Sana böyle cömert davranan birisine bunu yapmayı nasıl düşünürsün? | Open Subtitles | إذا كنت تفكر بفعل شئ كهذا بشخص كان كريماً معك |
Kendin ve anıların hakkında düşünürsün ve askıya geri dönmeden önce anılarını düzeltirsin ve kişiliğini değiştirirsin falan. | TED | وأنت تفكر في نفسك وذكرياتك، وقبل عودتك إلى التوقف تضيف ذكرياتك وتغير شخصيتك وهكذا دوليك. |
Ya da oturur bir sigara içersin ve sorunun ne olduğunu filan düşünürsün. | Open Subtitles | يمكنك الجلوس، وشرب سيجارة تفكرين بالمشكلة، وكل شيء آخر |
Belki bir dahakine bana bebek engellemesi yapmadan önce bir daha düşünürsün. | Open Subtitles | اسمع , ربما في المرة المقبلة ستفكر مرة اخرى بعدم اعطائي الطفلة |
Ondan sonra kardeşini görmek için sıraya girmeyi düşünürsün. | Open Subtitles | ثم تفكري في انتظار أخيك مثلك مثل الباقين |
Bilirsin, gençken öyle mutluluk anları olur ki büyülü bir yerde yaşadığını düşünürsün Atlantisin olması gerektiği gibi bir yer... | Open Subtitles | اتعرفي، في مثل عمرك يوجد لحظات، كهذه اللحظات السعيدة حينها تعتقدي انك تعيشي في مكان فاتن |
Neden şaşırdığımı anlamadım zaten. Sen sadece kendini düşünürsün! | Open Subtitles | لا أعلم لماذا كنتُ متفاجئة أنتَ فقط تفكّر بنفسك |
Belki bir gün ziyaretime gelir bir dağ lalesi koparırsın ve beni düşünürsün. | Open Subtitles | ستأتي لزيارتي يوماً و تقطف شقيقة نعمان و تفكر بي |
Sevişirken hep beyzbol oyuncularını mı düşünürsün? | Open Subtitles | هل دائما تفكر فى لاعبى البيسبول عندما تحب |
Kafandakileri dışarıda düşünürsün bir şeyler yemeliyim, anlıyor musun? | Open Subtitles | يمكن أن تفكر بالأشياء على الرصيف علي أن أحصل على بعض الفتيات, أتعرف? |
Muhtemelen sen her zaman onu düşünürsün muhtemelen ben de her zaman onu düşünüp düşünmediğini merak ederim. | Open Subtitles | يبدو أنك دائماً تفكر بها و يبدو أنني أتعجب من تفكيرك بها |
- Beni tutuklamak senin görevin, biliyorsun. - Hep başkalarını düşünürsün zaten. | Open Subtitles | إنه من واجبك القبض علي كما تعلم دائما تفكر فى الآخرين |
Fatura gönderilene kadar. Ondan sonra oturur, nasıl ödeyeceğini düşünürsün. | Open Subtitles | حتى يرسلوا لك الفاتورة و عليك أن تفكر حينها كيف ستدفع |
Bir erkekle flört ettiğinde, "Önemli bir şey değil" diye düşünürsün. | Open Subtitles | عندما تغازلين رجل تفكرين انه شيء غير مهم |
Asla son olduğunu düşünmüyorsun Hep bir sonrasının olacağını düşünürsün. | Open Subtitles | أنتِ لا تفكرين أن هذه القبلة ستكون الأخيرة تظنين أن هناك المزيد |
Sen uyuyamadığında sen ne düşünürsün? | Open Subtitles | عندما لا تستطيعين النوم ما الذي تفكرين به؟ |
Gelecek defa annene götlek demeye kalkmadan önce bunu tekrardan düşünürsün. | Open Subtitles | ستفكر في ذلك في المرة الأخرى التي ستنادي فيه أمك بالحمقاء |
Belki daha az pahalı bir yere taşınmayı düşünürsün... özel bakımevi gibi.. | Open Subtitles | ربما يجب أن تفكري بالانتقال لمكان ما أقل تكلفة كدار للمسنين |
Birinin boş tepsileri fark edeceğini düşünürsün. | Open Subtitles | أنتِ ربما تعتقدي أن شخصاً ما سوف يُلاحظ الأطباق الفارغة |
Söylersem hep bunu düşünürsün. | Open Subtitles | إذا فعلتُ ذلك، سيكون هذا كلّ ما تفكّر به |
Bu kadar yağmur alan bir şehirde insanlarda bununla ilgili görgü kuralı olduğunu düşünürsün ama yok! | Open Subtitles | ستعتقد في مدينة بهذا المطر أن الناس تطور آداب التعامل ولكن لا |
- Tabii böyle düşünürsün. Şu an size cevap veremiyorum. Lütfen mesaj bırakın. | Open Subtitles | بالطبع ستظن ذلك رجاءً أترك رسالة بعد سماع الإشارة إنهم رجال صالحون كيلي |
Abiola dendiginde, akla iptal edilen seçimler gelir ve sen kırılan hayalleri düşünürsün. | TED | عندما تسمع أبيولا، تتذكر الانتخابات المُلغاة وتفكر في الآمال التي تحطمت. |
Anlıyorsun ya onca zaman korkacağını düşünürsün, öyle değil mi? | Open Subtitles | أتري.. طوال الوقت تظن أنك سوف تكون خائف ، صحيح؟ |
Ben sadece ikimizin flört etmesini garip bulacağını düşünürsün diye endişeleniyordum. | Open Subtitles | كنت فقد قلق لأني ظظنت أنك ستفكرين أنه من الغريب أن نخرج في موعد |
Kalbin hızla çarpar çatlayacağını düşünürsün. | Open Subtitles | المرة التي يدق فيها قلبكِ حتى تظنين أنه سينكسر. |
Umarım bu söyledikleri düşünürsün. | Open Subtitles | هو فقط أَتمنّى بأنّك تُفكّرُ بشأنه بأَنْك تَعْملُ. |
Bunun cezasız kalacağını nasıl düşünürsün? | Open Subtitles | ما الأمر الذي جعلك تعتقدين أنكِ قد تلوذي بالفرار من هذا الموقف ؟ |
Beni düşünürsün. | Open Subtitles | ستفكّر بي، فكر بي كمصارعك. |