ويكيبيديا

    "daha yüce" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • أعظم
        
    • أسمى
        
    • اعظم من
        
    Ama sizinkinden daha yüce bir çağrı alan birini sevmek ne demek, bilirim. Open Subtitles لكنّي أعرف كيف يكون أحساس محبة أحداً يكون قدره أعظم منك.
    Canınızı birbirinize emanet eder, daha yüce bir şeyin parçası olduğunuzu kabul edersiniz. Open Subtitles نحن نضع حياتنا في أيدي بعضنا. ونقبل بأننا جزء من شيئ أعظم.
    Lakin kurt, yani hayvan kendisinden daha yüce bir şeyle ilintilidir. Open Subtitles ولكن المستذئب، الوحش، إنه يرتبط بشيء أعظم.
    Yani beni reddetmedin. Sadece daha yüce bir amaca bağlısın. Open Subtitles أذاً أنت لم ترفضني أنت فقط مكرس لهدف أسمى -
    En azından işçi arılar egolarını bir tarafa bırakıp daha yüce bir amaç için birleşiyorlar. Open Subtitles على الأقل فإن النحلة يمكنها أن تتخلى عن كبريائها و الإنظمام للمجموعه من أجل هدف أسمى
    Bağlantıyı gösterdim, üstelik sadece birbirinizle değil sizden daha yüce bir şeyle de. Open Subtitles الرابط ليس فقط فيما بيننا بل لشيء اعظم من انفسنا
    Çektiğimiz acılardan daha yüce olmalıyız. Open Subtitles يتحتم علينا أن نصبح بحال أعظم عمّا كنّا نُعاني منه
    Ama öyle bile olsa bizim tanrılarımız daha yüce alametleri ve mucizeleri daha kudretli. Open Subtitles ولكن رغم ذلك، آلهتنا أعظم، شواهدهم ومعجزاتهم أعظم.
    İnsan doğası kendinden daha yüce bir şeye inanma eğilimindedir. Open Subtitles طبيعة البشر تميل للتصديق في شيء أعظم من ماهيتك.
    Ama öyle bile olsa bizim tanrilarimiz daha yüce alametleri ve mucizeleri daha kudretli. Open Subtitles ولكن رغم ذلك، آلهتنا أعظم، شواهدهم ومعجزاتهم أعظم.
    İnsan Buda'ya dönüşebilir tüm düşlerinin üstesinden gelirse kendisinden daha yüce bir varlık olur. Open Subtitles أن بوذا خاصتنا كائن، الذي باستطاعة الإنسان أن يصبح عليه. شيئ ما أعظم من نفسه. إن أستطاع أن يتغلب على كل أوهامه.
    Karanlığın korkunç Tanrı'sı Musa'nın Tanrı'sından daha yüce değil misin? Open Subtitles رب الظلام الفزع ألست أعظم من رب موسى ؟
    daha yüce şeyler için tasarlandım evrenin gizemini çözmek gibi kırsal yolda okul otobüsünü ne zaman geçmenin güvenli olduğunu bilmek için değil. Open Subtitles لينورد"، أنا مقدّر لي القيام بأشياء أعظم" كفكّ أسرار الكون مثلا لا تحديد متى يكون من الآمن
    Çünkü Tanrının sevgisinden daha yüce, sevgili kardeşlerim... Open Subtitles لأنه ليست هنالك تقوى أعظم إخوتي وأخواتي
    Kraldan daha yüce bir savaşçı yoktur. Dönecek. Open Subtitles ليس ثمّة مُحارب أعظم من الملك سيعود
    Lekesizler ise çok daha yüce bir amaçla savaşacak. Open Subtitles المخصيّون سيقاتلوا في سبيل شيء أعظم.
    Bir seçeneği vardı ya hayatına dönecekti ya da kendisinden daha yüce bir şeye hizmet edecekti. Open Subtitles خُيِّر بين العودة لحياته، أو خدمة غاية أسمى من ذاته.
    "Bak, benim daha yüce bir görevim var. Open Subtitles كما ترى، لدي هدف أسمى لدي زوجة وابنة صغيرة
    İnsan oğlundan daha yüce bir adalet var. Beni o yargılayacak. - Ne? Open Subtitles هناك عدالة أسمى من عدالة الإنسان" "هو من سيحاكمني
    İnsan oğlundan daha yüce bir adalet var. Open Subtitles هناك عدالة أسمى من عدالة الإنسان
    Dr. Phillips hukuktan daha yüce bir meslek olmadığını söylüyor. Open Subtitles يقول الدكتور فيليبس ليس هُناك تلبية لنداء اعظم... من القانون.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد