Ve motivasyon için, benim İsviçre'nin en güçlü ilacı olduğunu düşündüğüm şeyi kullandık: Güzel İsviçre çikolatası. | TED | ومن أجل التحريض, قمنا باستخدام ما أعتقد أنه أقوى منتج دوائي سويسري: الشوكولا السويسرية |
Sakın düşündüğüm şeyi yapmaya kalkma. | Open Subtitles | انظر ، يا رجل ، لا تفعل ما أعتقد أنك تريد القيام به |
Sen düşünmek için burada değilsin. Benim düşündüğüm şeyi yapmak için buradasın tamam mı? | Open Subtitles | أنت لست هنا لتعتقد أنت هنا لتفعل ما أعتقده أنا |
En azından ben bebeğim için en iyisi olduğunu düşündüğüm şeyi yaptım. | Open Subtitles | على الأقل لقد فعلت ما اعتقدت انه الأفضل لطفلتي |
Tahlil sonuçlarına ve dalak hasarına da bakarsak yaptığını düşündüğüm şeyi mi yapıyor? | Open Subtitles | وعندما أرى هذه الأرقام والضرر الطحالي هل يفعل ما أظنه يفعله؟ |
Öyleyse şu anda kafamda düşündüğüm şeyi sana yapmam gayet yerinde olur. | Open Subtitles | لذا سيكون من اللائق جدا أن أفعل لك ما أفكر به الآن |
Umarım yapacağını düşündüğüm şeyi yapmazsın. | Open Subtitles | اتمنى بانك لن تفعلي ما اعتقد بانك ستفعلينه |
Sen de düşündüğüm şeyi mi düşünüyorsun? | Open Subtitles | هل تفكرين بان الامر الاخر هو ما افكر به ؟ |
Onu burada tutmak için en iyi olduğunu düşündüğüm şeyi yaptım. | Open Subtitles | أنا فعلت ما ظننت أنه الأفضل كي أبقيها هنا |
Senin için en iyisi olacağını düşündüğüm şeyi yaptım. | Open Subtitles | لقد فعلت ما ظننته أنه لـ مصلحتك |
Fazladan bir vicdana ihtiyacım yok. Doğru olduğunu düşündüğüm şeyi yaparım. | Open Subtitles | لا أحتاج لتركيز إضافى سوف أفعل ما أعتقد أنه صحيح |
düşündüğüm şeyi söylemezsen iyi edersin. | Open Subtitles | من الأفضل لك أن لا تقول ما أعتقد أنك ستقول |
Eğer düşündüğüm şeyi söylüyorsan, o postaneden daha büyük bir şekilde patlamak üzereyim. | Open Subtitles | . إن كنتِ تقولين ما أعتقد بأنك تقولينه . ربما أنفجر أكثر من انفجار مكتب البريد ذاك |
Şey, ne diyeceğini düşündüğüm şeyi söylersen iyi olur. | Open Subtitles | حسنا،من الأفضل أن تقول ما أعتقد أنك تقوله. |
İma ettiğini düşündüğüm şeyi ima ediyor olamazsın. | Open Subtitles | لا يمكنك أن تكون تشير إلى ما أعتقده |
Onu dinlemenizi sağlamak için yapmam gerektiğini düşündüğüm şeyi yaptım. | Open Subtitles | فعلت ما اعتقدت انه كان علي القيام به من أجل أن تسمعوا منه. |
Samimi bir şekilde söylüyorum umarım siz iki aşık yaptığınızı düşündüğüm şeyi daha yapmamışsınızdır. | Open Subtitles | آمل انكما يا طائري الحُب لم تكونا تفعلا ما أظنه |
düşündüğüm şeyi yapıyorsanız eğer sınırı geçmek için en yer orası. | Open Subtitles | إن سرت بحسب ما أفكر أنك فاعل، فذلك أفضل مكان للعبور. |
Ring e çıkınca... düşündüğüm şeyi, yapma, lütfen. | Open Subtitles | يوم ما ستسقط على هذه الحلقه من فضلك لا تفعل ما اعتقد انك ستفعله الان |
- düşündüğüm şeyi söyleyeyim mi? | Open Subtitles | اليك ما افكر به هل تريدين ان تسمعين - نعم - |
Ben yapmam gerektiğini düşündüğüm şeyi yaptım. - Ama şu an senin sıran. | Open Subtitles | لقد فعلت ما ظننت أن عليّ فعله، ولكن هذا دوركِ الآن |
Doğru olduğunu düşündüğüm şeyi yaptım. | Open Subtitles | لقد فعلت ما ظننته الفعل الصحيح. |
Kevin dün gece düşündüğüm şeyi tam olarak bildi. | Open Subtitles | الليلة الماضية كيفن استطاع ان يعرف فيما افكر |
düşündüğüm şeyi mi söylüyorsun? | Open Subtitles | هل تقولين ما أظن انك تقولينه؟ |
Umarım, umarım umarım söyleyeceğini düşündüğüm şeyi söylüyorsundur. | Open Subtitles | أرجو أن تقولي ما أعتقدت أنّكِ ستقولينه |
Özür dilerim, az önce, dediğini düşündüğüm şeyi mi söyledin? | Open Subtitles | انا اسفة،هل انت قلت ما اظن انك قلته، |
Seni hayal kırıklığına uğrattığım için özür dilerim ama ben Dunshire için en iyi olduğunu düşündüğüm şeyi yaptım. | Open Subtitles | أنا آسف أنـّي أخذلتُكَ ، لكنـّي فعلت ما ظننتُ بأنه الأصلح لـ"دونشير". |
Evet, tam olarak benim düşündüğüm şeyi düşünmüyormuşsun. | Open Subtitles | حسناً، لا تفكرين بما أفكر به بالضبط |