Yıldızlar, ayın 10'unun düğün için uğurlu gün olacağını söylüyor. | Open Subtitles | تُشيرُ الكواكبُ إلى 1 0 th سَتَكُونُ التأريخ المحظوظ للزفاف. |
Günaydın bayım. Limuzin düğün için hazır. | Open Subtitles | صباح الخير سيدي سيارة الليموزين جاهزة للزفاف |
Aklima takildi da, düğün için bana hediye aldin mi? | Open Subtitles | كنت أتساءل، هل أحضرت إليّ هدية لحفل الزفاف حتى الآن؟ |
Bu, bir düğün için çok yanlış. Fazla tehditkâr. | Open Subtitles | هذا خطأ فادح من أجل الزفاف فهو مهدد أكثر من اللازم. |
Git anne ve söyle babama. Ben düğün için hazırım. | Open Subtitles | صلى ماما، اذهبى واخبرى أبي أنا جاهزه للزواج تماما |
- Hayır, hayır. Şanslı olduğunu söyleyebilirim. Ama düğün için çok üzgünüm. | Open Subtitles | لكنت سأقول من أنها محظوظة إنني متأسفة جداً بشأن الزفاف |
Bir deri tabakası ile ilgili var ama ... yeter düğün için iyi olmalıdır Bu nedenle, üzgünüm Liv ... | Open Subtitles | ما زال ليس اللون الطبيعي للجلد ولكن هذا سيكون مناسباً للزفاف |
Merak ediyordum da, düğün için yeni bir takım siparişi vermeliyim mi acaba. | Open Subtitles | كنـت فقـط أتسـاءل ،إذا كان ينبغي لي، آه شراء بدلة جديدة للزفاف |
düğün için çok özel bir şey yapmak istiyorum ve bu fırsatı herkese bir lider olduğumu hatırlatmak için kullanmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد حقاً أن أعمل شيء مميزاً للزفاف و أريد أن أستغل هذه الفرصة لأذكر كل شخص أنني .. |
Siz ikiniz de burada kalıp düğün için hazırlık yapın. | Open Subtitles | وأنتم الإثنين إبقوا هنا وكونوا مستعدين للزفاف |
Bilirsin.Akşam yemeği sonra sinema ? Aslında dışarıda pek yemiyoruz. düğün için para ayırmamız gerekiyor da. | Open Subtitles | تناول العشاء ,حضور فيلم لا ناكل في الخارج غالبا هذه الايام لاننا ندخر المال للزفاف ربما يمكنك انت وكريستينا القدوم |
"10 Temmuz, cuma günü düğün için en münasip gündür" | Open Subtitles | الجمعة 10 يوليو هو التاريخ الميمون لحفل الزفاف |
düğün için yaptığınız her şeye minnettarız. | Open Subtitles | حسناً ,اسمعوا نعم نقدر جداً ما فعلتموه لحفل الزفاف |
Evet, ama önce düğün için biraz ıslatmalık bulmalıyım. | Open Subtitles | نعم، أريد أن آخذ خمرًا لحفل الزفاف أولًا. |
Bu geceyle ilgili bir sorum vardı. Siz de düğün için mi buradasınız? | Open Subtitles | لذي فقط أسئلة بخصوص زفاف الليلة هل أنت هنا من أجل الزفاف أيضاً ؟ |
- Nicholas, bence burası düğün için mükemmel. | Open Subtitles | نيكولاس .. أعتقد ان هذا الفندق ممتاز للزواج |
Aslında iyiye gidiyor. düğün için çok heyecanlı. | Open Subtitles | إن حالتها تتحسن في الواقع إنها متحمسة بشأن الزفاف |
Muhteşem bir düğün için fazla zamana ihtiyacım var. | Open Subtitles | في ثلاثة أيامِ. لا، أُريدُ وقتا للتجهيز لزفاف كبير. |
Herkes düğün için kiliseye gittiğinde evlere girdiklerini düşünüyorlar. | Open Subtitles | يعتقدون بأن أشخاص سوف يقتحمون البيت بينما ولا أحد في الزفاف. |
Kızlar, yarın düğün için onun elbisesi zamanında yetişmeli. | Open Subtitles | أيّها الفتيات، كونوا عند الموعد كي نقوم بكسائها من اجل الزفاف غداً. |
Onlara düğün için seni kurtaracağıma söz verdim. Hadi! | Open Subtitles | لقد قلت بأني سأنقذك في الوقت المحدد من أجل حفل الزفاف |
Salak espriler yok, ama bu gerçek düğün için geçerli sanıyordum. | Open Subtitles | لا نكت الغباء، ولكن فكرت كان ذلك لحضور حفل زفاف الفعلية. |
düğün için Arizona'da olduğunu biliyorum ama gerçekten... | Open Subtitles | أعلم أنك في أريزونا لحضور الزفاف لكن أنا بالفعل أحتاج لـــ... |
düğün için tebrikler. | Open Subtitles | - دي تهانينا على الزفاف |
düğün için gerçekten çok üzgünüm. | Open Subtitles | أنا فعلا متأسف بشأن حفل الزفاف |
Hindistan'a o kadar yolu sadece bir düğün için gittiğimize inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدّق أننا قطعنا كل المسافة إلى الهند من أجل زفاف. |
düğün için bugün buraya geliyor. | Open Subtitles | ستحبه حقًا . إنه قادمٌ اليوم من أجل الزواج |