Seni dünyanın tanıyacağı en harika dansçılardan biri yapabilirim. | Open Subtitles | أستطيعُ أن أجعل منك أحد أعظم الراقصات في العالم |
Ben Lola Love, James Brown'un gösterisindeki dansçılardan biriyim. | Open Subtitles | أنا لولا الحب ، وأنا مع الراقصات لجيمس براون العرض ، عمل مسرحي ساخر. |
Temel dansçılardan biri hatıra olarak almıştır diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | ظننتُ أن واحدة من الراقصات الأساسيات أخذتها كتذكار. |
Bara gitmek istiyorum. O dansçılardan biri olmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد الذهاب إلى الحانه أريد ان أصبح واحده من هؤلاء الراقصين |
İyice sıkı giyinmelisin, Emma, genç dansçılardan biri pencere açmak gibi aklın almayacağı bir şey yaparsa diye. | Open Subtitles | يجب ان ترتدي ما يدفيك إيما في حال لو فعل احد الشبان الراقصين شيء مستهجن بشكل ملحوظ كفتح النافذة مثلا |
Ama dansçılardan üçü demin aynı adamla çıktıklarını öğrenmişler, bu yüzden bunu izlemeye gidiyorum. | Open Subtitles | لكن "الراقصات الثلاثة" إكتشفوا أنهم يواعدون نفس الرجل لذا سأذهب لأشاهد ذلك |
dansçılardan bugün gelen oldu mu hiç? | Open Subtitles | كينيث. هل أحد من الراقصات حضر اليوم ؟ |
Klüpteki sevilen dansçılardan biridir Süperdir ve erkekler ona hastadır ama o kimseye bakmaz | Open Subtitles | أنها واحده من أكثر الراقصات شهره فى الملهى انظرو أنها عارضه رائعه , ملمس رائع ,جسم رائع جميع الرجال يريدونه أى رجل يحصل عليها لن ينسا ذلك |
- Yeni dansçılardan biri misin? | Open Subtitles | . أأنت واحدة من الراقصات الجدد ؟ . أجل, إنه أنا - |
Yani dünyadaki en ünlü dansçılardan biriydi ve partneri Fred Astaire belki de tüm zamanların en iyi dansçısıydı. | Open Subtitles | ,أعني , بأنها من أشهر الراقصات بالعالم و شريكها كان "فريد استاير", كان أعظم راقص بالحياة |
dansçılardan biri kocanızın arkadaşıymış. | Open Subtitles | حول إحدى الراقصات. صديقة لزوجكِ |
dansçılardan birşey çıkmadı. | Open Subtitles | أنا حصلت على شيء من الراقصات. |
Meğerse oradaki dansçılardan biri olan Mei Li'yi gözlüyormuş adam. | Open Subtitles | اتضح أنّه يُرافق أحد الراقصات... |
Meğerse oradaki dansçılardan biri olan Mei Li'yi gözlüyormuş adam. | Open Subtitles | رأيتُ سيارة (هيكتور)، الـ(جي تي أو) خارج (لاكي لو) اتضح أنّه يُرافق أحد الراقصات... |
Ülkedeki en iyi dansçılardan. | Open Subtitles | انة من احسن الراقصين فى جميع البلاد |
Ama o hayatımda gördüğüm en iyi serbest stil dansçılardan biri. | Open Subtitles | لكنهم يعرفونه قليلاً... إنه من أفضل الراقصين المنفردين الذين رأيتهم في حياتي |
En iyi dansçılardan biriymiş. | Open Subtitles | . واحده من افضل الراقصين على ما اسمع |
Dün de dansçılardan birisi Lee'nin Jade'i öldürmekle tehdit ettiğini duymuş | Open Subtitles | و البارحة احد الراقصين الاخرين " سمع " ليى " يهدد بقتل "جاد |
Biz de, LXD'yi kurduk, bir çeşit -- Sıradışı Dansçıların Lejyonu, dansın dünyada değiştirici bir etkisi olduğuna inanan, süper dansçılardan kurulu ekip. | TED | لذلك أنشأنا: the LXD, نوعا ما, فيلق الراقصون الغير عاديوون عصبة عادلة من الراقصين الذين يؤمنون ان الرقص يمكن ان يكون لها تأثير تحولي على العالم. |
dansçılardan acayip usandım. | Open Subtitles | أنا منزعج جدا من الراقصين |