"düşünmedim" - ترجمة من تركي إلى عربي

• أفكر
• افكر
• أفكّر
• لم أعتقد
• أكن أعتقد
• يخطر
• لم اعتقد
• لم أظن
• فكّرتُ
• أفكِّر
• أُفكّر
• اتخيل
• افكّر
• أكن أتوقع
• أُفكّرْ

# Seni tekrar bulmaktan başka hiçbir şeyi düşünmedim #
لم أستطع أن أفكر بشيء سوى العثور عليك مرة أخرى.

Derinliğe gömülüp, rahat bir uyku çektim ve seni daha fazla düşünmedim.
خلدت إلى نوم عميق هادىء و لم أفكر بشأنك منذ ذلك الحين

Senin tanıştığım günden beri başka hiçbir şey düşünmedim ki.
لم أفكر في شيئٍ آخر منذ أن قابلتك أول مرة

Sanırım Audrey'nin beni bu kadar etkilemesine neden izin verdiğim hakkında fazla düşünmedim.
انا اعتقد انى لم افكر كفايه حقا عن لماذا تركت اودرى قريبه جدا

Seni hiç düşünmedim değil ama öncelikli olan kendimdi.
حسناً، ليس الأمر وكأنني لم أفكّر بك أبداً ولكنني كُنت الأولى

İşimiz bittiğinde söyleyeceği çok şey olacağını düşünmedim.
لم أعتقد بأن هناك الشيء الكثير الذي سيتحدث عنه عندما ننتهي.

Tanrım, Bay Crane, bilmiyorum. Bugüne kadar kariyer konusunu gerçekten pek düşünmedim.
يا للهول، سيد كرين، لم أفكر في مستقبل مهني وما إلى ذلك.

Sanırım biraz paslanmışım. Bunun beni bu kadar etkileyeceğinizi düşünmedim.
أظن بأنني صدأة وحسب لم أفكر بأنه سيصيبني مثل هذا

Açıkçası bunları size vermek dışında pek bir şey düşünmedim.
بأمانة .. لم أفكر في الماضي أبداً أن أعطيك هذا

Bugüne kadar ciddi bir şekilde ailemi ve Japonya'nın geleceğini düşünmedim.
حتى اليوم، لم أفكر حقاً بشأن عائلتي و مستقبل اليابان بجدية

Her şeyi adam gibi düşünmedim ama peşinde 5. seviyeden birisi vardı.
لم أفكر جيداً, ولكن كان هناك مذكرة من المستوى الخامس للقبض عليه

Bu konuda gerçekten düşünmedim. Bilmiyordum yani grubun böyle önemli olacağını.
.أنّي لم أفكر بشأن هذا حقًا ،ولم أكن أعرف بشأن الفرقة

O sırada bunun hakkında pek fazla düşünmedim ve bir sonraki üç ölümcül köpek balığı saldırısı olunca da bu fikrin belki de düşünmeye değer olduğuna ikna oldum.
في ذلك الوقت لم أفكر كثيرًا بالأمر، واستمر الأمر كذلك إلى أن حدثت هجمات القرش الثلاثة القاتلة التالية، وقد دفعتني إلى التفكير، ربما هناك بعض الموضوعية في هذه الفكرة.

Şey, bunun çok önemli olduğunu düşünmedim.
حسنا، أنا لم أفكر هو كان مهم. هي كانت فقط بنت.

Kafamı toplayamadım. Burayı terk etmeyi hiç düşünmedim.
لا أستطيع حسم القرار لم أفكر بمغادرة هذا المكان

Bu benim hatam Gideceksin diye çok üzülüyordum, seni hiç düşünmedim.
لقد كنت قلقة للغاية انك سترحل , فلم اكن افكر فيك

Bunu doğrudan FBI'ya raporlamayı hiç düşünmedim. - Kim çaldı?
لم افكر ابد ان ارفع تقرير عن ضياعه للاتحاد الفيدرالي.

Bilmiyorum. Bunu hiç... düşünmedim.
لا أعلم، لم أفكّر بالموضوع والتفاصيل بعد

Ayrıca, bunun özellikle zekice olduğunu düşünmedim, fakat işe yarayan birçok aktivizmin yalnızca dışa dönük aktivizm olmadığını görebiliyordum.
وأيضًا، لم أعتقد أن ذلك ذكاء بوجه خاص، ولكنني أدركت أن الكثير من الأنشطة التي نجحت لم تكن أنشطة انفتاحية فحسب.

Kitabı size getirmesi için onu ben yolladım. Gizlice gireceğini düşünmedim.
لذا أرسلت معه كتابى لك لم أكن أعتقد أنه سيقتحم شقتك ؟

Hiç böyle düşünmedim. Uçak benim çalıştığım yerdi.
لم يخطر ذلك لى من قبل,لقد كان هذا المكان مكتبى

Mektupların bir değeri olduğunu düşünmedim, insana sağlayacağı fazla bir şey yok, ama çoğu kez karşılığını ödemeye hazır birileri bulunur.
لم اعتقد ان الخطابات كانت تساوي اي شيء لكنه لم يكن لديه الكثير ليعرضه لذا فقد قبلتهم الى ان يكون مستعدا للسداد

Tamam, başına pek çok dert açtım ve ben, ben benden hoşlandığını düşünmedim.
أعلم بأنني أسبب الكثير من الدراما وأنا فقط لم أظن أنك معجب بي

Evet, oradaydım. Ama onu ben öldürmedim. Öldürmeyi düşünmedim değil.
نعم، كنتُ هناك، لكنّي لمْ أقتله، رغم أنّي فكّرتُ في ذلك.

Çok fazla da düşünmedim.
لم أفكِّر كثيرًا بهذا الموضوع.

Hiçbir zaman son vermeyi düşünmedim ama ne zaman gideceğimizin ve nasıl gideceğimizin kendi elimizde olmasını istemez miyiz?
أنا لمْ أُفكّر أبداً في إنهائه و لكن... ألا نرغب جميعنا في التحكم في وقت موتنا ؟ و طريقة موتنا ؟

Aslında bir an bile mutlu olacağımızı düşünmedim.
لم اتخيل ,ولو لدقيقة,اننى وهو سنكون سعداء معا,

Bu konuda pek fazla düşünmedim ama Şimdi senin söylediklerini duyunca...
انا حقا لم افكّر بشأن ذلك، لكن استمع إلى ما اقول,

İkinci kat penceresinden atlayacağını düşünmedim.
لم أكن أتوقع أنه سيقفز من نافذة الدور الثاني

Onu koca adayı olarak düşünmedim çünkü inan bana, öyle değildi.
وأنا لَمْ أُفكّرْ به كمادّة زوجِ لأن، يَعتقدُني، هو ما كَانَ.