Ben de, daha zayıfladıkça kanser daha kötüye gittikçe çocuklar için daha az kafa karıştırıcı olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | ظننت أنه كلما أصبح أضعف... كلما ساء السرطان، كلما سيكون الأمر أقل حيرة بالنسبة لهم سيروه كرجل مريض... |
Ve açıkçası her şey daha kötüye gidiyor diye endişeleniyorum. | Open Subtitles | وبصراحة، أنا قلقة بأنني أجعل الأمور أكثر سوءاً |
daha kötüye nasıl gidebilir? | Open Subtitles | -كيف يكون ثمّة ما هو أسوأ من ذلك؟ |
Her şeyi düşününce, daha kötüye gidebilirdi. | Open Subtitles | ,أتعلمين, بالأخذ بالاعتبار كل العوامل هذا الحديث كان ليكون أسوء بكثير |
Ve elime geçtiğinde problemin daha kötüye gittiğini gördüm. | Open Subtitles | و عندما حصلت عليها ,إزدادت المشاكل |
Tam da daha kötüye gidemez diyordum. | Open Subtitles | فقط عندما ظننتُ أن الأمرَ لايمكن أن يسوء |
daha kötüye gitmeden önce bu yalanı düzeltmek için son şansım olabilir bu. | Open Subtitles | يمكن أن تكون هذه آخر فرصة لقلب الكذبة قبل أن تزداد سوءاً |
- Belki de bundan daha kötüye gitmez. - Evet, öyle umalım. | Open Subtitles | ربما لن تصبح أسوء من ذلك نعم, دعنا نتمنى ذلك |
Çok daha kötüye dönüşebilecek, büyük bir soruna dikkat çekmiş olabiliriz. | Open Subtitles | ربما نبهناها لمشكلتها التي كانت قد تسوء أكثر |
Ama daha kötüye gidebilecek akla gelen olaylar var mıdır, tüm yaşamı yok edecek olaylar? | TED | ولكن هل هناك تصور للأحداث التي قد تكون أسوء من ذلك، أحداث قد تقضي على حياتنا جميعا؟ |
Ama daha kötüye gidiyor, daha iyiye değil. | Open Subtitles | ولكن حالته تسوء لا تتحسّن |
Ben de, daha zayıfladıkça kanser daha kötüye gittikçe çocuklar için daha az kafa karıştırıcı olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | ظننتأنهكلماأصبحأضعف ... كلما ساء السرطان، كلما سيكون الأمر أقل حيرة بالنسبة لهم سيروهكرجلمريض... |
Ama tekerin dönmesi muhtemelen herşeyin daha kötüye gitmesine yol açmış. | Open Subtitles | ...لكن تحريك المقود في الغالب كان سيجعل الأمور أكثر سوءاً |
İşler daha, çok daha kötüye gidecek. | Open Subtitles | أتظن أنني سأصبح أكثر سوءاً |
Bunu sen daha kötüye götürdün. | Open Subtitles | فجعلت الأمر أكثر سوءاً |
daha kötüye nasıl gidebilir? | Open Subtitles | -كيف يكون ثمّة ما هو أسوأ من ذلك؟ |
Her şeyi düşününce, daha kötüye gidebilirdi. | Open Subtitles | ,أتعلمين, بالأخذ بالاعتبار كل العوامل هذا الحديث كان ليكون أسوء بكثير |
Benim ziyaretimden sonra daha kötüye gitmiş. | Open Subtitles | قالت إن حالته إزدادت سوءاً منذ زيارتي |
Günüm daha kötüye gidemezdi. | Open Subtitles | وتمامًا عندما اعتقدتُ أن يومي لا يمكن أن يسوء أكثر. |
Durum daha kötüye gitmeden konuş. | Open Subtitles | يجب أن تُخبرها قبل أن تزداد حالتك سوءاً. |
İşler daha kötüye gidemezdi. Bak demek istediğim şey şu; | Open Subtitles | الأمور لل يمكن أن تصبح أسوء أنصتى ما أحاول قول هو |
Sanki oyunum daha kötüye mi gidecek. | Open Subtitles | لا يبدو أن لعبتي قد تسوء أكثر. |
zaten daha kötüye gidemez. O bir tiyatro oyununda! | Open Subtitles | ولكن لا يمكن أن تكون أسوء من ذلك فهو يمثل في مسرحية |
Sadece daha kötüye gidiyor gibi görünüyor. | Open Subtitles | يبدوأن حالته تسوء |