daha üretken, daha hatasız ve görünen o ki işçiler için daha ilgi çekici bir ofis ortamı. | TED | إذًا أكثر إنتاجية‘ وأكثر دقة، وتبيّن، أنها بيئة مكتبية أكثر متعة لهؤلاء العمال. |
Şehir ortamı insanları tarla ortamından daha üretken yapıyor. | TED | البيئات الحضرية تجعل الناس أكثر إنتاجية من في المزرعة. |
İş ile ilgili olabilir, çünkü veriler, farklı ve çok katılımlı ekiplerin daha üretken, yararlı ve yenilikçi olacağını gösteriyor. | TED | قد يكون لسببٍ يتعلق بقضية أعمال، تظهرُ البيانات أن الفرق المتنوعة والشاملة ستكون أكثر إنتاجية وربحية وابتكارًا. |
Araştırma, çalışanlara işlerinde daha fazla denetimin verilmesinin onları daha mutlu ve daha üretken hale getirdiğini gösteriyor. | TED | وقد أظهرت الأبحاث أن إعطاء الموظفين المزيد من السيطرة خلال عملهم يجعلهم أكثر سعادة وأكثر إنتاجية. |
Oldukça basit, günümüzde kabaca her sektörde makineleşme insan emeğinden daha üretken, daha hızlı ve verimli ve daha sürdürebilirdir. | Open Subtitles | ببساطة، الميكنة أكثر انتاجية و فعالية و استدامة من العمل البشري تقريباً في كل قطاع من قطاعات الإقتصاد اليوم. |
Hatalarını düşünür, ve hapisten kardeşi gibi daha üretken bir vatandaş olarak çıkar. | Open Subtitles | يفكِّر في أخطائه ثم يخرج مواطن أكثر إنتاجية مثل أخيه |
Tarafsız bir konumda buluşmamızın daha üretken bir konuşma yaratacağını düşündüm. | Open Subtitles | خطر لي أن أرض محايدة تقدم حوار أكثر إنتاجية |
Yani ne zaman tasarım hakkında düşünsem, aynı zamanda bu grafikteki çizgileri daha üretken bir hale getirmek için üzerlerinde tekrar çalışıyor ve onları tekrar düzenlemeyi deniyorum. | TED | حتى عندما أفكر أيضا حول التصميم، افكر حول محاولة لإعادة صياغة واعادة العلاقات خطوط هذا الرسم البياني بطريقة أكثر إنتاجية. |
daha üretken olacağını biliyorduk. | TED | علمنا بأنها ستكون أكثر إنتاجية. |
daha üretken bir şeyler yapabilirsin belki. | Open Subtitles | ربما عليك القيام به شيء أكثر إنتاجية. |
Bunun anlamı, 2025 itibariyle ileri robotlar işçileri toplamda yüzde 20 daha üretken olmak için, yüzde 20 daha fazla çıktı üretmek için, yüzde 20 ek büyümeye ulaşmak için tamamlayacaklar. | TED | هذا يعني أنه بحلول عام 2025 الروبوتات المتطورة ستكون مكملة للعمال ليكونا معًا أكثر إنتاجية بنسبة 20% لتصنيع منتجات أعلى بنسبة 20% ولتحقيق نمو إضافي بنسبة 20% |
İyi haber bütün bu bileşenleri ekleyip düşünürsek, kendi anlamımızı, gururumuzu, motivasyonumuzu nasıl yaratabiliriz diye, ve bunu iş yerimizde ve çalışanlarımız için nasıl yaparız diye, bence insanları hem daha üretken hem de daha mutlu yapabiliriz. | TED | الخبر الجيد، أنّنا إن أضفنا جميع هذه المركبات سويّةً و فكّرنا فيها معاً ، كيف نخلق المضمون ، الاعتزاز ، التشجيع ، وكيف نقوم بها في موقع العمل و مع الموظفين ، أظنّ أنّنا سنهيّئ الأشخاص ليكونوا أكثر إنتاجية وأكثر سعادة . |
Daha çeşitli ve katılımlı ekipler için birlikte çalıştığımızda veriler daha yenilikçi, daha üretken ve daha kârlı olacağımızı gösteriyor. | TED | عندما نعملُ معًا لتطوير المزيد من الفِرَق المتنوعة والشاملة، تظهرُ البيانات أننا نصبح أكثر ابتكارًا، وأكثر إنتاجية وربحية. |
daha üretken ve verimli bir işletme sağlıyor. | TED | إنه يجعل العمل أكثر انتاجية وفعالية |