Chapungu'nun kanatları, vinçle birlikte, Cecil John Rhodes'un düşüşünü duyururcasına yükseldi. | TED | أجنحة تشابونغو، جنبا إلى جنب مع الرافعة، ارتفعت لتعلن سقوط سيسيل جون رودس. |
Diktatörlerin düşüşünü ve kimilerinin dayanmasını gördük. | TED | شهدنا سقوط عددٍ من الديكتاتوريين، بينما حاول الغير أن يتشبث بمكانه. |
Kusura bakmayın, efendim, beş yaşımdan beri kürenin düşüşünü izlerim ve en sevdiğim aile anılarından biridir. | Open Subtitles | مع إحترامي سيّدي، كنت أشاهد حدث سقوط الكرة منذ عمر الخامسة. وهو واحد من أفضل الذكريات بعائلتي. |
O yüzden düşüşünü yavaşlatacak bir kadından yardım almaya gitti. | Open Subtitles | لذلك ، هو عاد للمرأة يستطيع الإعتماد عليها لتصحيح سقوطه |
Polis, Mark'ın korkusunun düşüşünü kışkırttığını sanıyor. | Open Subtitles | الشرطة تعتقد أن خوف مارك دفعه للسقوط |
Ve onların düşüşünü olacak. | Open Subtitles | وسيكون سبب سقوطهم |
Yeni yıl gecesini topun düşüşünü bekleyerek geçirebilirdik. Evrenimizin tamamı sıcak ve yoğun bir hâldeydi | Open Subtitles | كان بإمكاننا أن نقضي عشية رأس السنة بانتظار سقوط الكرة |
Teşekkürler ama kızımla topun düşüşünü izlemek için zamanında evde olmayı umuyordum. | Open Subtitles | شكراً، لكني آمل الرجوع إلى المنزل لمشاهدة سقوط الكرة مع ابنتي |
Kara Peri'nin düşüşünü... herkesten çok senin görmek istediğini sanıyordum. | Open Subtitles | خلتك سترغب برؤية سقوط الحوريّة السوداء أكثر مِن الجميع |
Kardeşlerimle durup, Lucifer'in düşüşünü seyrettik. | Open Subtitles | وقفت مع اخوتي و شاهدنا سقوط ابليس |
Kürenin düşüşünü düşünüyordum ve nasıl birlikte izlediğimizi. | Open Subtitles | كنتُ أفكّر بشأن سقوط الكرة... وكيف كان ذلك هاماً بالنسبة لنا. |
Kürenin düşüşünü birlikte izlemiştik. Hatırladın mı? | Open Subtitles | حين شاهدنا معاً سقوط الكرة، أتذكرين؟ |
Milattan önce 1620 yılında, Minos uygarlığının düşüşünü tetikleyen facianın gerçekleştiği yer burasıydı. | Open Subtitles | في عام 1620 قبل الميلاد ، كان الإعداد لكارثة تسببت في "سقوط الحضارة "المينونية |
Çünkü seninle beraber evde kalıp topun düşüşünü izlemek bir gelenek hâline geldi. | Open Subtitles | لأنه ... أشبه بالتقليد بقاؤنا بالمنزل، ومشاهدة سقوط الكرة |
Tori Spelling'in Benihana'da düşüşünü Lifetime filmi yapmalılar. | Open Subtitles | يجب أن يصنعوا فيلم أحداث واقعية عن سقوط "توري سبيلينغ" في مطعم "بينيهانا". |
Ne derseniz deyin ama kendi düşüşünü seçmek izin veriyorum. | Open Subtitles | - نسميها ما سوف، ولكن أنا السماح لك اختيار سقوط الخاصة بك. |
Bilirsiniz, ipten atladığında, düşüşünü hafifletmek için ellerini kullanmış. | Open Subtitles | أعتقدت أنه أستخدم يده ليوازن سقوطه عندما سقط من الحبل |
düşüşünü yumuşamak için masanın orada olması iyi oldu. | Open Subtitles | أوه. من الجيد وجوت تلك الطاولة هناك لايقاف سقوطه. |
Yani burada vuruldu, içgüdüsel olarak yarasına uzandı ve düşüşünü hafifletmek için piyanoya tutundu. | Open Subtitles | اذا فقد تم اطلاق النار عليه هنا مد يده لجرحه بشكل غريزى ثم حاول الامساك بالبيانو ليمنع سقوطه |
It benim artıştır. Bu onların düşüşünü olacaktır. | Open Subtitles | إن نهوضي هو ما سيكون سقوطهم. |
Polyester toplarından bir davul, 10 metre derinliğinde, düşüşünü frenliyor. | Open Subtitles | برميل من كرات البوليستيرين بعمق ثلاثين قدمًا يوقّف سقوطها |