Endişeleriyse bunu yapmanın tacizcilerinin şiddetini tırmandırması veya belki de şu an içinde oldukları durumdan çok daha büyük bir zarar vermeleri. | TED | أو أنهم قلقون من أن المعتدي عليهم سيتمادى إلى درجة العنف أو ربما إلى درجةٍ أكبر من العنف أكثر مما أبدوه سابقاً. |
Kanada hükümeti 1999 yılının Nisan ayında İnuitler’e, California ve Teksas’ın toplam büyüklüğünden daha büyük bir arazi verdi. | TED | أعادت الحكومة الكندية في أبريل 1999 السيطرة الكاملة لشعب الإنويت على منطقة من الأرض أكبر من كاليفورنيا وتكساس مجتمعتين |
Bay Palmer'ın çevre konuşmasıyla ilgilenirken daha büyük bir hikaye sezdim. | Open Subtitles | كنت أغطي خبر خطاب الرئيس عندما أحسست بقصة أكبر من ذلك |
Bu arabayla eve gidişin, sizin düşündüğünüzden çok daha büyük bir etkisi var. | TED | جولة السيارة هذه لها تأثير أكبر مما تتصورون، |
Sonraki sene kazanamazsak daha büyük bir hayal kırıklığı olacaktı. | Open Subtitles | ستكون الخيبة أكبر في العام المقبل إن لم نفز |
daha büyük bir pazar ama hala sanatsal bütünlüğümü koruyorum. | Open Subtitles | إنهُ سوق أكبر بكثير لكنني لا زلتُ أحتفظ برصانتي الفنية |
Ama kainattaki hayat çok daha büyük bir skalada işler. | Open Subtitles | لكن حياة الكون، تجري ضمن مقاييس أكبر من ذلك بكثير |
Medyadan gelen taleplere bakarsak daha büyük bir yere ihtiyacımız olacak. | Open Subtitles | لأعطيهم عدد طلبات وسائل الإعلام سوف نحتاج لمقر أكبر من ذلك |
Bize göre, muhtemelen, hâlâ bilinmeyen birçok parçacık var ve çok daha büyük bir simetriye, çok daha büyük bir teoriye, | Open Subtitles | نحن نعتقد، ربما أن هذا الجسيم والعديد من الجسيمات الأخرى لا تزال هناك وكلها جزء من تماثل أكبر من ذلك بكثير |
Ya bundan daha büyük bir iş çevirebilecek cesareti varsa? | Open Subtitles | ماذا لو كانت لديه الشّجاعة للقيام بشيء أكبر من هذا؟ |
Her yerden daha büyük bir şey olduğunu hiç düşündün mü? | Open Subtitles | هل فكرت يوما أنه يوجد شيء أكبر من كل العالم ؟ |
Bu küçük aptal kasabadan çok daha büyük bir şeyin parçası olacağım. | Open Subtitles | إسمع، سأكون جزاءً من شيء كبير أكبر من هذه المدينة الصغيرة الغبية |
Bu, Deniz Canlıları Sayımı adında çok daha büyük bir programın parçasıdır. Ve onlar, Dünya'nın her yerinde etiketleme yapıyor olacak. Molalar da bu programa dahil olacaktır. | TED | هذا هو جزء من برنامج أكبر من ذلك بكثير تسمى تعداد الحياة البحرية، حيث سنتعرض لوضع علامات في جميع أنحاء العالم ومولا ويذهب اليها ويدخل في ذلك. |
Pek tabii, bu mikroyazıcıdan çok daha büyük bir makine fakat, hemen hemen aynı prensiplere göre çalışıyorlar, bu nedenle, bunu göstermeyi uygun buldum. | TED | بالطبع، هذه آلة أكبر من الطابعة البالغة الصغر، ولكنها تستعمل المبادئ نفسها، وبالتالي هذا ما أريد أن أريكم إياه. |
Bence sandığınızdan daha büyük bir işe bulaştınız. | Open Subtitles | أعتقد أنك تدخلت فى شىء أكبر مما كنت تتوقع |
Bu galakside daha büyük bir tehlike olduğu için bunu bilmeye hakkınız olduğunu düşündü. | Open Subtitles | فعلت هذا لأنه ثمة خطر أكبر في المجرة.. اعتقدت أنكم تستحقون أن تعرفوا بأمره |
Taklitçi dışarıda bir yerlerdeyken tüm bu olanlar daha büyük bir yönlendirmenin parçası. | Open Subtitles | إن كان المُكرر ما يزال طليقا فهذا الأمر برمته من تلاعب أكبر بكثير |
Bizim evrenimiz olarak düşündüğümüz yer, aslında daha büyük bir şeyin sadece küçük bir parçası olabilir. | Open Subtitles | الذى نفكر فيه كعالمنا يمكن فقط أن يكون جزء واحد صغير من شىء ما أكبر بكثير. |
Burada senden daha büyük bir şeyin parçası olma şansın var. | Open Subtitles | هنا لديك الفرصة لتكون جزء من شئ هام شئ أكبر منك |
Bunun yanına kâr kalacağını mı sandın? Düşünecek daha büyük bir sorunumuz var. | Open Subtitles | أظن أنّ لدينا سمكة أكبر كي نقليها |
Bunları üretebiliriz, bu kırmızı halıdan biraz daha büyük bir alanda, bir haftada yaklaşık 20 milyon tane üretebilirim. | TED | نستطيع أن ننتجه في مساحة أكبر قليلًا من هذه السجادة الحمراء. بإمكاني أن أنتج 20 مليون بعوضة في الأسبوع. |
Ve hayatımda ilk defa benden daha büyük bir şeyin parçası olduğumu hissettim. | TED | و شعرت لاول مرة في حياتي كنت جزءا من شيء اكبر من نفسي |
Bakın, burada ozalitler var! daha büyük bir ev mi inşa ediliyor? | Open Subtitles | أنظري لهذه الطبعات الزرقاء " المخططات " ماذا يبني منزل أكبر ؟ |
Belki ona daha büyük bir tane yapmalıydım, ne dersin? | Open Subtitles | ربما كان عليّ صنع واحدة أكبر لها , أليس كذلك ؟ |
Ona gıpta etmek için daha büyük bir sebep göremiyorum. | Open Subtitles | إلى شخص يخشاه حتى مجلس الشيوخ أجد هذا أكبر داع للإعجاب به |
Telsizle daha büyük bir tekne isteyebiliriz. | Open Subtitles | نحن يُمْكِنُ أَنْ نخبرهم بالاسلكي لاحضار مركب أكبر |
Yani hiç daha büyük bir şeyin parçası olabileceğimizi hissetmiyor musun? | Open Subtitles | إذًا ؟ ألا تشعر أبدًا وكأننا جزء من شيء كبير ؟ |
Kemiklerimin büyümesi tamamlanınca Ashton'da kendime daha büyük bir ad yapmaya koyuldum. | Open Subtitles | حالما نمت عظامي في شكلها النهائي وضعت خطتي لنيل مكان أكبر لي في آشتون |