Radyo dalgalarının dalgaboyları çok uzun, bu da çözünürlüğü düşürüyor. | TED | إذ أن للموجات اللاسلكيّة أطوال موجية طويلة، مما يخفض من دقتها. |
Ama en kötüsü, etrafında olan herkesin notlarını düşürüyor olması. | Open Subtitles | لكن الأسوأ ، أنه يخفض درجات كل منيجلسبجواره.. |
Geeta, Naomi'yi düşürüyor. | Open Subtitles | (جيتا)، تُسقط (ناعومي) |
New York, New Jersey ve California hapis nüfuslarını düşürüyor, hapisleri kapatıyorlar, ayrıca suç oranlarında büyük bir düşüş var. | TED | نيويورك ونيوجيرسي وكاليفورنيا تخفض من عدد نزلاء سجونها وتقفل السجون، بينما نرى أيضًا هبوطًا في معدل الجريمة. |
Brausch susturucu takılıyor, bu mermi hızını biraz düşürüyor. | Open Subtitles | خد كاتم الصوت بتخفيض صغير فى سرعة الماسورة |
Son zamanlardır fazla büyü yapıyorum. Beni zayıf düşürüyor. | Open Subtitles | فأنا أقوم بالكثير من السحر مؤخراً، فهذا يضعفني. |
Hücrenin manzarası, araştırmamızı North Beach ve Telegraph Hill'i kapsayan 4,8 kilometrelik alana düşürüyor. | Open Subtitles | بتقليل نطاق بحثنا إلى 3 أميال سيكون هدفنا إما الساحل الشماليّ أو حيّ (تليجراف هيل). |
Deney ilaçları aritmiye neden oluyor bu da kan basıncını düşürüyor. | Open Subtitles | العلاج التجريبي يسبب لانظميةً قلبية مما يخفض ضغط الدم |
Sistem, objeleri korumak için sıcaklığı sıfır derecenin altına düşürüyor. | Open Subtitles | -حسنًا، يخفض النظام درجة الحرارة لأقل من الصفر لحماية المصنوعات |
Çalışmalara göre çocuk büyütmek erkeklerde testosteron seviyesini düşürüyor. | Open Subtitles | اظهرت الدراسات ان تربية الاطفال يخفض نسبة التوسترون في الرجال |
Kan basıncını düşürüyor. | Open Subtitles | - يخفض ضغط الدم - |
Geeta, Naomi'yi yere düşürüyor. | Open Subtitles | (جيتا)، تُسقط (ناعومي) |
Öyle ama şirket sponsorluğu ulusumuzun hazinelerinin değerini düşürüyor. | Open Subtitles | أجل ، لكن الشركات الراعية تخفض من قيمة كنوزنا الوطنية |
Hipotermi kalp atışlarını düşürüyor ve umuyorum ki zehrin zararını da son derece düşürecektir. | Open Subtitles | إنخفاض الحراره ستقلل ضربات قلبها ونأمل أن تخفض أى ضرر بالأنسجه |
Düşük beden özgüveni, akademik başarıyı da düşürüyor. | TED | قلة الثقة بالمظهر تخفض المستوى الدراسي |
Şimdi, ikisini de perikütan yolla düzeltti bu da kullanılması gereken heparini çok düşürüyor. | Open Subtitles | الجلد طريق عن عالجهما وقد المعتادة الهيبارين نسبة بتخفيض |
Şirketten biri fonları bir hesaptan diğerine aktarabilmek için bazı ilaç ürünlerinin fiyatlarını düşürüyor. | Open Subtitles | شخص ما في هذه الشركة قام بتخفيض القيمة عمداً بالتأكيد الأسهم الصيدلانية في ترتيب لنقل الأموال من حساب إلى آخر |
Burada oturmak beni halden düşürüyor. | Open Subtitles | اظن الجلوس على مقعد متحرك يضعفني |
Hücrenin manzarası, araştırmamızı North Beach ve Telegraph Hill'i kapsayan 4,8 kilometrelik alana düşürüyor. | Open Subtitles | بتقليل نطاق بحثنا إلى 3 أميال سيكون هدفنا إما الساحل الشماليّ أو حيّ (تليجراف هيل). |