KaçırıIma davasıyla ilgili herhangi bir gelişme var mı diye aradılar. | Open Subtitles | لدي مكالمة بالداخل لمعرفة هل عناك أي تقدم في قضية الاختطاف |
Richmond davasıyla ilgili yazdığınız makaleler birçoğumuza ilham | Open Subtitles | المذكره التى كتبتيها فى قضية ريشمون كانت مذهله |
Bir defasında, babam silah kaçakçılığı davasıyla ilgileniyordu. | Open Subtitles | ذات مرة, أبي كان يعالج قضية تهريب أسلحة نارية غير شرعية |
Medya, Sanno'nun İmar Bakanlığı rüşvet davasıyla olan bağına yoğun ilgi gösteriyor. | Open Subtitles | ولكن هناك ضجة بالإعلام بخصوص علاقات عائلة .سانو بقضية فساد وزارة الأراضي |
Biliyorsundur, 'Huzur Veren' davasıyla ilgili bir cinayet tahtası varmış. | Open Subtitles | هل تعلم بأنها كانت تملك لوح الجرائم المتعلق بقضية السفاح |
Ama annenin davasıyla ilgili hiçbir şey söylemedi, değil mi? | Open Subtitles | ولكنّه لم يقل شيئاً عن قضيّة والدتكِ، صحيح؟ |
Her neyse, onu yalnız bıraktım. O sıralar altı kişiyi boğazlayan birinin davasıyla ilgileniyordum. | Open Subtitles | تركتها هناك لوحدها , في ذلك الوقت كنت أعمل على قضية |
Müslümanların davasıyla uğraşmama ne derler bilemiyorum. | Open Subtitles | ولا أعرف كيف سيكون شعورهم عني وأنا أناصر قضية للمسلمين |
Stan, gazeteler Eddie Amca davasıyla dolup taşıyor. | Open Subtitles | تعرف يا ستان هناك الكثير من الأوراق فى قضية العمّ إيدى |
Sizi rahatsız etmek istemedim ama yeni bir bilginiz var mı diye merak ettim oğlumun davasıyla ilgili. | Open Subtitles | لم أقصد أزعاجك لكني أريد أن أعرف ان كان هناك شئ جديد في قضية أبني |
Yani şimdi ona kardeşinin davasıyla ilgili iyi haber götüremediğim yetmezmiş gibi son aldırdığı kararı da çürütüyorum. | Open Subtitles | والآن ، ليس فقط أننى سأخبره بأخبار سعيده عن قضية أخيه الأسوء أننى سأقوض إتهامه الأخير |
Hortumculuk davasıyla ilgili ayrıntıları öğrenirsin. | Open Subtitles | استخدامه للقبض على نفسك قضية اختلاس الأصلي |
Neden iki haftalık bir polis davasıyla ilgileniyoruz? | Open Subtitles | لماذا نتحدث عن قضية قديمة تخص شرطة العاصمة؟ |
Ve bu Roger davasıyla ilgili, burnuma kötü kokular geliyor. | Open Subtitles | و هناك حتماً شيئاً ما حول قضية " روجرز " |
Levha fabrikası davasıyla ilgili sorgulamak üzere birisini getirdik. | Open Subtitles | قبضنا على مشتبه به للتحقيق معه بشأن قضية مصنع اللوحات تلك |
Yapacaksak, Kira davasıyla bağıntısız gibi davranmalıyız. | Open Subtitles | إن فعلنا، فعلينا ألا نكشف عن أي علاقة تربطها بقضية كيرا |
Neden eczacı bir varis minik bir ilaç şirketinin davasıyla ilgilensin ki? | Open Subtitles | أَسّس الأب الشركةَ و ما زال الرئيس التنفيذي لم تهتم وريثة الدواء بقضية ضدّ شركة كماليات صغيرة جداً ؟ |
Cinayet davasıyla ilgiliydi ama bütün bildiğim bu. | Open Subtitles | شئ متعلق بقضية جريمة قتل لكن هذا كل ما أعرف |
Veritabanının kontrol ettim ve görünüşe göre TAU geçen sene kurbanla ilgili bir sapıklık davasıyla ilgilenmiş. | Open Subtitles | تحقّقتُ من قاعدة البيانات، فذكرتْ أنّ وحدة تقييم التّهديدات تولّتْ قضيّة مُطاردة للضحيّة مُذ عامٍ. |
Sadece bizler neye bulaştığını ve annenin davasıyla olan bağlantısını biliyoruz. | Open Subtitles | نحن الوحيدون الذين نعرف ما هو مُتورّط فيه، وصلته بقضيّة مقتل والدتُكِ. |
Bu dava geçen yıl görülen dört göçmenin davasıyla karşılaştırılıyor. | Open Subtitles | ما حدث أصبح يقارن بمحاكمة المهاجرين العام الماضي |
Bir yılbaşı günü evindeymiş. Babası büyük bir çete davasıyla ilgileniyormuş. | Open Subtitles | كانت بالمنزل فى رأس السنه و كان والدها لديه قضيه ابتزاز كبيره |
Başkomiserim, Sutter davasıyla ilgili beni mi görmek istediniz? | Open Subtitles | القائد، أردتَ الرُؤية ني حول حالةِ سوتير؟ |
Efendim, bu Raspail davasıyla ilgili sıradan bir takip işi. | Open Subtitles | سيدى , قد أخبرتك انها مجرد متابعه روتينيه لقضيه راسبايل |