Ve düşüyorlar, yani, kendini güçsüz hissediyorsun. | Open Subtitles | و لانها تتساقط فهذا يدل انك تشعرين بانك ضعيفة |
Açık gözüme düşüyorlar. | Open Subtitles | والان تتساقط بداخل عيني المفتوحه |
İstersen gül, ama benim yaşımdaki erkekler sinek gibi düşüyorlar! | Open Subtitles | اضحك لو أردتِ ولكن الرجال بعمري يتساقطون كالذباب |
Gökyüzünden sinekler gibi düşüyorlar. | Open Subtitles | انهم يتساقطون من السماء مثل الذباب |
Dünya'ya doğru düşüyorlar ama her zaman kaçırıyorlar ve bu yüzden hep düşüyorlar. | TED | هم دائما يسقطون باتجاه الارض، ودائما يخطئونها، وهكذا، فهم يسقطون طوال الوقت. |
Şelale'nin üzerinden kayıp düşüyorlar ya da üzerlerine kaya falan yuvarlanıyormuş. | Open Subtitles | يسقطون فى الماء و يصطدمون بالصخور ربما يسقطون من الأعلى |
- Taş gibi yere düşüyorlar. | Open Subtitles | وهي تتساقط مثل الحجارة. نيس! |
Açlığın önünde sinekler gibi düşüyorlar, değil mi? | Open Subtitles | عند الجوع . يتساقطون مثل الذباب |
İş bu nesneler gruplar halinde büyük şehir merkezlerinin ortalama on mil açığında okyanusa düşüyorlar. | Open Subtitles | إلى أن تدخل مجالنا الجوي. وكالة "ناسا" تُفيد أنّهم لا يتساقطون في الماء بسرعتهم القصوى. بل يقلّلون سرعتهم قبل الإصطدام. |
Onlar düşüyorlar. | Open Subtitles | إنهم يتساقطون. |
- Sinekler gibi düşüyorlar. | Open Subtitles | انهم يسقطون مثل الذباب نحن نفقدهم |
Tanrı aşkına, gökten onun için düşüyorlar. | Open Subtitles | بحق الله, أنهن يسقطون السماء عليه |
Çatıdan yatağıma düşüyorlar. | Open Subtitles | و يسقطون على السرير أثناء نومي |