| Apollo, kazanma şansı olmayan biriyle dövüşmeyi niye kabul ettin? | Open Subtitles | ابولو, لماذا وافقت على القتال مع رجل بالتأكيد ليس له فرصة فى الفوز؟ |
| Kılıç kullanmayı, dövüşmeyi ve daha birçok şeyi öğrendim. | Open Subtitles | لقد كنت أتعلم الصلح.. القتال.. أى شئ أى شخص يعلمه لى |
| Okumayı, yürümeyi, konuşmayı, gülümsemeyi, hatta dövüşmeyi. | Open Subtitles | تتعلمي القراءة والمشي والكلام. الإبتسام وحتى القتال. |
| Ödül için çetelerle dövüşmeyi falan kastediyorum. | Open Subtitles | أقاتل العصابات من أجل الجمعيات الخيريه هذا النوع من الأشياء |
| - Böyle dövüşmeyi nerede öğrendin? | Open Subtitles | لم أعرف أبدا بأنك يمكن أن تقاتل بهذا الشكل أين تعلمت هذا؟ |
| "Merhametsiz Dövüş Şampiyonu" olana kadar dövüşmeyi bırakmayacağım. | Open Subtitles | انا لن اتوقف حتى اصبح بطل القتال المتناهى |
| - İstediğim dövüşmeyi öğrenmek. - Bunu yapacağıma inanmıyorsun. | Open Subtitles | أنا أحتاج لتعلم القتال لا تظنين أنني سأفعل حقا؟ |
| Şu Altın Saray, dövüşmeyi öğrendiğin yer. | Open Subtitles | هكذا ، وهذا هو القصر الذهبي حيث تتعلم كيفية القتال. |
| O çocukların dövüşmeyi bilmemeleri şanstı. | Open Subtitles | لحسن الحظ هؤلاء الشباب لم يكونوا يعرفوا شيئا عن القتال |
| dövüşmeyi bilmeyen bir çocuk için, çok iyi dövüşüyorsun. | Open Subtitles | جيد جداً بالنسبة لطفل لا يعرف القتال بالتأكيد تعرف كيف تحارب |
| Babam beni daha dövüşmeyi öğrenmeden savaşa sokmuştu. | Open Subtitles | ،رماني والدي في ساحة القتال قبل أن أعرف كيف أقاتل |
| dövüşmeyi ve toprak bükücü olmayı seviyorum. Ve ben bu işte gerçekten çok iyiyim. | Open Subtitles | أنا أحب القتال ، و أحب إخضاع الأرض و أنا جيدة جداً جداً فيه |
| Bana, böyle dövüşmeyi Arayıcı kitaplarından öğrendiğini söyleme. | Open Subtitles | ها ها. لا تقل لي انك تعلمت القتال بهذا الشكل من كتب الباحثين |
| Birazcık dövüşmeyi öğrenirsen insanların seni kendi haline bırakacaklarını düşünüyorsun. | Open Subtitles | تظن أنك إن تعلّمت القتال سيتركك الناس وشأنك |
| İşin aslı ise dövüşmeyi öğrensen bile insanlar üzerine gelmeye devam edecektir. | Open Subtitles | حتى لو تعلّمت القتال سيواصلون مضايقتك بنفس الوتيرة |
| dövüşmeyi bana o öğretti. Ne zaman savaşmayı seçeceğimi. | Open Subtitles | علّمني القتال والوقت الأمثل لاختيار معاركي. |
| Bana dövüşmeyi öğretirken beladan uzak durmamı sağladı. | Open Subtitles | لقد أخذني تحت جناحه و أراحني من كثير من العناء بينما كان يدربني على القتال |
| Senden yardım istemedim ama buraya dövüşmeyi öğrenmeye geldim. | Open Subtitles | أنا لم أطلب منك المساعدة، لَكنى أتيت هنا لأتعلم كيف أقاتل مثلك |
| Fun,Senin dövüşmeyi öğrenmek için gerçek bir eğitmene ihtiyacın var. | Open Subtitles | أنت تحتاج الى معلم حقيقي ليعلمك كيف تقاتل |
| dövüşmeyi öğrensek iyi olur herhalde. | Open Subtitles | أعتقد أنه من الأفضل أن نتعلم طريقة للقتال |
| şaka yapıyorsun. onun gibi bir canavar ile dövüşmeyi kim ister? | Open Subtitles | توقّف عن المزاح. من يريد مقاتلة وحوش مثله ثانيةً؟ |
| Eve dönmeleri söylenene kadar dövüşmeyi bırakmayacaklar. | Open Subtitles | سيقاتلون , سيظلوا يقاتلون حتي يأمروا بالعوده لديارهم يا سيدي |
| Biliyorum, sanki dövüşmeyi unutmuş gibiydim. İşte bu hiç mantıklı gelmiyor. | Open Subtitles | اعلم, وكأنني نسيت كيف اقاتل - هذا ليس منطقي ابداً - |
| Seninle dinçken dövüşmeyi çok isterdim. | Open Subtitles | كنت أود أن أقاتلك وأنت بكامل قواك |
| Ve, ringe çıkmadan dövüşmeyi düşünüyor olma ihtimaline karşı... | Open Subtitles | وفي حالة ماإذا كنت تفكر بالقتال قبل دخول الحلبة |
| Ve yaşlı Baloo sana bir ayı gibi dövüşmeyi öğretecek. | Open Subtitles | و سيعلمك باول كيف تستطيع المحاربة مثل الدببة |
| Bana dövüşmeyi, çarpışmalarımı nasıl seçeceğimi o öğretti. | Open Subtitles | علمنيكيفأقاتل، ومتى أخوض قتالي. |
| Bak, onlarla dövüşebiliriz ama eğer birbirimizle dövüşmeyi kesersek. | Open Subtitles | نستطيع قتالهم لو توقفنا عن قتال بعضنا |
عربي 
إنجليزي 
فرنسي 
إسباني 
ألماني 
برتغالي 
تركي 