ويكيبيديا

    "düzeltmek" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • إصلاح
        
    • تصحيح
        
    • لتصحيح
        
    • أصلح
        
    • اصلاح
        
    • أصحح
        
    • إصلاحه
        
    • تصلح
        
    • نصلح
        
    • تحسين
        
    • لاصلاح
        
    • إصلاحها
        
    • أصلحه
        
    • معالجة
        
    • بتصحيح
        
    Çünkü senin kalbini kırdım ve bunu yıllardır düzeltmek istiyordum. Open Subtitles لأنني آذيت ، وقد اعتزمت على إصلاح هذا منذ أعوام
    Hâlâ annesinin rahmindeki bir ceninin akciğerlerini düzeltmek için yardım ettim. Open Subtitles لقد ساعدتُ في إصلاح رئة جنين لا يزال في رحِم أمّه
    Neden kendi hatalarımızı ve kusurlarımızı düzeltmek umuduyla makineler inşa ederiz? Open Subtitles لماذا قد قمنا ببناء ألات على أمل تصحيح عيوبنا و نُقصنا
    Dinle Jason, yaptıklarımı düzeltmek için vereceğin cevaplara ihtiyacım var. Open Subtitles أصغ جايسون أنت يجب أن تعطيني بعض الردود لتصحيح ماأفعله
    Her şeyi düzeltmek için çok çalıştım; sadece işleri yoluna koymak için. Open Subtitles لقد حاولت أن أصلح كل شيء أصحح الأمور و كل مرة أخربها
    Belki de diğerlerinin hayatlarındaki karmaşayı düzeltmek için çok uğraşıyordur. Open Subtitles ربما تحاول بصعوبة اصلاح حياة الناس الآخرين الملخبطة
    Hatırlatmak isterim ki presbiyopi insanlık tarihi boyunca bizimle birlikte ve onu düzeltmek için birçok farklı şey denedik ve yaptık. TED أريد تذكيركم أن مد النظر الشيخوخي لازمنا طوال تاريخ البشرية وقمنا بالكثير من الأمور المختلفة لمحاولة إصلاحه.
    Ben sadece haberlerdeki tutarsızlıkları düzeltmek için başlangıçlar yapan pek çok girişimciden biriyim. TED أنا مجرد إحدى رائدات الأعمال، ونحن مجرد إحدى الشركات الناشئة التي تحاول إصلاح ما هو خاطئ في الأخبار
    Tıpkı yeni gezegenleri kolonize etmek yerine üzerinde yaşadığımız gezegeni düzeltmek gibi. TED وبدلًا من الذهاب لاستعمار كواكب جديدة، نستطيع إصلاح الكوكب الذي نحن عليه بالفعل.
    Endişen için sağ ol, ama her şeyi düzeltmek senin sorumluluğun değil. Open Subtitles أقدر لك إهتمامك لكنك لست مسؤولاً عن إصلاح كل الأمور
    Kızlar zaman çizelgesi düzeltmek ve buraya gel misin? Open Subtitles أتعتقد أن الفتيات قادرات على إصلاح الزمن و العودة إلى هنا ؟
    Bu dünyadaki yanlışları düzeltmek için kendi ipimizi kendimiz kesmeliyiz. Open Subtitles يجب ان نعتمد على أنفسنا على تصحيح علل هذا العالم
    Eğer bu durumu düzeltmek istiyorsan şu andan itibaren yapacakların sana kalmış. Open Subtitles إن وددت تصحيح ما جرى، فإن ما تفعلينه من الآن فصاعدًا بقرارك.
    Fikirlerimizin sadece zararsız ve işe yarar türevleri yayılmaya devam etsin diye yanlış kavramaları düzeltmek için ısrarla çalışmaya devam etmek durumundayız. TED لذا علينا تصحيح المسار باستمرار.. لتصحيح طرق فهمنا.. حتى تستمر في الانتشار تلك الأفكار الحميد والمفيدة فقط.
    Bazen işleri düzeltmek için ikinci bir şans elde edemezsin. Open Subtitles في بعض الأحيان لا نحصل على فرصة أخرى لتصحيح الأمر
    Sadece arada bir, küçük şeyler için. Bana yıkama düzeltmek ister misiniz? Open Subtitles قليلاً فقط ، لأمور صغيرة هل تريدينني أن أصلح الغسالة ؟
    Belki de diğerlerinin hayatlarındaki karmaşayı düzeltmek için çok uğraşıyordur. Open Subtitles ربما تحاول بصعوبة اصلاح حياة الناس الآخرين الملخبطة
    Şu anda bir şey söylemek için çok erken... fakat yaptığınız bir hatayı düzeltmek istiyorum. Open Subtitles انه لمن المبكر جدا بالنسبة لنا أن ندلى بأى بيان لكنى أريد أن أصحح لك نقطه أنت أثرتيها
    Bu fikirle içine ettiklerimizi düzeltmek üzere yeni bir teknoloji doğacak. TED وسوف تأتي تكنولوجيا جديدة تصلح هذا الفساد الذي يحدث اليوم في حق الطبيعة
    - Biz gerçekten, bildiğiniz düzeltmek gerektiğini. - Hadi, kim peşinde? Open Subtitles يجب علينا أن نصلح هذا هيا ، من يسعى خلفك ؟
    - Ben onu demek istemedim. Notunu düzeltmek için çalışacak. Open Subtitles هذا ليس ما عنيته يجب أن يعمل من أجل تحسين درجاته
    Kaderlerinin, yapılan hataları düzeltmek, açılan yaraları sarmak, ve bizi kendimizden korumak adına bir araya getirdiği isimsiz, sıradan görünümlü insanlara. Open Subtitles , الذين يعيشون بيننا , لا نعرفهم و يبدون طبيعيين الذين جمعهم القدر معاً لاصلاح و علاج و انقاذنا من أنفسنا
    Bazı hatalar yaptı, ama onları düzeltmek için bize yardım ediyor. Open Subtitles لقد أخطأ بضعة أخطاء ولكنه يساعدنا على إصلاحها
    Üzücü, kırık ya da acınası bir şey gördüğümde onu düzeltmek isterim. Open Subtitles ربّما مثير للشفقة قليلاً فأرغب أن أصلحه إنّه شيء خارج عن إرادتي
    Evet, sadece geçici. Tamam, biz denemek ve düzeltmek gerekir. Open Subtitles ـ أجل، مجرد موظف مؤقت ـ حسنًا، سنحاول معالجة هذا
    Yaptığın şeyin yanlış olduğunu biliyoruz ama asıl soru düzeltmek için ne yapacaksın? Open Subtitles أنت تعلم أن ما فعلته خاطئاً. السؤال هو، كيف ستقوم بتصحيح الأمور ؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد