Eğer sosyal hayatına ve kardeşliği kurtarmaya biraz daha az vakit ayırsaydın, bir karar verebilirdin. | Open Subtitles | إذا أَخذتِ وقتاً أقل بعض الشيءَ من حياتِكَ الإجتماعيةِ ومن الأهتمام بـ الناديَ يُمكنكِ أَن تَكُوني محددهـ. |
Eğer bu kaleyi çarşaftan yapsaydık, rekoru kırmak için daha yüksek bir şansımız olurdu, hani daha az vakit alır diye. | Open Subtitles | ستكون لدينا فرصة أكبر لتحطيم الرقم إذا جعلنا هذا حصن بطانيات لأنه سيأخذ وقتاً أقل |
Yine, araştırma gösteriyor ki anne babalar neyi yanlış yaptıkları konusundaki endişelerine daha az vakit harcayıp neyi doğru yaptıklarına odaklanmalılar, kötü anları daha az endişe edip iyi anlar inşa etmeliler. | TED | مرة أخرى، تبيّن الأبحاث أن الآباء ينبغي أن ينفقوا وقتاً أقل في القلق غلى الأخطاء التي قاموا بها و التركيز أكثر على ما فعلوه من صواب، تقليل القلق حول الأوقات السيّئة وبناء الأوقات الجيّدة. |
Ve önceleri bu heyecan vericiydi çünkü bu arkadaşlarıyla alışveriş merkezlerinde daha az vakit geçirecek demekti ama... | Open Subtitles | و لقد كنت متحمسة بشأنه في البداية لأنه يعني أنها كانت ستمضي وقتاً أقل ...في المركز التجاري مع صديقاتها, و لكن |
Erkek kardeşleri ile daha az vakit geçirmeli... ve benimle daha fazla geçirmeli | Open Subtitles | يجب أن تقضي وقتا أقل مع إخوتها ووقت أكثر معي |
"Senden gerçekten hoşlanıyorum... "...ama belki de beraber daha az vakit geçirmeliyiz... | Open Subtitles | تعجبينني حقا ولكن ربما يجب" "علينا أن نمضي وقتا أقل سويّا |
Hm! Yine de, bu turdan sonra, Herbert'la daha az vakit harcadı. | Open Subtitles | بالرغم من ذلك، بعد ظهوره هذا (بدأ يقضي وقتاً أقل مع (هيربت |