ويكيبيديا

    "dair bir kanıt" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • دليل على
        
    • أي دليل
        
    • اي دليل
        
    • أيّ دليل
        
    • هناك دليل
        
    • على دليل أنه
        
    • دليلا
        
    • دليل انها
        
    • دليل بأن
        
    Ve orada bir başkasının... ..yani senden başkasının bulunduğuna dair... ..bir kanıt bulamadık; Open Subtitles وليس هناك أي دليل على الإطلاق ان شخصا آخر كان هناك في الداخل
    Amerikalıların hicivden anlamadıklarına dair bir kanıt bulamadım. TED ولم أعثر على أي دليل على أن الأميركيين لا يفهمون السخرية.
    Gus, Bayan Rexroth'un sadakatsizliğine dair bir kanıt ya da gösterge gördün mü? Open Subtitles جوس، أرأيت أي دليل أي إشارات فاضحة تدل على طيش السيدة ريكسروث ؟
    Yüksek beyin fonksiyonu olduğuna dair bir kanıt yok. Open Subtitles ليس هناك اي دليل على قيام الدماغ بوظائف عالية
    Elinde dosyanı başkalarına gösterdiğine dair bir kanıt var mı? Open Subtitles هل لديك أيّ دليل الذي شوّف ملفك النفسي إلى أي شخص؟
    Warren o çizgi romanları yazdı ancak odasında çizim yapmayı bildiğine dair bir kanıt yoktu. Open Subtitles كتب وارن القصص الهزلية و لكن لم يكن هناك دليل في غرفته على أنه يعرف كيفية الرسم
    Şöyle bir çılgın fikir var ki: Devenin tipik çöl doğasının kanıtı gibi görünmesi aslında Yüksek Arktik geçmişine dair bir kanıt olabilir. TED هذه فكرة مجنونة، يبدو كأنه دليل على أن طبيعة الصحراء المثالية يمكن أن تكون دليلا على القطب الشمالي قديما.
    İşin iyi tarafı, öğrenme güçlüğü olduğuna dair bir kanıt yok. Open Subtitles الأخبار الجيدة أنه لا دليل على بطء في التعلم
    - Buna dair bir kanıt göremiyorum. - Kadınlarla görüşüyorum Jake. Open Subtitles لا أرى دليل على ذلك - أقابل النساء يا جيك -
    Uzay gemisin gidişinden bu yana kasaba etrafında gezindiği iddia edilen belaya dair bir kanıt görülmedi. Open Subtitles لا يوجد دليل على هذه الكارثه التى كسحت المدينه لم يبلغ اى تقرير منذ ان غادرت سفينة الاغراب
    Hiçbir sismik aktivite, bomba olduğuna dair bir kanıt veya gaz kaçağı yok. Open Subtitles لا دليل على نشاطات زلزلية لا للقنابل أو تسرب غازي
    Yetkililer her yerin altını üstüne getirdi. Gittiklerine dair kanıt şöyle dursun, var olduklarına dair bir kanıt yoktu. Buhar olup uçtular. Open Subtitles و فى خلال اسبوع مزقت السلطات كل شئ و لم يجدوا اى دليل على وجودهم انهم فقط اختفوا
    Ellerinde onu öldürenin sen olamayacağına dair bir kanıt yok ama. Open Subtitles ليس لديهم أي دليل ضدنا إذا لم تكن الرجل الذي قتله
    Bakalım Gavin' in masum olduğuna dair bir kanıt bulabilecek miyiz. Open Subtitles نرى إذا كان بإمكاننا إيجاد أي دليل يثبت أن غافين بريء
    Ulusal Demokratların Başkanını dinlediklerine dair bir kanıt var mı? Open Subtitles هل هناك أي دليل انهم كانو يخططون للتنصت على رئيس الحزب الديموقراطي؟
    Herhangi bir metabolik hastalığın şeker ile ilişkili olduğuna dair bir kanıt olmadığına ilişkin araştırmaların çoğu nihai inceleme şeker endüstrisi tarafından fonlanmaktadır. Open Subtitles الكثير من المراجعات المراجعة والتحليل الاخير تدلي بعدم وجود اي دليل
    Katilin bunu nasıl becerdiğine dair bir kanıt var mı ? Open Subtitles أيّ دليل بالنسبة إلى كيفية القاتل إستطاع هل ذلك؟
    Hastanın tıbbi geçmişine bakalım. Kötü alışkanlığı olduğuna dair bir kanıt bulabilecek miyiz? Open Subtitles و لنعرف تاريخ المريض لنرى إن كان هناك دليل على المخدرات أو أوهام أخرى
    Eğer Mahoney'lerle irtibata geçtiğine dair bir kanıt bulursak hepsini aşağı çekeriz. Open Subtitles ولو عثرنا على دليل أنه كان لديها أي اتصال مع آل(ماهوني)، جميعهم سيسقطون.
    Umarım, ne tür bir hayvanla uğraştığımıza dair bir kanıt. Open Subtitles أتمنى , أن يعطونا دليلا عن الحيوان الذي نتعامل معه
    Öldürüldüğüne dair bir kanıt yok. Open Subtitles لا يوجد أي دليل انها ماتت
    Ablamın iyi olduğuna dair bir kanıt görene kadar da böyle olacak. Open Subtitles وحتى أحصل على دليل بأن شقيقتي بصحة جيدة سيقى الوضع كما هو

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد