"Gezide yeni bir sima belirdiğine dair bir söylenti dolaşıyordu küçük köpekli bir kadın." | Open Subtitles | ...الحديث كان بشأن أمور استُحدثت فى نزهة) ("السيدة مع الكلب الصغير" |
"Gezide yeni bir sima belirdiğine dair bir söylenti dolaşıyordu küçük köpekli bir kadın." | Open Subtitles | ...الحديث كان بشأن أمور استُحدثت فى نزهة) ("السيدة مع الكلب الصغير" |
"Gezide yeni bir sima belirdiğine dair bir söylenti dolaşıyordu küçük köpekli bir kadın." | Open Subtitles | ...الحديث كان بشأن أمور استُحدثت فى نزهة) ("السيدة مع الكلب الصغير" |
Meteorların etkilediği insanlar üzerinde çalıştığına dair bir söylenti duydum. | Open Subtitles | إنه جراح أعصاب سمعت إشاعة أنه يعمل مع أناس مصابين بالنيزك |
1942 yazında, Przemysl Yahudileri sınır dışı edilme sırasının yakında kendilerine geleceğine dair bir söylenti duymuşlardı. | Open Subtitles | يهود "بيرشيميش" في صيف 1942 سمعوا إشاعة أنه بعد قليل سيكون دورهم فى الإبعاد |
Bar-Bar'da çıkacağına dair bir söylenti var, ben de Twitter'dan araştırıyorum. | Open Subtitles | هذه إشاعة أنه سيكون موجود بالحانة الليلة{\pos(192,210)} {\pos(192,210)}"إذاً سأتفقد موقع "تويتر {\cH000004\3cH23FBF9}*موقع تواصل إجتماعي* |
"Gezide yeni bir sima belirdiğine dair bir söylenti dolaşıyordu küçük köpekli bir kadın." | Open Subtitles | ...الحديث كان بشأن أمور استُحدثت فى نزهة) ("السيدة مع الكلب الصغير" |