Ben burada değildim, o da bütün akşam dışarı çıkmadı. | Open Subtitles | لك أكن أنا هنا ولم تريني، كما لم تخرج هي من المنزل هذه الليلة. |
Bugün başıma bir kurşun girdi ve henüz dışarı çıkmadı! | Open Subtitles | اليوم دخلت رصاصة رأسي و لم تخرج حتى الآن ! |
Hiç dışarı çıkmadı ki. | Open Subtitles | إنّها لم تخرج مطلقاً |
Evet, dostum, Altı aydır evden dışarı çıkmadı. | Open Subtitles | أجل، يا صاح، إنه لم يغادر المنزل منذ ستة اشهر |
Ajan Baker, dışarı çıkmadı. Giriş emri verin. Binayı sarın. | Open Subtitles | بيكر ، انه لم يغادر سندخل الان |
Elbette burada. Yıllardır evden dışarı çıkmadı. | Open Subtitles | بالطبع هو هنا لم يغادر المنزل منذ سنوات |
Yani tedbiri kaldırılmadan önce hiç dışarı çıkmadı mı? | Open Subtitles | إذن ، ألم تخرج من منزلها بدون رفقة رجال الأمن من قبل على الإطلاق ؟ |
- Bir saat önceye kadar dışarı çıkmadı. | Open Subtitles | . لم تخرج حتى قبل ساعة |
Jane tedbir olmadan hiç dışarı çıkmadı. | Open Subtitles | لم تخرج (جين) من منزلها بدون رفقة رجال الأمن طوال الوقت |
Ama bugün dışarı çıkmadı. | Open Subtitles | لكنه لم يغادر المنزل اليوم |
Pekâlâ Dr. Wallace, ofisine geri döndü ve o zamandan beri de dışarı çıkmadı. | Open Subtitles | حسناً، أنه حدث وحسب بإن الد (والاس) عاد مباشرةً للمكتبه، و لم يغادر منذ ذلك الوقت. |