكيد قد يكون سلاح الجريمة |
Kullanım süresi garantili bir Cinayet aleti. | Open Subtitles | سلاح قتل بتاريخ إنتهاء صلاحية مضمون. |
Cinayet aleti Hailey'nin çantasından çıkmamış ama bu onun bir yerlerden başka bir sopa edinmediğini göstermez. | Open Subtitles | حسناً، فقط لأن سلاح القتل ( لم يخرج من حقيبة ( هايلي لا يعني بانها لم تصل النادي من مكان آخر |
En son çalıştığımız davada, Cinayet aleti ve katilin tanımını vermişti, ama ben ona pek güvenmedim. | Open Subtitles | عملنا معاً في أخر قضية و زودتنا بوصف لسلاح الجريمة و للقاتل و لكنني لم أمنحها الثقة الكاملة |
Ellerinde bir ceset ve Cinayet aleti olmadan... tek umutları suçu itiraf etmen. | Open Subtitles | بدون جثة، أو سلاح جريمة كلّ ما يأملون الحصول عليه هو الاعتراف |