ويكيبيديا

    "daha derin bir" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • أعمق
        
    • أكثر عمقاً
        
    Dizüstü bilgisayarımla herhangi bir toprak parçasından daha derin bir bağlantıya sahibim. TED لدى إرتباط أعمق بجهاز الكمبيوتر المحمول الخاص بي من أي قطعة أرض
    Bu etkileşim süreci bana soruna ilişkin daha derin bir anlayış geliştirmemi sağladı. TED عملية المشاركة هذه التي بدأتها ساعدتني على تطوير فهم أعمق للمشكلة.
    Zorluklara rağmen ilerleyebilmemiz için, insanlığa dair daha derin bir anlayış kazanmak adına gerçek bir adanmışlığa ihtiyacımız olduğuna inanıyorum. TED إنه اعتقادي الذي يجعلني أحقق تقدم في ظل وجود المشاكل، نرغب في التزام حقيقي لنفهم البشرية بشكل أعمق.
    daha derin bir şey. Ben, bunu anlamaya çalışırken kendi araştırmalarımda işime yaradığını gördüğüm, soruyu çevreleyen yeni bir yol keşfettim. TED تعريف أعمق ، و لقد عانيت لأفهم هذا الأمر، و لقد توصلت لتحديد السؤال الذي يساعدني في تحرياتي
    Ve geçen birkaç yıldır, İnsan doğasına dair daha derin bir anlayışa ve kim olduğumuza dair daha derin bir anlayışa sahibiz. TED وعلى مر السنوات القليلة الماضية، أعتقد أننا قد منحنا نظرة أكثر عمقاً للطبيعة البشرية ونظرة أكثر عمقاً لهويتنا.
    Bizim de çözünürlüğü bin misli daha arttırıp daha derin bir bakış elde etmemiz gerekiyor. TED اذن نحن نحتاج دقة أفضل أكبر ألف مرة لنحصل على لمحة صورية أعمق.
    Şu anda yapmamız gereken, bunun çok daha derin bir hâli. Kendimize soralım, sahip olunan şeylerle tanımlanmayan bir hayat yaşamak ne anlama gelir? TED ما ندعو إليه اليوم، أعمق من ذلك بكثير، وهو أن نسأل أنفسنا ماذا يعني أن نحيا حياة غير محددة بأشياء.
    Heyecan... Sonuç ne olursa olsun daha derin bir bilgi ve anlayış kazanacağınızı bilerek hissedeceğiniz heyecan! TED ذلك الشعور المثير الذي تشعر به عندما تدرك أنه مهما كانت النتيجة، فإنك ستكتسب معرفةً أكبر وفهمًا أعمق.
    Bu garip bir tesadüf mü, yoksa yüzyıllar ötesine uzanan daha derin bir bağlantı mı? TED هل هي صدفة غريبة أم صلة أعمق تمتد عبر القرون؟
    Daha geniş çaplı motivasyon için, dönüşümün daha derin bir amaç hissiyle bağlanması gerekir. TED للتحفيز بنطاق أوسع، يحتاج التحول أن يكون على اتصال أعمق بجوهر الهدف.
    Senelerce restoranlarda çalıştıktan sonra, işimin, son sunduğum yemekten daha öteye taşınan daha derin bir etkisi olmasını arzuladım. TED وبعد سنوات من العمل في المطاعم، تطلّعت في عملي أن أصل إلى تأثير أعمق يتجاوز آخر وجبة قدمتها.
    Ampül daha derin bir bilimsel anlayışa dayanan farklı bir teknolojidir. TED المصباح الكهربائي هو تقنية مختلفة. تعتمد على فهم علمي أعمق.
    Kadınların cinsel baskıları, kızlık zarının basit anatomik özellikleriyle ilgili bir yanlış anlaşılmadan çok daha derin bir konu. TED القمع الجنسي للنساء نابع مما هو أعمق بكثير من سوء فهم بسيط لخصائص غشاء البكارة.
    Ama burada daha engin, daha derin bir şeyler var. TED لكن هناك شيئاً أكثر تعقيداً هنا ، شيئ أعمق .
    daha derin bir araştırma yapabileceğimiz adli tıp raporu var mı? Open Subtitles هذا ما قاموا به، لكن أين قاموا بذلك؟ هل هناك تحليل أعمق للطب الشرعي يمكننا الخوض فيه؟
    Sorun bundan daha derin. Bir hayat değişikliğinden geçiyor. Open Subtitles الأمر أعمق من ذلك انه يمر بمرحلة تغير في حياته
    Sen özgür, gevşemiş ve yeni fikirlere açık bir halde daha derin bir katmana girmiş olacaksın. Open Subtitles ، ستدخل لطبقة أعمق منفتح ومستقبل باسترخاء
    Yeniden başlangıç, birbirimize daha derin bir saygı hissiyle. Open Subtitles بداية جديدة ثانية، مع إحساس أعمق لإحترام لبعضهم البعض
    Altında doldurulması gereken daha derin bir ihtiyaç, daha derin bir açlık olabilir. Open Subtitles ثمة حاجة أعمق اشتهاء أعمق فراغ بحاجة للملء
    Birbirimize daha derin bir aşk beslemenin bir diğer yolu çünkü. Open Subtitles إنها طريقة آخري لحبنا لبعضنا البعض. بطريقة أكثر عمقاً.
    Ama daha derin bir şeyi bilmek istiyorum Modern Kimya ilkeleri ardındaki kavrayışımıza ne katkı yaptılar? Open Subtitles لكن أردتُ معرفة شيء أكثر عمقاً ما مدى مساهمتهم لفهمنا المعاصر لمباديء الكيمياء؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد