ويكيبيديا

    "düşmüş" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • سقط
        
    • وقع
        
    • وقعت
        
    • سقطت
        
    • انخفضت
        
    • سَقطَ
        
    • وسقط
        
    • انخفض
        
    • تحطمت
        
    • سقوط
        
    • تسقط
        
    • سقطوا
        
    • يسقط
        
    • نزل
        
    • هبط
        
    Görünen o ki geçen gece eve geldiğinde merdivenden düşmüş. Open Subtitles يبدو أنه عندما وصل تلك الليلة سقط من على الدرج
    Ama ağacın dalı kırılınca beşik yere düşer ve burada yere düşmüş. Open Subtitles حسناً, عندما ينكسر غصن الشجرة يسقط المهد وهذا المهد قد سقط هنا
    4 dakika 36 saniye düşmüş, saatte 1,100 kilometre hıza ulaşmış. Open Subtitles لقد سقط لمدّة أربع دقائق و36 دقيقة، وصل لـ740 ميلاً بالساعة،
    Ne yazık ki bir bataklığa düşmüş... ...ve oradan çıkamamış. TED ولسوء حظه، وقع في مستنقع ولم يتتمكن من الخروج منه.
    ...ama her ne olduysa... ...sanki başka bir gezegene düşmüş gibiyim. Open Subtitles ولكن أياً كان ما حصل كأن بي وقعت على كوكب آخر
    Göründüğü kadarıyla kurban bu noktadan itilmiş ya da düşmüş. Open Subtitles يتضح أنّ الضحيّة تم دفعه أو سقط من هذا المكان
    Kablolar kasırgaya bile dayanabilir ama yine de kopup düşmüş. Hiçbir fikrimiz yok. Open Subtitles يمكن للكابل الصمود أمام الأعاصير و إلى الأن ليس لدينا فكره كيف سقط.
    Gözlerim, yanıma parlak bir yıldız düşmüş diye parlıyor olmasın? Open Subtitles هل عيني تلمعان لأن نجما قد سقط من السماء امامهما؟
    Sonra Ellie'yi düşürmüş mücadele olmuş, silahı düşmüş ve Ellie de onu vurmuş. Open Subtitles بعدها هو اوقفها كان هناك صراع , المسدس سقط , هى اطلقت علية
    Kurt bacaya tırmanmış ve doğruca büyük kara kazanın içine düşmüş. Open Subtitles ‫وتسلق الى أعلى المدخنة، ومن ثم. ‫سقط مباشرةً في القدر الكبير
    Taşlarımı çekmeceye koyarken... ben farkına varmadan... bir tanesi bu plakanın üzerine düşmüş olmalı. Open Subtitles وعندما كنت أضع بلدي الصخور العودة الى درج واحد منهم يجب أن يكون سقط على هذه اللوحة دون بلادي أن يعرفوا ذلك.
    - Evet, benim. Damdan düşmüş, yoksa biri onu aşağı mı itti? Open Subtitles يبدو انه سقط من فوق السطح اوربما يكون دفع
    Söylenti yoktu. Kalbi durmuş ve düşmüş. Open Subtitles لم تكن هناك إشاعات لقد سقط حين توقف القلب
    Bu gerçek onu o kadar etkilemiş ki atından düşmüş. Open Subtitles كان مغرقا ً بالحقيقة لدرجة أنه وقع من على حصانه
    Her neyse, görünüşe göre cüzdanından bir miktar para düşmüş. Open Subtitles علي اية حال, يبدو ان بعض المال وقع من حافظتك.
    Eğer aşağı düşmüş olsaydınız, sığır kıyması gibi parçalanmış olurdunuz. Open Subtitles لوكنتَ وقعت لكنتَ قد تفتتَ إلى أجزاء مثل لحم البقر المهروس
    Eski kayış kopmuş ve bir milyon kübik bomba güverteye düşmüş. Open Subtitles احزمة شريط قديمة , سقطت فجاة بمقدار مليون وحدة الي الطابق
    Buna gıda, elektrik, ulaşım, iletişim maliyetlerinin 10 ila 1,000'de birine düşmüş olmalarını ekleyin. TED إضافة إلى أسعار الطعام والكهرباء والنقل والاتصالات انخفضت من 10 إلى أضعاف 1000.
    iki dava da düşmüş. Eski karısından, aile içi şiddet şikayeti. O da düşmüş. Open Subtitles شكوى سوءِ الإستخدام المحليةِ حَفظَ مِن قِبل زوجتِه السابقةِ، سَقطَ أيضاً.
    Hava boşluğuna girmiş, kızağından kaymış... ve bu korkunç kaderine düşmüş. Open Subtitles لقد أصابته بعض الإضطرابات الجويّة، وانزلق من مركبته الجليديّة، وسقط لهلاكه.
    Banka genel müdürü o işlemler yüzünden kovulmuş ve bankanın kredi oranları düşmüş. Open Subtitles رئيس البنك قام بطرده بسبب تلك المعلومه وعدد القروض انخفض بشكل كبير جدا
    Saati 4:15 te durmuş belli ki uçak tam o saatte düşmüş. Open Subtitles ساعته توقفت على الساعة 4: 15 وعلى ما يبدو عندما تحطمت الطائرة
    Bir kere ateş etmeye başladılar mı uçak düşmüş bile olsa, durmaları zordu. Open Subtitles حتى مع سقوط الطائرة كان من الصعب على جندى المدفع أن يتوقف عن أطلاق النار
    Arap kadınları, genel anlamda, bu psikolojik tuzağa düşmüş değiller. TED بصفة عامة، المرأة العربية، لم تسقط في هذا الفخ النفسي.
    Bir gübre yığınına düşmüş gibi kokuyorsunuz. Open Subtitles رائحتهم يا رفاق تبدو وكأنكم سقطوا فى مستنقع
    Durum çok kötü. Mike'ın kan basıncı 40'ın altına düşmüş durumda. Open Subtitles لدينا مشكلة يا جون، ضغط دمّ مايك نزل إلى منتصف الأربعين
    Binaya yakın yere çarpmış, yani, eğer çatıdan düşmediyse... bir odadan düşmüş olmalı. Open Subtitles حسنًا، الجسم هبط قريبًا من المبنى فإذا لم تكن جاءت من السطح فلابد أنها خرجت من غرفةٍ ما

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد