Cayman Adaları'nda halatı onu tutamayınca 15 metre yükseklikten düşmüştü. | TED | إذ سقط من على ارتفاع 50 قدم في جزر كايمان عندما فشل الحبل في الإمساك به وتركه يسقط ليضرب في سطح الأرض. |
Ben altı yaşındayken, yaşlı bir aile dostumuz banyoda düşmüştü ve ciddi yaralar almıştı. | TED | حين كنت في السادسة، سقط في الحمام صديق مسن للعائلة وأصيب بجروح حادة. |
Burada yaşamış olan yaşlı adam. Merdivenlerden aşağı düşmüştü. | Open Subtitles | الرجل المسن الذي كان يعيش هنا لقد سقط من على هذا الدرج |
Bebekken merdivenlerden düşmüştü, hatırlıyor musun? | Open Subtitles | تذكري انها سقطت من الدرج عندما كانت صغيرة |
Natasha merdivenlerde düşmüştü, ben de düştüm. | Open Subtitles | سقطت ناتاشا أسفل الدرج، الآن أنا تقع أسفل الدرج. |
Saçının.... ...bir teli yüzüme düşmüştü. | Open Subtitles | وقد تذكرت هذا خصلة من شعرها سقطت على وجهي |
İlk kez itiraz etmek için kalktığımda peruğum düşmüştü. | Open Subtitles | أول مرة نهضت لألقى اعتراضا سقط شعرى المستعار ، اين هو ؟ |
Adamın biri, Latince profesörü gerçekten de bir öğlen yemeğinde kafeteryada kuyrukta düşmüştü. | Open Subtitles | كان هناك رجل ، أستاذ فى اللاتينية و الخطابة قد سقط فى الكافيتريا وقت الغداء |
Kutudan kaç tane kürdan yere düşmüştü? | Open Subtitles | كم عود أسنان سقط من تلك العلبة يا رايموند؟ |
Yaklaşık 40 yıl önce yarıktan düşmüştü. | Open Subtitles | لقد سقط عبر الصدع منذ حوالي أربعين عاماً |
Onu bulduğumda, cebinden bu düşmüştü. Ben bu nişanı tanıyamadım, ya sen? | Open Subtitles | لقد سقط هذا من جيبه عندما وجدته لم أتعرف على الإشارة ، هل تعرفها؟ |
Parmağı hala tetikteydi, ateş ediyordu ama kafası yana düşmüştü. | Open Subtitles | مازال إصبعه ضاغطاً على الزناد، يطلق لكن رأسه سقط |
Hayır, daha yavruyken ağaçtan düşmüştü. Beceriksizin tekidir. | Open Subtitles | لقد سقط من على الشجرة حين كان صغيرا إنه ضعيف |
Sığınak patladıktan sonra Mor gökyüzünden düşmüştü. | Open Subtitles | سقطت من الضباب الأرجواني عندما انفجرت الغرفة الأرضية |
Ve karınız vurularak veya itilerek ya da ayağı kayarak bu tarafa düşmüştü. | Open Subtitles | وهي إما ضُربت أو تعثرت أو سقطت في مكان ما هناك |
Silah ateşlendiğinde kamera zaten düşmüştü. | Open Subtitles | لقد سقطت الكاميرا بالفعل عندما إنطلقت النيران. |
Beni görünce, donları düşmüştü. | Open Subtitles | سقطت عندما التقينا أول مرة, والسراويل نفسها. |
Evet, bir tornanın içine düşmüştü. | Open Subtitles | أجل ، أجل ، لقد سقطت في المخرطة مخرطةالخشبوالمعادن |
Jack Witten eline düşmüştü, dahil olmak üzere 300 kare bu kanıtlamak... | Open Subtitles | قد سقطت فى ايدى جاك ويتِن بما فيهم ال 300 اطار ذلك يُثبت |
Bir kalp krizi geçirmiş ve merdivenlerden düşmüştü. | Open Subtitles | وقعت لها سكتة دماغية وسقطت من أعلى الدرج |
O da üzerinden denize düşmüştü. | Open Subtitles | لقد أنقلب وغرق وطفت هى على سطح الماء |
Ve sonunda, ameliyat mortalitesi son derece düşmüştü. | TED | و لكنه مؤثر حيث انخفض عدد الوفيات نتيجة الجراحة انخفاضا عميقا |