Senden daha güçsüz birine tepeden bakmak büyük bir mutluluktur, değil mi, Iruka? | Open Subtitles | ليس هناك شيء أفضل من إحتقار من هم أضعف منك ، إيروكا |
Sabaha göre daha güçsüz. | Open Subtitles | و هي أضعف من الصباح قد يكون الأمر خطيراً |
daha güçsüz bir oyuncudan beklediğim türden bir şey. | Open Subtitles | هذا شيء كنت لأتوقعه من لاعب أضعف منك بكثير |
Anlaşılan düşündüğümüzden, daha güçsüz durumda. | Open Subtitles | في النهاية هو ضعيف جداً أضعف مما ظننا |
neden kraliçe amerikanın birleşmesine yardım etti -- bölünmüş amerika daha güçsüz ve güneyden pamuğa ihtiyaçları vardı. | Open Subtitles | -الملكة أرادت أن تساعد التحالف -تقسيم أمريكا سوف يجعلها أضعف وكانوا يحتاجون القطن من الجنوب |
Oh, Aman Tanrım, Diora haklıymış. Sol tarafım gerçekten daha güçsüz. | Open Subtitles | يا إلهي، ديورا محقة الجانب الأيسر أضعف |
Onlardan biri bizden yardım istemeye geldiğine göre... onların bizden daha güçsüz olduğunu gösterir. | Open Subtitles | ...واحدة منهم أتت إلينا طالبةً المساعدة هذا يجعلهم أضعف منا |
Ama bu sayede her zamankinden daha güçsüz. | Open Subtitles | ولكنها بطريقه، أضعف من ذي قبل أيضًا |
Biliyor musunuz, ne zaman benden daha güçsüz birine arka çıksam annem hep bana babanı hatırlatıyorsun derdi. | Open Subtitles | بها عن شخص ما أضعف مني , أمي دائماً تقول " أنت تذكرني بوالدك " لكنها أيضا تقول ذلك بكل مرة أفقد بها أعصابي |
Sayıca eksik olacaklar. daha güçsüz zırhları, daha az silahları olacak. | Open Subtitles | "سيفوقونهم في العدد وتكون دروعهم أضعف وأسلحتهم أقل" |
Şuanda, davanda Mets'in yedek kulübesinden daha güçsüz durumdasın. | Open Subtitles | حسناً, الآن قضيتك أضعف من فريق (ميتس) للبيسبول |
Onu dağıtırsak daha güçsüz olur. | Open Subtitles | . اذا إنتشرنا , فستصير أضعف |
Benden daha güçsüz ve daha açtı. | Open Subtitles | كان أضعف وأكثر جوعاً مني |
Mitchell'ın çene hattından daha güçsüz biri olduğunu düşünmeye başlamıştım. | Open Subtitles | بدأت أظنها أضعف من فك (ميتشل). |
- daha güçsüz gözüküyorsun. | Open Subtitles | تبدو أضعف |