Bunun hakkında düşüneceğim ve en iyisi hangisiyse ona karar vereceğim. | Open Subtitles | سأفكر في هذا الأمر. وأقرر في ضوء ما أرى من مصلحة. |
Muhtemelen çocuğu öldürmek zorunda kalacağız ama bir gece düşüneceğim. | Open Subtitles | غالبًا سأضطر لقتل هذا الصبيّ، ولكنني سأفكر بشأن هذا الليلة.. |
Beni boğarken tek düşüneceğim şey seni ne kadar sevdiğim olacak. | Open Subtitles | كل ما سأفكر به حينما تقومي بخنقي هو مقدار حبي لكِ |
Seni eve bıraktıktan sonra bir orospuya gidip seni düşüneceğim. | Open Subtitles | بعد أن أوصلك لمنزلك، سأذهب لملاقاة عاهرة و أفكر بك. |
Bir şeyler düşüneceğim sen de bu sırada bornozu çıkar, onlar 60 dolardı. | Open Subtitles | سوف أفكر في حل وفي الوقت الحالي، اخلع الرداء إنه يكلف 60 دولار |
MEZUN OLDUKTAN 20 YILSONRA BİLE YİNE DE OKULUN HATALI OLDUĞUNU DÜŞÜNECEĞİM. | Open Subtitles | حتى بعد 20 سنة من تخرجي ساضل افكر ان المدرسة كانت مخطئة |
Eğer çok istediğine beni ikna edebilirsen, ben de seni ön tarafa almayı düşüneceğim. | Open Subtitles | إن أريتني بأنّك تريدها بشغف سأفكّر بجلبك للقسم الأماميّ |
Onu üç boyutlu düşüneceğim. Yani şimdi sadece önümde duran bir harftense bedenimin de içine girebileceği bir boşluk. | TED | أنا سأفكر بها كشكل ثلاثي الأبعاد. الآن، بدلاً من كونها مجرد حرف أمامي، أنها مساحة التي يمكن لجسدي ان يذهب لداخلها. |
Kendimi yeniden eğitmezsem, hep kadın hikâyelerinin erkek hikâyelerinden daha önemsiz olduğunu düşüneceğim. | TED | و إذا لم أعيد تعليم نفسي، سأفكر دائما أن القصص عن المرأة أقل أهمية عن قصص الرجل. |
- Sakin ol. Bir şeyler düşüneceğim. İki içki daha lütfen! | Open Subtitles | تمالكى اعصابك.سأفكر فى شئ ما شرابين إضافيين من فضلك |
Basit yemeğime oturduğumda sizi düşüneceğim Başmüfettiş. | Open Subtitles | سأفكر فيك يا رئيس المفتشين أثناء تناولى وجبه بسيطه |
- düşüneceğim. | Open Subtitles | لقد قلت بأنني سأفكر بالأمر، و أنا سأفعل ذلك |
Kocam seni gebertene kadar yaşayan bir ölü olduğunu düşüneceğim. | Open Subtitles | سأفكر في موتك إلى أن زوجي يفعل ذلك. و بعدها سأفكر بك على أنك لا شيء. |
Bunu sonra düşüneceğim. Şu anda senden çok fazla nefret ediyorum. | Open Subtitles | سأفكر بهذا لاحقاً , فأنا أكرهك كثيراً الآن |
Bunu bir düşün. Ben kesinlikle düşüneceğim. | Open Subtitles | فقط شيء للتفكير بشأنه اعلم انني سأفكر به |
- Dudaklarını özlediğimde ağzıma bir incir koyup seni düşüneceğim. | Open Subtitles | عندما أفتقد شفتاكِ, سأضع تينة في فمي و أفكر بكِ |
Ama o sırada, ben de başka kimi davet edebilirim diye düşüneceğim. | Open Subtitles | لكن بهذه الأثناء، سأكونُ أفكر بشأنِ أيّ شخصٍ آخر هنا بوسعي أخذه. |
"...ve istediğiniz şekilde düşüneceğim." demek. | Open Subtitles | و سوف أفكر بالصورة التى تريدوننى أن أفكر بها |
Ben de bu boktan yerden kurtulmak için bir şeyler düşüneceğim. | Open Subtitles | وسوف افكر بطريقة لنخرج من هذا المبنى الملعون |
Bunu düşüneceğim ama söz vermiyorum. | Open Subtitles | سأفكّر في الأمر ملياً، لكن لا أقطع أيّ وعود |
Ben de genzime halka sosis kaçtığı zamanlar seni düşüneceğim. | Open Subtitles | وانا سافكر فيك لما آكل قطعة نقانق انتبه لنفسك، صديقي |
Bakıp diğer dünyaları ve gezegenleri düşüneceğim ve orada dönen şeyleri. | Open Subtitles | سأنظر وأفكر في كل العوالم والكواكب الأخرى والأشياء التي تحلق هناك |
Ben burada kalacağım ama almak isteyebileceğim ürünleri düşüneceğim. | Open Subtitles | سأبقى هنا وسأفكر في المنتجات التي أحب شرائها |
jinekoloji hakkında düşüneceğim, belki de benim için bir yol vardır. | Open Subtitles | حَسناً أَتمنّى لك إقامة عظيمة هنا و سَأُفكّرُ بشأن الطبّ النسائي لَرُبَّمَا يجد خرم لي |
Emin olabilirsin aşkım sadece seni düşüneceğim. | Open Subtitles | كُن مُطمأناً حبيبي سأُفكر بك وحدك |
Bunu düşüneceğim. | Open Subtitles | سـوف أُفكر بهذا. |
Kendim ve teşkilat hakkında düşüneceğim bolca zamanım oldu ve farkettim ki duygusal bağlar olduğu sürece bu işi yapamam. | Open Subtitles | كان لدي الكثير من الوقت لأفكر بنفسي والوكالة وأدركت أنني لا أستطيع أن أفعل هذا العمل الذي لديه ارتباط بالعواطف |
Stan, seni tanımasam her şeyi onlarla oynamak için yaptığını düşüneceğim. | Open Subtitles | لو لا أنني أعرفك جيداً لظننت أنك تفعل هذا لأنك تود اللعب مع الفتاتين |
Az kaldı benden çok daha başka şeyler sakladığını düşüneceğim. | Open Subtitles | لو لم أكُن فطينًا، لقلت أنّك تخفي عنّي شيئًا. |
Evet, muhtemelen böyle bir şey yapmayacağız, ama yine de düşüneceğim. | Open Subtitles | أجل ، نحن على الأرجح لسنا قادرين على فعل ذلك لكن ، سنفكر بالموضوع |