Belli ki ben de müstehcen pastaları, orman hayvanlarına dönüştürüyorum. | Open Subtitles | أنا، على ما يبدو، يمكن أن أحول كعكة القضيب إلى مخلوقات الغابة. |
Hayatımı dönüştürüyorum ve hakkettiğim yakınlığı elde ediyorum. | Open Subtitles | سوف أحول حياتي و أحصل على الألفة التي استحقها |
- Koşup saklanıyorum. - Yılanı ipe dönüştürüyorum. | Open Subtitles | أهرب بحثا عن ملجأ - أحول ثعبانا إلى حبل - |
Ben de yapıyorum. Yıpranmış eski binaları ışıl ışıl yenilerine dönüştürüyorum. | Open Subtitles | أنا أدُور الاشياء, أنا أعيد تدوير البنايات القديمة الصدئة واحولها الى بناياتٌ جديدة ولماعة |
Bu konteynırları geri dönüştürüyorum. Evsizler için barınak olacaklar. | Open Subtitles | أنا أعيد تدوير الحاويات كمنازل مؤقّتة للمشرّدين |
Barı ısıtmak için çöpü ısıya dönüştürüyorum. | Open Subtitles | Uh، لأني اعيد تدوير النفايات إلى حرارةِ للحانةِ |
Olumsuzluğumu olumluluğa dönüştürüyorum. | Open Subtitles | انا أحول سلبيتي لإيجابية |
(Gülüşmeler) Kumaşlarımı tekrar tekrar kullanırım, yani hepsini geri dönüştürüyorum. | TED | (ضحك) واستعملت أقمشتي مرةً بعد مرة لذلك فقد أعدت تدوير كل شيئًا استعمله |