ويكيبيديا

    "davasıyla" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • قضية
        
    • بقضية
        
    • قضيّة
        
    • بقضيّة
        
    • بمحاكمة
        
    • قضيه
        
    • حالةِ
        
    • لقضيه
        
    KaçırıIma davasıyla ilgili herhangi bir gelişme var mı diye aradılar. Open Subtitles لدي مكالمة بالداخل لمعرفة هل عناك أي تقدم في قضية الاختطاف
    Richmond davasıyla ilgili yazdığınız makaleler birçoğumuza ilham Open Subtitles المذكره التى كتبتيها فى قضية ريشمون كانت مذهله
    Bir defasında, babam silah kaçakçılığı davasıyla ilgileniyordu. Open Subtitles ذات مرة, أبي كان يعالج قضية تهريب أسلحة نارية غير شرعية
    Medya, Sanno'nun İmar Bakanlığı rüşvet davasıyla olan bağına yoğun ilgi gösteriyor. Open Subtitles ولكن هناك ضجة بالإعلام بخصوص علاقات عائلة .سانو بقضية فساد وزارة الأراضي
    Biliyorsundur, 'Huzur Veren' davasıyla ilgili bir cinayet tahtası varmış. Open Subtitles هل تعلم بأنها كانت تملك لوح الجرائم المتعلق بقضية السفاح
    Ama annenin davasıyla ilgili hiçbir şey söylemedi, değil mi? Open Subtitles ولكنّه لم يقل شيئاً عن قضيّة والدتكِ، صحيح؟
    Her neyse, onu yalnız bıraktım. O sıralar altı kişiyi boğazlayan birinin davasıyla ilgileniyordum. Open Subtitles تركتها هناك لوحدها , في ذلك الوقت كنت أعمل على قضية
    Müslümanların davasıyla uğraşmama ne derler bilemiyorum. Open Subtitles ولا أعرف كيف سيكون شعورهم عني وأنا أناصر قضية للمسلمين
    Stan, gazeteler Eddie Amca davasıyla dolup taşıyor. Open Subtitles تعرف يا ستان هناك الكثير من الأوراق فى قضية العمّ إيدى
    Sizi rahatsız etmek istemedim ama yeni bir bilginiz var mı diye merak ettim oğlumun davasıyla ilgili. Open Subtitles لم أقصد أزعاجك لكني أريد أن أعرف ان كان هناك شئ جديد في قضية أبني
    Yani şimdi ona kardeşinin davasıyla ilgili iyi haber götüremediğim yetmezmiş gibi son aldırdığı kararı da çürütüyorum. Open Subtitles والآن ، ليس فقط أننى سأخبره بأخبار سعيده عن قضية أخيه الأسوء أننى سأقوض إتهامه الأخير
    Hortumculuk davasıyla ilgili ayrıntıları öğrenirsin. Open Subtitles استخدامه للقبض على نفسك قضية اختلاس الأصلي
    Neden iki haftalık bir polis davasıyla ilgileniyoruz? Open Subtitles لماذا نتحدث عن قضية قديمة تخص شرطة العاصمة؟
    Ve bu Roger davasıyla ilgili, burnuma kötü kokular geliyor. Open Subtitles و هناك حتماً شيئاً ما حول قضية " روجرز "
    Levha fabrikası davasıyla ilgili sorgulamak üzere birisini getirdik. Open Subtitles قبضنا على مشتبه به للتحقيق معه بشأن قضية مصنع اللوحات تلك
    Yapacaksak, Kira davasıyla bağıntısız gibi davranmalıyız. Open Subtitles إن فعلنا، فعلينا ألا نكشف عن أي علاقة تربطها بقضية كيرا
    Neden eczacı bir varis minik bir ilaç şirketinin davasıyla ilgilensin ki? Open Subtitles أَسّس الأب الشركةَ و ما زال الرئيس التنفيذي لم تهتم وريثة الدواء بقضية ضدّ شركة كماليات صغيرة جداً ؟
    Cinayet davasıyla ilgiliydi ama bütün bildiğim bu. Open Subtitles شئ متعلق بقضية جريمة قتل لكن هذا كل ما أعرف
    Veritabanının kontrol ettim ve görünüşe göre TAU geçen sene kurbanla ilgili bir sapıklık davasıyla ilgilenmiş. Open Subtitles تحقّقتُ من قاعدة البيانات، فذكرتْ أنّ وحدة تقييم التّهديدات تولّتْ قضيّة مُطاردة للضحيّة مُذ عامٍ.
    Sadece bizler neye bulaştığını ve annenin davasıyla olan bağlantısını biliyoruz. Open Subtitles نحن الوحيدون الذين نعرف ما هو مُتورّط فيه، وصلته بقضيّة مقتل والدتُكِ.
    Bu dava geçen yıl görülen dört göçmenin davasıyla karşılaştırılıyor. Open Subtitles ما حدث أصبح يقارن بمحاكمة المهاجرين العام الماضي
    Bir yılbaşı günü evindeymiş. Babası büyük bir çete davasıyla ilgileniyormuş. Open Subtitles كانت بالمنزل فى رأس السنه و كان والدها لديه قضيه ابتزاز كبيره
    Başkomiserim, Sutter davasıyla ilgili beni mi görmek istediniz? Open Subtitles القائد، أردتَ الرُؤية ني حول حالةِ سوتير؟
    Efendim, bu Raspail davasıyla ilgili sıradan bir takip işi. Open Subtitles سيدى , قد أخبرتك انها مجرد متابعه روتينيه لقضيه راسبايل

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد