Çünkü adamların dövmeleri olup olmadığını görebilirsin. | Open Subtitles | لأنه يمكنك أن ترى الأوشام التي لدي الرجل |
Hatta ima bile etme. Söylemeye çalıştığım şey, onu öldürmemenin nedeni belki de benzer dövmeleri olmasıdır | Open Subtitles | ما أحاول قوله، إن تشابه الأوشام قد كان السبب الذي منعك من قتلها |
Kübalı, dövmeleri var ve benden hoşlanıyor ki bu da bana kalırsa bir kadının sahip olabileceği en seksi vasıf. | Open Subtitles | ولديها أوشام وهي منجذبه إلي وبقدر ما أنا قلق |
Bu dövmeleri bilmemin tek sebebi efendim, kariyerimin başlarında beni almak istemeleri. | Open Subtitles | هذا كل ما اعرفه حول الوشم لأنهم حاول تجنيدي في بدايات عملي |
Galiba Rus mafyasıyla bağlantıları var ve çok rahatsız edici dövmeleri var. | Open Subtitles | أعتقد أن لديه صلة بالمافيا الروسية . كما أن لديه وشوم قبيحة |
Bütün bu dövmeleri. Çok kati bir karar olduğu için çok geriliyorum. | Open Subtitles | كلّ هذه الوشوم أنا متوترة كثيرا لأنّه قرار نهائي |
Chulak'ta o dövmeleri nasıl yaptıklarını anlatınca çekilirim. | Open Subtitles | سأبتعد عندما تخبرنى كيف يضعوا وشم كهذا فى تشولاك ؟ |
Biliyor musun, düşünüyordum da çok ilginç birisin çünkü dövmeleri hep sevmişimdir. | Open Subtitles | أنا كنتُ أفكر حيال ما تهتمين بهِ لأنني دوماً أحببتُ الأوشام |
Numaralı dövmeleri veritabanında tarattığımızda bir tanesi doğrudan karşıma çıktı. | Open Subtitles | وبينما نفحص بعض الأوشام الرقمية في قاعدة البيانات أحدهم قد ظهر لي فجأة |
O dövmeleri kim yaptıysa çok ciddi yetkisi varmış. | Open Subtitles | مهما كان الشخص الذي وضع هذه الأوشام يملك تصريحاً قوياً للغاية |
Parmaklarının arasında noktalar dizisi şeklinde dövmeleri var. | Open Subtitles | لديهم أوشام إنها سلسلة من النقاط بين اصابعهم |
Oğlunuz bir usta olduğunda vücudunun her yerinde dövmeleri olacak; tıpkı benim gibi. | Open Subtitles | , عندما يصبح أبنك ِ معلما سيحصل على أوشام في جميع أنحاء جسمه , مثلي تماما |
Kollarında dirseklerine kadar yılan dövmeleri varmış. Yılan demek. Çok yaratıcı. | Open Subtitles | لديه أوشام ثعابين حول مختلف ساعديه - ثعابين، هذا أصلي - |
locaman dövmeleri var, hiç hoşuna gitmiyor. | Open Subtitles | على أجسامهم ذلك الوشم القديم والكبير , وأنت لا تحبين ذلك |
Ne çocuğu? Yüzündeki dövmeleri görmüyormusun? | Open Subtitles | ليس طفلاً ،، الا ترى هذا الوشم في وجهه ؟ |
Kolunda kurukafa dövmeleri vardı. | Open Subtitles | رجع للبيت هو يرتدي زياً أسود كان عنده وشوم جماجم على ذراعه |
Yani, ağızlarındaki dişten çok dövmeleri olan tamamı beyinsiz bir düzine insanın ve böyle bir davada mı karar verecekler? | Open Subtitles | أعني لديهم وشوم على أجسادهم أكثر من أسنان بأفواههم ورؤوسهم خاوية تماماً ويُفترض أن يقرّروا نتيجة أمر هام كهذا؟ |
Arastirma ve dövmeleri kaldirmak için hizmet veriyorlar. | Open Subtitles | بحثت عن هذا بغوغل و عرفت أنهم يزيلون الوشوم |
Ondan ilandaki dövmeleri bana yapmasını istedim. | Open Subtitles | وسألتها بوضع تلك الوشوم التي في الطرد علي |
İçlerinden birinin garip dövmeleri... ya da yara izleri var mıydı? | Open Subtitles | هل يملك أحدهم وشم غريب أو ندوب أو أي شيء؟ |
Çete dövmeleri veritabanında araştırma yapmamı ister misin? | Open Subtitles | هل تريد مني تعقبه من خلال قاعدة بيانات وشم العصابات ؟ |
dövmeleri yok, ve yere yakın arabalar sürüp, duvarları da boyamıyorlar. | Open Subtitles | ليس لديهم اى اوشام خاصة بهم او اى رسوم معينة |
Dostum, bana bir zombi virüsü enjekte etmelerine izin vermem için bayılana kadar dövmeleri ve bağlamaları falan gerekirdi herhalde. | Open Subtitles | يارجل، يجب أن يضربوني بلا هواده يثبتوني للأسفل قبل أن أدع أي شخص في أي وقت كي يحقنني |
Her ne kadar o iğrenç dövmeleri olsa da bana iyi bir kız gibi gelmişti. | Open Subtitles | بدت لطيفة رغم أوشامها البشعة |
Kadınların popolarındaki dövmeleri oğluma göstermelerini istemiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أريد أن تأتي امرأة وتظهر لأبني وشمها الذي على مؤخرتها |
dövmeleri kanıyor. | Open Subtitles | إنّ وشومه تنزف |
Tuhaf dövmeleri yoktur, suratlarında garip yaralar yoktur, saçma saç kesimleri olmaz. | Open Subtitles | لا يرسمون وشماً غريباً ولا يحملون ندباً على وجوههم أو يكون رأسهم بشكل غريب |