Duyularımızı düşündüğümüzde, biyolojik olarak, neden ortaya çıktıklarını genelde düşünmeyiz. | TED | الآن عندما نفكر في حواسنا، نحن لا نفكر عادة بالأسباب التي تطورت على الارجح من اجلها , من منظور بيولوجي. |
Neden duyduğumuz düşündüğümüzde, bu oldukça önemli bir şey olduğu halde genelde bir alarm veya sireni duyabilme yetisini düşünmeyiz. | TED | عندما نفكر لماذا نسمع, نحن لا نفكر كثيرا بالقدرة على سماع صفارة إنذار أو جرس, على الرغم من هذا أمر مهم للغاية. |
Ve bu gibi insanları düşündüğümüzde, onları istisna olarak değil, müstesna olarak düşünmeliyiz. | TED | وعندما نفكر في الأشخاص هكذا، يجب أن نفكر فيهم باعتبارهم استثنائيين وليس كاستثناء. |
- Evet... Yeterince ilerlemiş olduklarını düşündüğümüzde. | Open Subtitles | عندما اعتقدنا انهم متقدمون بما فيه الكفاية |
Bilgi işlem açışından düşündüğümüzde, hemen beyni bir bilgisayara benzetiriz. | TED | عندما نتحدث عن الإدراك فإننا نقيس الدماغ بجهاز الكمبيوتر ، لامشكلة في ذلك |
Ancak gezegenleri düşündüğümüzde, çok uzaklardaki şeyleri düşünürüz kendi gezegenimizden farklı olanları. | TED | لكن عندما نفكّر في الكواكب، نميل إلى التفكير في أشياء بعيدة جداً تختلف تماماً عن كوكبنا. |
Fakat özellikle fazla hikaye tarzında düşündüğümüzde bir kaç temel problem olduğunu düşünüyorum. | TED | لكن بالتحديد أكثر، أفكر في بعض المشاكل الكبرى عندما نفكر أكثر من اللازم من حيث سرد القصص. |
Bir beyin düşündüğümüzde, tabi ki akla kendimizinki geliyor. | TED | عندما نفكر في الدماغ، نتخيل بالطبع دماغنا. |
ES: Nereye kadar gidebileceğimiz açısından düşündüğümüzde bence Internetin sınırı belirleyen bizim onu nelerden oluşmasını istediğimizle ilgilidir. | TED | إد: عندما نفكر كم بإمكاننا أن ننجز أعتقد أنه سؤال مقيد برغبتنا لخدمة القضية. |
Bu ülkedeki sorunların üzerine nasıl eğileceğimizi düşündüğümüzde, çoğunlukla tepeden aşağı bir yerden başlarız. | TED | عندما نفكر كيف نوصف مشكلاتنا في هذا البلد، نحن غالبًا ما نبدأ من مكان تدريجي للعدالة |
İklimsel çözümler hakkında düşündüğümüzde sıklıkla aklımıza elektrik üretimi gelir. | TED | عندما نفكر في حلول المناخ، غالباً ما نفكر في توليد الكهرباء. |
Dolayısıyla şimdi biz umut kavramını düşündüğümüzde, bunu, bakmakta olduğumuz yönlerden farklı yönlere bakmak olarak düşünmeliyiz. | TED | أي عندما نفكر بالأمل الآن علينا ان نفكر بالنظر في وجهات جديدة غير تلك التي ننظر اليها الآن |
düşündüğümüzde, bilirsiniz, bunun hepsi nasıl bir araya geliyor, bu tamamen yazılım, algoritma ve matematik ile ilgili. | TED | حين نفكر في الأمر، كما تعلمون، كيف نجمع هذا كله الأمر متعلق بالبرمجيات، الخوارزميات والرياضيات |
Şimdi bir bakıma, bilgisayar oyunlarının beyindeki etkisini düşündüğümüzde şarabın sağlığa olan etkisine çok benzer. | TED | و حينما نفكر في تأثير ألعاب الفيديو على الدماغ، نجد أنها بكل بساطة، تماثل تأثير الخمر على الصحة. |
Babamın ölmek üzere olduğunu düşündüğümüzde bile. | Open Subtitles | حتى عندما اعتقدنا ان والدى يموت |
Joaquin'ın pul pul döktüğünü düşündüğümüzde adımlar attı. | Open Subtitles | لقد بدأ من المكان الذي اعتقدنا أنّ "خواكين" قد انحاز فيه |
Bu fikirler öğretimimizin temelini oluşturduğunda, ve dünyayı böyle düşündüğümüzde, bir sorun var demektir, çünkü desteklediğimiz şeylere engel oluyoruz. | TED | و وعندما تشكل هذه المفاهيم تعليمنا، وما نفكر به في العالم، عندئذ لدينا مشكلة ، لأننا نحبط دعمنا لكل شئ. |
Bunu en iyi şekilde açıklamak için bulduğum yol şu ki tahta ile ilgili düşündüğümüzde hepimiz ikiye dört inşaata alışkınız. | TED | وجدت أن أفضل طريقة لشرح هذا هو أننا جميعاً معتادين على مبنى اثنين في أربعة عندما نتحدث عن الخشب. |
Bunlar İrlandalıları düşündüğümüzde aklımıza gelen şeyler değil mi? | Open Subtitles | أهذه هي الأمور التي تخطر لنا عندما نفكّر في الآيرلنديين؟ |
Mikro besinleri düşündüğümüzde neredeyse hepsi yüksek karbondioksit yoğunluklarından etkileniyor. | TED | عندما ننظر إلى المغذيات الدقيقة نرى أن معظمها قد تأثر بتركيزات ثاني أكسيد الكربون العالية، |
Ve iyi bir haber boyutu olacağı bizim ne düşünmemiz gerektiğini 21.Yüzyılda ki güçü düşündüğümüzde. | TED | وهذا هو الخبر الجيد مما نحتاج أن نفكر فيه حينما نفكر في القوة في القرن الواحد والعشرين. |