Bu küçük deliyi düğünüme getirmeyi aklından bile geçirme. | Open Subtitles | لا تُفكّرُ بجَلْب تلك النزوةِ الصَغيرةِ حتى إلى زفافي. |
düğünüme gelme konusunda da endişelenmeyin, belki de hiç olmaz. | Open Subtitles | ولا تقلق بخصوص زفافي انه لن يتم بالتأكيد |
düğünüme gelip gelmeyeceğini söylemeyen bir tek sen kaldın. | Open Subtitles | أنت الوحيد الذي لم يرد على دعوة زفافي بعد |
24 saat önce diğer kızı düğünüme getirebilmek için bana yalvarıyordun. | Open Subtitles | قبل 24 ساعة كنت تتوسل لي لاحضار فتاة اخرى لزفافي |
Bunu söylediğim için üzgünüm, Anne, artık düğünüme davetli değilsin. | Open Subtitles | أأسف لأقول يا أمي أنتِ لم تعودي مدعوّة لزواجي |
Bunu söylemek için mi düğünüme geldin? | Open Subtitles | هل هذا هوالذى اتيت لتخبرنى به يوم زفافى ؟ |
düğünüme gelip gelmeyeceğini söylemeyen bir tek sen kaldın. | Open Subtitles | أنت الوحيد الذي لم يرد على دعوة زفافي بعد لماذا ؟ |
Eğer şimdi başlamazsak, kendi düğünüme geç kalacağım. | Open Subtitles | إذا لم نبدأ الآن فسوف أتأخّر عن حفل زفافي |
"düğünüme gel. Sen babam olabilirsin" mi yazacaktım? Hayır. | Open Subtitles | أرجوك تعال إلى حفل زفافي فقد تكون والدي؟ |
Kendi departmanlardan biri olarak benim. düğünüme eşlik edecek. | Open Subtitles | إلى أي واحد من أقسامها هو أنا كنت مرافقة لحضور حفل زفافي. |
Kendi departmanlardan biri olarak benim. düğünüme eşlik edecek. | Open Subtitles | الذين عرضوا علي أن يوصلوني إلى حفل زفافي. |
Kızına benden bahsettin ve o da beni merak edip araba kiralayarak düğünüme mi geldi yani? | Open Subtitles | أخبرت إبنتك بشأني ، لقد كانت فضولية لذلك إستأجرت سيارة و إقتحمت حفل زفافي ؟ |
Araban kaza yaptığında benim düğünüme geliyordun ve benim mesajıma cevap veriyordun ve şimdi hepimiz burada oturmuş, lise hayatımızın en şahane ve unutulmayacak günü olması gereken gün hakkında konuşuyoruz ve o sandalyede oturmakta olduğun gerçeğini görmezden mi geleceğiz? | Open Subtitles | لقد كان زفافي التي كنتِ متجة إليه عندما حصل لكِ الحادث وكنتِ تردين على رسائلي |
Sizi düğünüme davet etmedim çünkü bunun zalimce olacağını düşünmüştüm. | Open Subtitles | لم أدعوكم إلى حفل زفافي لأنني ظننتُ أنّ ذلك سيكون قاسياَ. |
-Bir çok kez evlendim, bir kaç düğünüme geldin bu taraklarda bezim olmadığını hep biliyordum. | Open Subtitles | أنا لا أشرب حقاً لقد تزوجت مرات عديدة، وأنت حضرت العديد من زفافي ولكنني كنت دائماً أعلم، ذلك لم يكن ما أردته |
Burada olmak, düğünüme gitmek için first class uçarken... şampanya yudumlamaktan daha iyi. | Open Subtitles | نعم هذا أفضل من الشمبانيا الفاخره لزفافي |
düğünüme estetik bir sponsor bulduğumu düşünmüştüm, ama sonra bir şey oldu. | Open Subtitles | لقد إعتقدت أنني وجدت راعي جديد راقي لزفافي |
O da hiç değilse düğünüme gelmesin. | Open Subtitles | أقل ما يمكن أن تفعله ألا تأتي لزواجي |
Sanırım, kendi düğünüme bile gitmeye iznim yok. | Open Subtitles | هو كما لو أن شخصٌ ما قد دفعني لزواجي |
Çok iyi bir herif ve bu yüzden cumartesi günü düğünüme gelecek. | Open Subtitles | انه الأفضل ولهذا هو موجود فى حفل زفافى السبت القادم |
Bana yalan söylemez. düğünüme gelmişti. | Open Subtitles | أنظر إنه لايكذب علي لقد كان في حفل زواجي |
Benim düğünüme geleceksen bu şekilde davranamazsın. | Open Subtitles | أنت لا تستطيع التصرّف بأدب مثل هذا. أذا كنت تريد المجــيء للزفاف أنا آسف، لأنك لا تستطيع التصرّف مثل هذا. |
Duncan, düğünüme gelmek ister misin? | Open Subtitles | دنكن) هل تود ان تأتي الى عرسي ؟ ) |
düğünüme gelebileceksin. | Open Subtitles | حمداً لله,سوف تستطيعين الحضور لحفل زواجي |