Evet.Kan damlalarının yönünü ve yoğunluğunu kullanırsak, kutuların nasıl dizildiğini bulabiliriz.. | Open Subtitles | إذا إستخدمنا الكثافة وإتجاه قطرات الدمّ، يمكننا معرفة وضع كُلّ صندوق |
Tıpkı su damlalarının bir araya gelerek okyanusları oluşturması gibi, ben, bu küresel sorunu çözerken birlikte olmamız gerektiğine inanıyorum. | TED | مثلما تتجمع قطرات المياه لتكوين المحيطات، أؤمن أننا يجب أن نتجمع سوياً لنواجه تلك المشكلة العالمية. |
Çünkü ince çatıya vuran yağmur damlalarının sesi çok yüksek olurdu. | Open Subtitles | لم نتمكن من النوم بسبب قطرات المطر على سقف الصفيح كان عالي جدا |
ufak ufak yağmur damlalarının olağanüstü güneşle buluşmasını.. | Open Subtitles | لنرى قطرات المطر الصغيرة جداً تلتقي مع الشمس المتألقة |
- Düşük hızla saçılan kan damlalarının zeminin eğiminden dolayı 90 derecelik açıyla yere çarptığı ve aslında pasif damlalar olabileceklerini gözden kaçırmayalım yalnız. | Open Subtitles | عدا أنّ هذه القطرات منخفضة السرعة تمّ الكشف عن أنّها بالواقع قطرات مفتعلة بـ90 درجة أعطيتُ أذيالاً بالنظر لزاوية الأرضيّة |
İlk yağmur damlalarının düşüşü. | Open Subtitles | مواضع القطرات الأولى للمطر. |
Tavandan gelip de duymak istedigim tek ses ders kitabına dusen ter damlalarının sesi. | Open Subtitles | إذن الصوت الوحيد الذي أريد سماعه ،من غرفتك هو صوت قطرات الحبر على الورق |
Sanırım kan damlalarının cama nasıl ulaştıklarını biliyorsun? | Open Subtitles | أعتقد أني أعرف من أين سقطت قطرات الدم للنافذة |
Kan damlalarının büyüklüğü, yaranın çok yukarılarda olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | حجم قطرات الدم يبين ان الجرح كان أكبر من ذلك بكثير |
Ohhh'ların ve Ahhh'ların; tutku, gerilim neşe, hüzün ve şehvetin damlalarının hepsinin birden haplara dönüştüğünü görme zamanı. | Open Subtitles | الإغاثة، القناعة، الشغف قطرات الشفاء. الشغف، الإثارة. |
Bu adam yağmur damlalarının arasında kaybolur. | Open Subtitles | ذلك الرجل كما لو كان ينتقل عبر قطرات المطر |
Ve kan damlalarının eve kadar uzandığını görebiliyoruz. | Open Subtitles | و يمكننا رؤية قطرات دماء تؤدي إلى المنزل |
Yağmur damlalarının bir vadiye düştüğünü düşünün. | TED | تخيل قطرات المطر تنهمر في وادي. |
Majesteleri, şahitler; bu göz damlalarının içinde bulunan güzelavrat otunun sebep olduğu halüsinasyonlardan başka bir şey görmüyordu. | Open Subtitles | مولاي، الشهود لم يشاهدوا شيئ الا هلوسة بسبب الـ "بيلادونا" في قطرات العين هذه |
"Yağmur damlalarının da istekleri vardır " | Open Subtitles | قطرات المطر هذه تدبر مؤامرة. |
Kan damlalarının sebebi, bulunamadı. | Open Subtitles | سبب قطرات الدم. ليس محدد |
Yüzüne yağmur damlalarının çarpmasını özlediğini söyledi. | Open Subtitles | إفتقـد قطرات المطـر على وجـهه |