- Bunun üzerinde düşünelim millet. - Ne üzerinde düşünelim? | Open Subtitles | ـ لنفكّر في ذلك جميعاً يا شباب ـ نفكّر في ماذا؟ |
Şimdi bir an duralım ve bu dört derecelik küresel ortalama sıcaklığı düşünelim. | TED | والآن، لنأخذ استراحة لمدة وجيزة ونفكر في متوسط درجات الحرارة المقدر بأربع درجات. |
Bay Hathaway, biz bunu bir düşünelim. Sizi nerede bulabilirim? | Open Subtitles | سيد هاثواى ، سنفكر قبل توقيهعا أين أجدك فيما بعد |
-- her an. Ve son olarak, zekâyı nasıl sınayabileceğimizi düşünelim. | TED | في كل لحظة. و أخيراً دعونا نفكر في كيفية قياس الذكاء. |
Bu kadınla bir ilişkin olmasını istediğini düşünelim. | Open Subtitles | دعنا نفترض بأنك تريد أن يكون لك علاقة مع امرأة. |
Bir teröristin binayı havaya uçurmak istediğini düşünelim ve bunu gelecekte tekrar ama tekrar yapmak istiyor. | TED | لنفترض أن إرهابيا يريد تفجير مبنى، وأنه يريد فعل ذلك مرارا وتكرارا بالمستقبل. |
Ama canlandırma işleminden önce, bir saniyeliğine hayatın gerçekten nelerle tanımlandığını düşünelim. | TED | ولكن قبل أن نشرع فى صناعة الحياة، فلنفكر لحظة ما الذى يميز الحياة حقا. |
Örneğin, öncelikle şu an kapalı durumda olan üretimi düşünelim. | TED | أعني دعنا نفكر بالصناعة بدايةً، على سبيل المثال، المتوقفة حالياً. |
- Tamam, biraz daha düşünelim. - Evet. | Open Subtitles | حسنا, ربما علينا أن نفكّر أكثر قبل اتخاذ القرار |
Sessizliğin ağır bir kalbi saklamak için bir sığınak olduğunu düşünelim. | Open Subtitles | دعونا نفكّر في هدوء بمكان لنخفي به قلب حزين، |
Yanlışlıkla hamile kalmadığımız sürece niye çocuk hakkında düşünelim? | Open Subtitles | نحن مراهقتان، لا نفكّر بأمر الأطفال حتى نحبل بالخطأ. |
Biraz duralım ve bu gibi birşeyin ekonomik faydalarını düşünelim. | TED | دعونا نتوقف ونفكر بهذا .. وبالمردود الاقتصادي عن أمر كهذا .. |
Bir dakika durup bunu düşünelim, çünkü bu çok önemli bir nokta. | TED | دعونا نتوقف ونفكر في هذا لمدة دقيقة، لأنها نقطة هامة جدا. |
Bay Dean için hayatı güçleştirelim. Bunu düşünelim, tamam mı? | Open Subtitles | أجعلوا الاشياء أكثر جديه للسيد دين نحن سنفكر من حسناً؟ |
Dr. Phil, derin bir mevzu. Bunu bir düşünelim. | Open Subtitles | حسنا، إأيها الدكتور، ذلك عميق نحن سنفكر بهذا |
Biraz düşünelim, anne. Yani, belki onunla mantıklı bir şekilde anlaşma- | Open Subtitles | دعينا نفكر في هذا يا أمي ربما هناك طريقة للتفاهم معها |
Bu gece bunu düşünelim ve yarın karar alalım, olur mu? | Open Subtitles | لنفكّر بذلك الشأن الليلة ونتّخذ قراراً حيال الأمر بالغد. |
Catherine olduğunu düşünelim. | Open Subtitles | اسمها القط. لذلك دعونا نفترض اسمها كاترين. |
Sağlıklı yiyeceklerden söz açılmışken, aç olduğunu ve dengeli bir öğün yemeye karar verdiğini düşünelim. | TED | وبالحديث عن الأطعمة الصحية لنفترض أنك جائع وقررت أن تأكل وجبة معتدلة. |
Bunun yerine tarihi bir çerçeve içerisinde düşünelim. | TED | لكن فلنفكر بدلا عن ذلك بالتاريخ ضمن إطار. |
Bir düşünelim şu işi. Adam hayatı boyunca hiç suç işlememiş. | Open Subtitles | أقصد دعنا نفكر في الأمر الرجل لم يرتكب جريمة طِوال حياته |
Bu buğdayı güçsüz küçük bir karınca olarak düşünelim. | Open Subtitles | حسنا دعنا نتخيل ان هذه الحبة نملة صغيرة تافهة |
Bir düşünelim Richard, Harvich'ten Nottingham'a güvenliği sağlamak için kime güveniyor olabilir? | Open Subtitles | المعركة الآمنة من هارويتش إلى نوتنجهام الآن دعنا نرى الذي يعمل قبضة ريتشارد تحت الرعاية مثل المسألة مثلك؟ |
Oyunları eğlendirici olarak düşünürüz ve bu gayet mantıklı, fakat gelin bunun hakkında biraz düşünelim. | TED | ولكننا نفكر بالألعاب كوسيله للمرح, وهذا تماما معقول, ولكن لنفكر بالأمر |
O zamana dek sahadaki adamları düşünelim. | Open Subtitles | وحتى ذلك الوقت، دعونا نقلق بأمر الأولاد المتواجِدين بالملعب. |
Tamam, sadece bir dakika düşünelim. - Nerede oldu? | Open Subtitles | حسناً , دعينا نُفكر لدقيقة من كان هناك ؟ |
düşünelim. | Open Subtitles | حسناً، فلنحتسِ بعض الشراب. |