ويكيبيديا

    "düşmez" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • من شأني
        
    • من حقي
        
    • لا يحق
        
    • لن تسقط
        
    • لا يسقط
        
    • تتحطّم
        
    • من حقك أن
        
    • من صلاحياتي ان
        
    • هنا لأوافق أو
        
    • هذا ليس قرارك
        
    • ليس شأني
        
    • ليس عائداً
        
    • لا يضرب
        
    Ancak içtenlik dolu bir mektupsa onu okumak bana düşmez. Open Subtitles ولكن إذا كانت صادقة فإنه ليس من شأني أن أقرأها
    Bunu söylemek bana düşmez ama, ait olduğu yer parmaklıkların arkası. Open Subtitles ليس من شأني هذا الأمر لكن مكان هذا الرجل في السجن
    Sadece, söylemek bana düşmez, ...ama bir bakıma size düşer. Open Subtitles فقط أنه ليس من حقي القول ولكنه بطريقة ما يخصك
    Kralım, bir şey demek bana düşmez ama meclis şu an beni dinlemek istiyor. Open Subtitles مولاي لا يحق لي أن أقول أي شيئ سوى ما يريده مني هذا المجلس
    Aslında orada o kadar sağlam duruyor ki elimi sallayabilirimde ve bıçak düşmez. TED في الحقيقة لقد قبضت على السكين باحكام لدرجة يمكنني أن أهزها, ومع ذلك فالسكيـن لن تسقط أبداً.
    Böylece ittifak devam eder ve yeni Sezar'da... ondan öncekiler gibi tahtından düşmez. Open Subtitles هذا الحلف سيستمر حتى لا يسقط القيصر الجديد من على العرش كما سقط الآخرون من قبله
    Faraday'ın söylediğini yapabilirsek uçağımız asla düşmez. Open Subtitles إن كان بوسعنا فعل ما قاله (فاراداي)، فلن تتحطّم طائرتنا أبداً
    Gerçi bana düşmez ama bu çocuğun seni yönlendirmesine izin vermemelisin. Open Subtitles اسمعي، ربّما يكون هذا ليس من شأني, لكنّكِ تدعين هذا الفتى يستغلّكِ.
    Belki bana düşmez ama size acıyorum. Open Subtitles ربما ستقول بأنه ليس من شأني ولكني أشعر بالآسى
    Bana düşmez ama annenizle aranız iyi mi? Open Subtitles هذا ليس من شأني لكن ، هل كل شئ على مايرام في عائلتك؟
    Annen sana anlatmıyorsa, bunu anlatmak bana düşmez di mi? Open Subtitles وإن كانت والدتكِ لا تريد الحديث معكِ فهذا ليس من شأني أليس كذلك؟
    Yaptığı veya yapmadığı şeyleri yargılamak bana düşmez ama hem mahkeme hem de sizin için gerçeğe ulaşmaya çalışacağım. Open Subtitles ليس من حقي الحكم عليه بسبب ما ربما فعله أو لم يفعله لكني سأحاول الحصول على الحقيقة للمحكمة ولكِ.
    - Belki daha fazlasını hakediyordu. Söylemek bana düşmez ama... Open Subtitles ربما أنه كان يستحق افضل ليس من حقي التلكم
    Bu şeref bir gladyatör eğitmenine düşmez. Open Subtitles هذا الشرف لا يحق لمُروض المُجالدين فِعلة.
    Benim haddime düşmez ama dönünce nikâhınızı da kıyarsınız. Open Subtitles ‫أعرف أنه لا يحق لي أن أقول ذلك‬ ‫لكنكما قد تتزوجان حين يعود. ‬
    topu hat üzerinde hızla dönderişlirken top düşmez, çünkü merkezcil kuvveti topu kerkeze doğru çeker. Open Subtitles كلما لففت الكرة بالسلك فإنها لن تسقط ،بسبب الطرد المركزي قوة دورانها في دائرة
    - İkinci olarak Jerry Seinfeld, büyük ya da küçük kimse için, hiçbir yerde, hiçbir zaman düşmez. Open Subtitles -وثانياً جيري سينفيلد، سواء الكبير أو الصغير لا يسقط أبداً لأي أحد، بأي مكان، وفي أي وقت.
    Faraday'ın söylediğini yapabilirsek uçağımız asla düşmez. Open Subtitles إن أمكننا تنفيذ ما قاله (فاراداي) فلن تتحطّم طائرتنا أبداً
    Onu yargılamak size düşmez. Kaptan hakkında hiçbir şey bilmiyorsunuz. Open Subtitles ليس من حقك أن تحكم علية أنت لا تعلم أى شىء عن الكابتن
    Doktorlara işlerini öğretmek bana düşmez. Open Subtitles ليس من صلاحياتي ان اقول للمعالج ماذا يفعل
    Kimseyi yargılamak bana düşmez. Open Subtitles انا لست هنا لأوافق أو لا أوافق
    - Ama o kararı vermek sana düşmez. Open Subtitles لكن هذا ليس قرارك
    Birisinin yüklerinin altından kalkma şeklini yargılamak bana düşmez. Open Subtitles ليس شأني أن أحكم كيف على المرء أن يتحمل أعبائه الخاصة
    Şey, hayatta ne elde edeceğimize karar vermek bize düşmez. Open Subtitles حسناً , الآن , ليس عائداً لنا أن نقرر ما نحصل عليه في الحياة
    Endişelenme... yıldırım bir yere iki kere düşmez. Open Subtitles لا تقلقى ، فالبرق لا يضرب نفس المكان مرتين

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد