Bu durumun üstesinden gelmek için daha agresif yöntemler de var. | Open Subtitles | هناك طرق أكثر عدوانية في معالجة هذه المشكلة. |
Durumu halletmenin daha agresif yolları da var. | Open Subtitles | هناك طرق أكثر عدوانية في معالجة هذه المشكلة. |
Belki de biraz daha agresif taktikler denemeliyiz. | Open Subtitles | ربما علينا توقع خطط أكثر عدوانية |
Göründüğünden çok daha agresif demek. | Open Subtitles | يعني بأنه أكثر خبثاً مما يبدو في التصوير |
Ama daha agresif bir sorgulama tekniğine izin verirseniz... | Open Subtitles | لكن إن وافقتَ على السماح بتقنيات استجواب أكثر عنفاً لا. |
Çünkü yayında söylenen doğruysa ve bu mutasyona uğratma işlemi yapılıyorsa bundan daha agresif bir şeyler yapmamız gerekir. | Open Subtitles | لأنه إذا كان هذا البث يقول الحقيقة وعملية التحول هاذه وصلت إلى هاذا الحد سنكون بحاجة للقيام بشيء ما حتى أكثر عدوانية من ذلك |
Eğer kuduz olsaydı, gittikçe daha agresif olması gerekirdi. | Open Subtitles | لو كان داء الكلب، لأصبحت أكثر عدوانية. |
Şerit değiştirirken daha agresif olabiliyor. | Open Subtitles | سيكون أكثر عدوانية عند تغيير المسارات. |
Bu nedenle T-port daha agresif oldu. | Open Subtitles | من قبل T-ميناء نقاط. وهذا هو السبب الذي كان T-ميناء أكثر عدوانية. |
Sadece tedavimizi biraz daha agresif hale getirmeliyiz o kadar. | Open Subtitles | ببساطة نحتاج إلى أن نكون أكثر... عدوانية في علاجنا |
BBS yarasaların bağışıklık sistemine saldırır onları diğer hastalıklara karşı açık hale getirir, kuduz gibi ki bu da onları daha agresif yapar. | Open Subtitles | تفضح النظام الحصين للخفافيش WNS وتجعلهم عرضة للأوبة الأخرى ، مثل داء الكلب مما يجعلهم أكثر عدوانية |
ve daha sonra onlara belki onların nazik olduğunu, belki onların biraz daha agresif olması gerektiğini söylediğimde onlar bunu nazik değilim gibi görüyorlar. | TED | ثم عندما أحاول أن أشرح لهم أنه ربما هم لطيفين ، و لكن ربما يحب أن يكونوا أكثر عدوانية. يعتبرون ذلك من كوني لست لطيفاَ . |
Filipinlerde HIV vakalarının patlamasının nedeninin daha agresif olan Güneydoğu Asya alt tipi AE'nin Batıya ait olan alt tip B'nin yerini alması olduğunu keşfettik. | TED | اكتشفنا أن الزيادة الكبيرة في عدد حالات الإيدز في الفلبين هو بسبب تحول من الفرعية الغربية B إلى فرعية جنوب شرقية أكثر عدوانية AE |
Benim dediğim, bazı insanlar var ki; sizin gibi mesela hem bu topraklarda hem de bu ülkenin dışında terörizmi yok etmek için daha agresif adımlar atılmasına inanıyorlar. | Open Subtitles | ...حسناً, أقصد فقط أن هناك ناس يعتقدون مثلك, أنه لابد من إتخاذ خطوات أكثر عدوانية للقضاء على الإرهاب هنا بالداخل, وفى الخارج |
Genç ve daha agresif. | Open Subtitles | أصغر سناً، أكثر عدوانية. |
Erkeklerden daha agresif. | Open Subtitles | أكثر عدوانية من الرجال. |
Ben onu korkutmalıyız dedim ama Collier grubun daha agresif bir tutum sergilemesinin zamanı geldiğini düşünüyordu. | Open Subtitles | قلت لهم أننا يجب أن نخيف ذلك الوغد لكن (كوليير) أقنع الجماعة بأنه قد حان الوقت للقيام بعمل... أكثر عدوانية |
Göründüğünden çok daha agresif demek. | Open Subtitles | يعني بأنه أكثر خبثاً مما يبدو في التصوير |
Fakat biz çok daha agresif kafesler yarattık. | Open Subtitles | قمنا ببناء أقفاصاً أكثر عنفاً حتَى |