Dürbünü yüzünden biraz uzakta tutup hemen aşağı, bahçenin ilerisine, kapıya doğru bak. | Open Subtitles | احملي المنظار بعيداً قليلاً عن وجهك وانظري إلى ما بعد المرجة عند البوابة |
Şu Dürbünü bana getirir misin lütfen? Bela! | Open Subtitles | إخرجِ المنظار من الشنطة وإحضريه إلى هنا ؟ |
Şu Dürbünü bana getirir misin lütfen? Bela! | Open Subtitles | إخرجِ المنظار من الشنطة وإحضريه إلى هنا ؟ |
Bir de susturucusu ve tabii Dürbünü olsun. | Open Subtitles | أخيرا، لابد أن يكون هناك كاتم صوت و منظار للتنشين |
- Hey yakışıklı. Benim kız senin Dürbünü kullanabilir mi? | Open Subtitles | أنت يا رياضي، هل تستطيع فتاتي استخدام منظارك ؟ |
Son iki bölme de Dürbünü ve susturucuyu barındıracak. | Open Subtitles | بيت القسمين الأخيرين المنظار و كاتم الصوت. |
Dürbünü bir kamera gibi kullanırdım, ve sevdiğim şeylerin fotoğraflarını çekerdim. | Open Subtitles | كنت أتظاهر بأن المنظار آلة تصوير، وكنت آخذ الصور للاشياء التي أحببتها. |
Saat 11'de Dürbünü alırım. Pek çok insan bu saatte uyanıktır. | Open Subtitles | في الـ11 أُحظر المنظار العديد من النّاس لم ينامواْ بعد |
Lütfen, Dürbünü ödünç alabilir miyim? Dişlerini dökmeden önce. | Open Subtitles | أرجوك يمكنني إستعارة المنظار قبل أن أخلع سنانك ؟ |
Telefonuna karşılık bu harika Dürbünü ve 20 doları teklif ediyoruz. | Open Subtitles | لذا مقابل هذا المنظار الرائع نقدمه مقابل هاتفك |
Dürbünü bir dene. 3 blok öteden bir Protestan'ı saçından vurabilirsin. | Open Subtitles | جرب المنظار إنه يستطيع تمزيق شعر خصيته على ثلاث شوارع |
Dürbünü eline al ve bir oyuncu seç numarasını tahmin edicem. | Open Subtitles | خذا هذا المنظار واختار لاعب خارج أو داخل الملعب وسوف أخمن الرقم |
So when he took those binoculars and looked at the field, Eline Dürbünü aldığında, alanda tanıdık sımayı gördü ve 55 sayıyı | Open Subtitles | متى حمل ذلك المنظار يرى وجه مألوف يحمل الرقم55 |
Sakın kafanı dürbüne yaklaştırma, Dürbünü kafana yaklaştır. | Open Subtitles | لاتضغط برأسك عل المنظار ولكن أحضره لرأسك |
Önce opera Dürbünü kullanıyordu, yaklaşık bir yıl kadar önce. | Open Subtitles | لقد احضر هذا المنظار من حوالي سنة |
Daha önce, opera Dürbünü kullanırdı. | Open Subtitles | لابد وأنه سرقه من مكان ما لقد إستعمل منظار الأوبرا قبل ذلك |
Ama bir tekne gezintisine, gece görüş Dürbünü. | Open Subtitles | ولكن لركوب القارب أحتاج عشرين منظار للرؤيه الليه بالأشعه تحت الحمراء |
Devamlı birinin sırtını hedef aldığını veya her cam yansımasını keskin nişancı Dürbünü olduğunu düşünmek mi? | Open Subtitles | التجوّل في الأرجاء كأنّ لديكِ علامة هدفٍ على ظهركِ، تظنّين كلّ ومضة من نافذة هي عبارة عن منظار قنّاص؟ |
10 bin, şu Dürbünü alabilir miyim? | Open Subtitles | يا (تن كي) , دعني أستخدم منظارك |
Namlu hafif titanyumdan yapılmıştır. Dürbünü lazerli. | Open Subtitles | الماسورة مصنوعة من التيتانيوم الخفيف والسلاح مزود بمنظار لايزر سويسري |
Sinyali artırmalıyız. Dürbünü kullanabiliriz. | Open Subtitles | يجب ان نقوي الاشارة يجب ان نطارده ب النظارة |
Monty'nin Dürbünü. Aynısından babamın masasında gördüm. | Open Subtitles | عدسة تجسس مونتى ,لقد رأيت مثلها تماماً فى مكتب بابا |
Bakmakta olduğunuz vücut eğer ölü değil ise o Dürbünü bırakmanızı öneririm. | Open Subtitles | ما لمْ يكن ما تنظرون إليه هُو جسدٌ ميّتٌ، فأقترح أن ترميا تلك المناظير. |