İki hafta önce onun davranışlarını sebep göstererek transferini istedin. | Open Subtitles | حفظت امرا للنقل قبل إسبوعين يقول ان سلوكه كان السبب |
Tüm insanlığa tasma taktın, davranışlarını beğenmediğinde de savurup attın. | Open Subtitles | ضع كل البشر على حبل رجه عندما لا يعجبك السلوك |
Bir hafta içerisinde, buradan gideceksiniz ve geri döndüğümde, bu davranışlarını görmek istemiyorum. | Open Subtitles | في إسبوع واحد تخرج من هنا وأنا أتوقّع بعض التغييرات في سلوكك عندما تصل إلى البيت |
Başkalarının davranışlarını tahmin edecek müthiş, sezgisel psikologlar olarak evrildik. | TED | تطورنا لنتمكن من جزم تصرفات الآخرين.. فأصبحنا علماء نفس ذوي حدس بارع. |
Kilisenin davranışlarını değiştirecek bir fırsatı vardı ama yapmamayı tercih etti. | Open Subtitles | كانت لديه الفُرصة ليؤثر فى سلوك الكنيسة, ولكنه اختار الّا يفعل. |
Eğer insanların AIDS'ten sakınmaları için onları teşvik eden yeterince sebep yoksa --hastalık hakkındaki herşeyi bilseler bile-- davranışlarını değiştirmeyebilirler. | TED | فإذا لم يكن لدى الناس حافز لتجنب الإيدز حتى و إن كانوا على علم بكل مايخص هذا المرض فقد يظل سلوكهم كما هو |
Bu durum onu çok kızdırmıştı ve gerçekten davranışlarını etkilemişti. | Open Subtitles | ،وهذا ما جعله غاضبًا جدًا وأثر ذلك بقوة على تصرفاته |
Bu çok yanlıştı. Her neyse, bu onun davranışlarını değiştirmedi. | Open Subtitles | كانت خطوة خاطئة، على أية حال هذا لا يبرر سلوكه |
Bir tümör, damarsal anormallikler. davranışlarını açıklayabilecek fiziksel bir şeyler arıyorum. | Open Subtitles | ورمٌ، أوعية دمويّة شاذّة، أيّ شيءٍ ملموس من شأنه تفسير سلوكه. |
Fakat bazı durumlarda aldatıcı, diğer hayvanların reaksiyonlarını tahmin edip ona göre davranışlarını ayarlıyor gözükmektedir. | TED | ولكن في بعض الحالات، يتنبأ المُخادع بردود أفعال الحيوانات الأخرى ويعدل سلوكه وفقاً لذلك. |
Bu içmene çözüm bulamamanın ve saldırgan davranışlarını kontrol edememenin yarattığı acı son. | Open Subtitles | إنها مأساة حقاً أن لا تتمكن من إحتساء شرابك والسيطرة على السلوك المتعسّف |
Dahası var, insan davranışlarını önceden sezmeye ne dersiniz? | TED | لا بل أكثر من ذلك أتعتقدون أنّ بالإمكان توقع السلوك البشري؟ |
Ama kendim için, geçmişte son yirmi yılı oldukça aykırı bir yöntemle insan davranışlarını incelemek için harcadım: yan kesicilik. | TED | لقد أمضيت السنوات العشرين الفائتة وأنا أدرس السلوك البشري من وجهة نظرٍ غير تقليدية من وجهة نظر النشّال |
İstediğin şeyi yapabilirsin, ama davranışlarını değiştirmelisin yoksa kimse seninle çalışmaz. | Open Subtitles | بإمكانك فعل أى شيئ وأنصحك بتحسين سلوكك وإلا لن يرغب أحدا فى أن تعمل معه |
Göze tamamen şirin ve sevimli görünebilir ama senin davranışlarını kontrol etmek için hep bir yolu vardır. | Open Subtitles | ربما تظهر بشكل بريء و لطيف لكن لديها طريقة للسيطرة على سلوكك |
Birinin davranışlarını izlersin ve bu aklında binlerce soru canlanır. | Open Subtitles | تراقب تصرفات أحد ما، ويتولد لديك مائة ألف سؤال، |
Daha iyi bir köşe yazarı olmak için sınıf alıyorum ve insan davranışlarını anlamak için. | Open Subtitles | أنا آخذ صفك لأصبح كاتبة نصائح أفضل . و لأفهم تصرفات البشر |
Bu bize tüketim davranışlarını gözleme fırsatı sundu. | TED | ذلك سمح لنا بمشاهدة سلوك المشاركين الإستهلاكي. |
Böylece nasıl harekete geçeceklerini elektrik kullanarak dikte ediyoruz ve elektriği kullanarak onların yanlış davranışlarını engellemeye çalışıyoruz. | TED | فنحن نستخدم الكهرباء للتحكم بكيفية نبضهم و نحن نحاول أن نمنع سوء سلوكهم باستخدام الكهرباء |
Bazen hâkimiyeti ele alıp ev sahiplerinin davranışlarını kontrol edecek kadar ileriye giderler. | Open Subtitles | أحياناً إنها تسيطر على المُضيف إلى درجة تغير من تصرفاته بشكل كامل |
Ve dört, tüketici davranışlarını kökten bir şekilde şoka uğratan global bir durgunluk. | TED | ورابعاً ،الكساد العالمي الذي هز جذريا سلوكيات المستهلك. |
Ve davranışlarını da. Ne olmak istiyorsun ? | Open Subtitles | و أيضا, تغيرين تصرفاتك من أنت المفروض الان ؟ |
Erkeklerin kötü davranışlarını değiştirmek, erkeklerin sorumluluğunda. | TED | بل هي مسؤولية الرجال أن يقوموا بتغيير تصرفاتهم السيئة. |
- Ne mi yapacağım? Hiçbir şey canım. Sadece sorumsuzca davranışlarını geride bırakmanı istiyorum. | Open Subtitles | بكِ، لا شيء يا عزيزتي أريدك أن تتوقفي عن سلوككِ هذا |
Askerlerin ve sivillerin davranışlarını etkiledi. | Open Subtitles | ولذلك اصبح سلوك الجنود أشبه بسلوك المدنيين |
Ben flört eden bir robotum. Buraya davranışlarını gözlemlemek için gönderildim. | Open Subtitles | أنا روبوت المواعدة أُرسلتُ لهنا لكشفِ أساليبك |
Ve tüm sözlerin ve davranışlarını yaradana borçlu olduğunu unutma. | Open Subtitles | و تذكر .. انت عُرضه للمساءله من ربك لكل أفعالك واعمالك |